Dava, taraflar arasında hizmet alım sözleşmesine dayalı rücuen tazminat istemine ilişkindir...Mahkemece kararın gerekçe kısmında, hükmedilen bedele daha önceden temerrüde düşürülmediklerinden dava tarihinden itibaren ticari faize hükmedilmesi gerektiği kabul edilmiş olmasına rağmen hüküm kısmına bu gerekçenin yansıtılmayarak, ödeme tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi, yine gerekçe kısmında tam sorumluluğa ilişkin hesaplanma yapan bilirkişi raporundaki bedelin gösterilerek hüküm fıkrasında yarı yarıya sorumluluk esasına göre hüküm tesis edilmesi, gerekçe ile hüküm arasında çelişki oluşturularak HMK'nın 297. maddesine aykırı davranılması doğru olmamıştır. İşçilik alacakları işveren tarafından ödenen işçinin; yüklenici işçisi olması, sözleşme ücretine işçinin ücret ve sosyal haklarının dahil olması, hususları nazara alındığında davacı işverenin işçiyi çalıştıran yüklenicilerden ödediği bedeli ve ferilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekirken mahkemece davalıların ödenen bedelin yarısından sorumlu tutulması doğru görülmemiştir. Davalı yükleniciler tacir olup, 6102 sayılı TTK'nın 19/2. maddesi gereğince taraflardan biri için ticari iş niteliğinde olan sözleşmeler, kanunda aksine hüküm yoksa diğer taraf için de ticari iş sayılır ve dava konusu alacak için ticari faiz istenebilir.

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hüküm süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - ...