Alacak ve tasarrufun iptali taleplerinin tefrik edilmesinin gerekip gerekmediğine ilişkin davada, üçüncü kişinin işletmeyi devraldığı iddiasıyla sorumluluğu ve İİK 280/III'üncü maddesi uyarınca ticari işletmenin devri nedeniyle vakıa olarak tasarrufun iptali birlikte ileri sürülmüş ise de davanın terditli dava olarak açıldığı, mahkemece yazılı yargılama usulü uygulandığı ve asıl talep olan alacak davası hakkında kabul kararı verildiği, esasen biri hakkında verilecek karar diğerini doğrudan ilgilendiren uyuşmazlıkta yer alan talepler arasında hukuki ve ekonomik anlamda bağlantı bulunduğu kuşkusuz olduğundan ve birden fazla asli talep bulunmadığından mahkemece tefrik kararı verilmesine yer olmadığı- Tasarrufun iptali davalarının basit yargılama usulüne tâbi olduğu ve asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğu, davacının dava dilekçesinde TBK.’nin 202 olmadığı takdirde İİK.’nin 277 ve BK.’nin 19'uncu maddesinin uygulanmasını istediği, talepler arasında terdit oluşturulmasının yerinde olmadığı, davanın açıldığı tarih itibariyle tasarrufun iptali davalarında ticaret mahkemesinin görevli olmadığı, davanın ilk açıldığı tarih ve karar verildiği tarih arasında ticaret mahkemelerinde, TBK.’nin 202'nci maddesine dayalı yargılamasının değere bakılmaksızın yazılı yargılama usulünün uygulandığı, mahkemece de yazılı yargılama usulü uygulanmak suretiyle karar verildiğinden direnme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmüş ise de bu görüşün Kurul çoğunluğunca benimsenmediği-

1. Taraflar arasındaki alacak, olmadığı takdirde tasarrufun iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, ... Asliye Ticaret Mahkemesince verilen alacak davasının kabulüne ilişkin karar davalı ... Sağlık Hiz. ve Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından ...