Kooperatif anasözleşmesi uyarınca su verilmemesinin ön şartı gerçekleşmemiş bulunduğundan, davalının eyleminin haksız nitelikte olduğu, bu sebeple, kooperatif uygulamaları konusunda uzman bir bilirkişi ile ziraatçi bilirkişinin de içinde bulunduğu bilirkişi heyeti oluşturularak, kooperatif genel kurul ve yönetim kurulu kararları, tüm defter, kayıt ve belgeleri celp edilmek suretiyle incelenerek, tarafların iddia, savunma, itirazlarını da karşılayacak şekilde, kooperatif üyelerinden sulama borcu olduğu halde davalıdan sulama suyu alan üyenin bulunup bulunmadığı ile bu konuda davalı kooperatif uygulamalarının ne olduğunun araştırılması gerekeceği-
Dava konusu alacak 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 1235 inci maddesi gereğince gemi alacaklısı hakkı veren alacaklardan olup, davacı tarafça da gemi üzerine kanuni rehin hakkı tesisi talebinde bulunduğu gözetilip kabul edilen toplam tazminat miktarı ile sınırlı olmak üzere .............. isimli gemi üzerine 6762 sayılı Kanun'un 1236 ncı maddesi gereğince davacı lehine kanuni rehin hakkı tesisine karar verilmesi gerektiği-
Boşanma davasından önce "eve dön ihtarı" çeken eşin önceki olayları affetmiş sayılacağı-
Trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemi-
Davalı tarafa ait ürün ile davacıya ait faydalı model ürünün karıştırılma ihtimalinin bulunduğunu, bu durumun davacının haklarına tecavüz oluşturduğu ileri sürerek tecavüzün tespiti ve tazminat istemi ile açılan davanın davacı tarafın iddialarının ispatlanamadığı gerekçesiyle reddine karar verilmesinin isabetli olduğu-
Yerel mahkemece; dava dilekçesinde ileri sürülen hususlar ile davacıların oğlu R.’ın sol ayağında oluşan ve raporlarda enjeksiyon nöropatisi ile uyumlu olduğu belirtilen rahatsızlığın ortaya çıkmasından bu enjeksiyonun yapıldığı hastanenin ve doktorun hata, ihmal vb nedenlerle sorumlu olup olmadıklarını belirlemeye yeterli rapor alınması gerekeceği-
Taraflar arasında çocuğun gece saatlerinde büyükbaba ve büyükanneye götürülmesi konusunda çıkan son tartışmada davacı kocanın eşine şiddet uyguladığının, çocuğu alarak evi terk ettiğinin anlaşıldığı, bu durumda, oluşan geçimsizlikte kusurun tamamen davacı kocaya ait olduğunun, kadına bir kusur yüklenemeyeceğinin anlaşıldığı, boşanmaya karar verebilmek için davalının az da olsa kusurunun varlığının gerekeceği-
Davacının yaralanması sonucunda tarım ve ziraatle ilgilenemediği süre zarfında, kaybettiği arılarının bedelinin de maddi zarar kapsamına dahil edildiği, davalının eylemi ile iddia olunan bu zarar arasında uygun illiyet bağının mevcudiyetinin ispat edilemediği-
Yazı bir bütün olarak incelendiğinde eleştiri sınırları içinde kaldığı asıl amacın, sağlık hizmetlerindeki aksaklıkları anlatmak olduğu, davacı şirketle ilgili hususların ayrıntı niteliğinde bulunduğu görüldüğünden davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Bölge adliye mahkemesince son kurulan hüküm bozma ilamında belirtilen ilkelere, bozmanın amacına uygun olmayıp kadın yararına hükmedilen maddi ve manevi tazminat az olup hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminata takdir edilmesi gerektiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.