Trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemi-
Davalı tarafa ait ürün ile davacıya ait faydalı model ürünün karıştırılma ihtimalinin bulunduğunu, bu durumun davacının haklarına tecavüz oluşturduğu ileri sürerek tecavüzün tespiti ve tazminat istemi ile açılan davanın davacı tarafın iddialarının ispatlanamadığı gerekçesiyle reddine karar verilmesinin isabetli olduğu-
Yerel mahkemece; dava dilekçesinde ileri sürülen hususlar ile davacıların oğlu R.’ın sol ayağında oluşan ve raporlarda enjeksiyon nöropatisi ile uyumlu olduğu belirtilen rahatsızlığın ortaya çıkmasından bu enjeksiyonun yapıldığı hastanenin ve doktorun hata, ihmal vb nedenlerle sorumlu olup olmadıklarını belirlemeye yeterli rapor alınması gerekeceği-
Taraflar arasında çocuğun gece saatlerinde büyükbaba ve büyükanneye götürülmesi konusunda çıkan son tartışmada davacı kocanın eşine şiddet uyguladığının, çocuğu alarak evi terk ettiğinin anlaşıldığı, bu durumda, oluşan geçimsizlikte kusurun tamamen davacı kocaya ait olduğunun, kadına bir kusur yüklenemeyeceğinin anlaşıldığı, boşanmaya karar verebilmek için davalının az da olsa kusurunun varlığının gerekeceği-
Davacının yaralanması sonucunda tarım ve ziraatle ilgilenemediği süre zarfında, kaybettiği arılarının bedelinin de maddi zarar kapsamına dahil edildiği, davalının eylemi ile iddia olunan bu zarar arasında uygun illiyet bağının mevcudiyetinin ispat edilemediği-
Yazı bir bütün olarak incelendiğinde eleştiri sınırları içinde kaldığı asıl amacın, sağlık hizmetlerindeki aksaklıkları anlatmak olduğu, davacı şirketle ilgili hususların ayrıntı niteliğinde bulunduğu görüldüğünden davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Bölge adliye mahkemesince son kurulan hüküm bozma ilamında belirtilen ilkelere, bozmanın amacına uygun olmayıp kadın yararına hükmedilen maddi ve manevi tazminat az olup hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminata takdir edilmesi gerektiği-
Trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemi-
Davacı ile dava dışı şirket arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca davalıya davacıya ait taşınmazın satışının yapıldığı, davalıya temlik edildiği, davalı T. dışındaki tüm davalılar dava konusu bağımsız bölümün davacıya ait olduğu konusunda mutabık oldukları, davalı taşınmazın bedelini ödeyerek satın aldığını iddia ettiği, bu hususu ispata yeterli delil ibraz edemediği, dava konusu taşınmazın davacıya ait olduğunun kabulü gerektiği-
Kadının İstanbul'da 1 adet mesken, “Sosyal tesis ve havuz” niteliğinde bağımsız bölüm, Tekirdağ’da 1 mesken, 2 adet bahçeli kerpiç ev, 3 adet tarla ve 1 adet bağının bulunduğu ve maliki olduğu taşınmazlardan kira gelirleri elde ettiği anlaşıldığından kadının tespit edilen sosyal ve ekonomik durumuna göre boşanma sebebiyle yoksulluğa düşmeyeceği anlaşıldığından yoksulluk nafakası talebinin reddi gerektiği- Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat az olup hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminata takdir edilmesi gerektiği- Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ortak çocuk yararına takdir edilen iştirak nafakasının az olup hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda iştirak nafakasına hükmedilmesi gerektiği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.