İptali istenen tasarruf tarihinden itibaren beş yıllık hak düşürücü süre içinde tasarrufun iptali davasının açılması gerektiği- Borçlu adına kayıtlı ve hacizli taşınmazların kıymet takdiri yaptırılarak aciz halinde olup olmadığının belirlenmesi gerekirken, haciz tutanağı İİK. mad. 105 kapsamında "geçici aciz belgesi" olarak kabul edilmesinin hatalı olduğu- İİK. mad. 278/2  uyarınca, iki yıllık süre geçmiş olduğundan, dava konusu tasarrufların İİK. mad. 278/3-2 madde gereğince iptaline karar verilmiş olmasının hatalı olduğu- Karar ilam harcının daha düşük olan tasarruf değerine göre hesaplanması gerektiği halde dava dilekçesindeki değer üzerinden hesaplanmasının isabetsiz olduğu-

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı M. E. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü ...