2. HD. 31.05.2018 T. E: 2016/19085, K: 7049-
Davalı kadının Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 127, 128, 129. maddeleri gereğince davaya süresinde cevap vermediğinin, bu sebeple erkek için kusur oluşturabilecek yeni bir vakıayı ileri süremeyeceğinin, bu durumda erkeğe başka bir kadınla ilişki kurduğuna yönelik vakıanın kusur olarak yüklenemeyeceğinin ancak dosya kapsamından TMK 166/son. maddesine dayalı boşanma davasına konu reddedilerek kesinleşen boşanma davasında kanıtlanan ve mahkemece de bu dava için kusur kabul edilen diğer vakıalardan dolayı davacı erkeğin yine de tam kusurlu olduğunun anlaşıldığı- Davalı kadının, cevap süresinden sonra verdiği dilekçesinde yer alan maddi ve manevi tazminat talepleri hakkında mahkemece karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken davalı kadın lehine maddi ve manevi tazminat verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Trafik kazası sonucu gerçekleşen ölüm nedeniyle talep edilen destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemi-
Trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemi-
Bölge adliye mahkemesince yapılması gerekenin; ilk derece mahkemesinin .......... tarihli "Sadâkat yükümlülüğünü ihlâl eden" davalı erkeğin boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tam kusurlu sayıldığı ilk kararını, yine tarafların ilk istinaf dilekçelerinde belirttikleri istinaf sebepleri ile sınırlı olarak esastan incelemek, bu inceleme yapılırken; boşanma hükmü, velâyet ve kişisel ilişki düzenlemelerinin istinaf edilmeyerek, nafakalar ve ziynet alacağı davası hakkında verilen hükümlerin ise temyiz edilmeyerek kesinleştikleri gözetilerek bu konularda yeniden hüküm kurmamak, ilk derece mahkemesinin .......... tarihli ikinci ve ........... tarihli üçüncü kararlarının, kesinleşmeyen "Kusur belirlemesi ve tazminatlar" yönünden usûl ve kanuna aykırı oldukları da dikkate alınarak, neticeten davalı erkeğe kusur olarak yüklenen "Sadâkat yükümlülüğünü ihlâl" eyleminin dosya kapsamı itibariyle sabit olup olmadığını tespit etmek ve buna göre davacı kadının tazminat talepleri hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurmaktan ibaret olduğu-
Davalı-davacı kadının Türk Medeni Kanununun 197. maddesine göre açtığı birleştirilen nafaka davasının kısmen kabulüne karar verildiğine göre, nafaka davasının dava tarihinden itibaren davalı-davacı kadın ve yanında bulunan müşterek çocuk için tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekeceği -
Evlilik birliğinin, devamı eşlerden beklenmeyecek derecede, temelinden sarsıldığı, bu sonuca ulaşılması tamamen davacının tutum ve davranışlarından kaynaklanmış olup, davalıya atfı mümkün hiçbir kusur gerçekleşmediğinden, boşanma isteğinin reddi gerekeceği-
Boşanma davası içinde vaki ve boşanmanın fer'i niteliğinde olan Türk Medeni Kanununun 175. maddesinde belirtilen yoksulluk nafakası ve aynı Kanunun 174. maddesinde yazılı maddi ve manevi tazminat istekleri harca tabi olmayıp; dava veya karşı dava olarak istenilmesine gerek olmadığı- İsteğin karar verilinceye kadar davanın her safhasında yazılı veya sözlü olarak talep edilmesinin yeterli olduğu-
2. HD. 22.05.2018 T. E: 2016/18177, K: 6536-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.