"Borçlu" ve "borçlu ile hukuki muamelede bulunan üçüncü kişi"ler arasında 'zorunlu dava arkadaşlığı' bulunduğundan, dava sonunda "tasarrufun iptaline" karar verilmesi halinde, mahkemece her iki davalının da, dava yararına hükmedilen vekalet ücretinden "müştereken ve müteselsilen" sorumlu tutulmaları gerekeceği–
Kesin nitelikteki karara karşı verilen direnme kararının da kesin olduğunu kabul etmek, bozma sonucu ortaya çıkan hukuka aykırılığın sürdürülmesine yol açacağından, bu nitelikteki bir karara karşı direnilmesi hâlinde direnme kararına yönelik temyiz isteminin reddine karar verilmeyip, direnme kararının incelenmesi gerektiği, aksi kabulün, bozma kararı ile doğan hukuka aykırılığın giderilmesi yönünden çözümsüzlüğe yol açacağı- "Yargılamanın iadesi talebini içeren dilekçenin ilk derece mahkemesince incelenip karara bağlanması gerektiği yönündeki özel dairenin bozma kararının isabetli olduğu" görüşü ile "yargılamanın iadesi talebi, kararı veren mahkemeye verilecek bir dilekçeyle yapılacağından yargılamanın iadesi talebini içeren dilekçenin bölge adliye mahkemesince incelenmesi gerektiği" görüşünün HGK. çoğunluğunca benimsenmediği-
Hukuk davalarında, hükümde kanun yolu süresinin hatalı gösterilmesi halinde, hatalı gösterilen kanun yolu süresi içerisinde yapılan kanun yolu başvurusunun incelenmesi gerektiği-
“Taşınır satışının durdurulması”na ilişkin icra mahkemesinin kararına karşı, “yargılamanın yenilenmesi” yoluna başvurulamayacağı–
Mahkemece alınan bilirkişi ek raporuna itibarla tanık beyanları uyarınca fazla çalışma, hafta tatili ile genel tatil ücreti alacakları, sunulan formlar, tanıkların yıllık izin taleplerinin imzalatılmasına rağmen kullandırılmadığına dair beyanları ile ücret bordroları da değerlendirilmek suretiyle ise yıllık izin ücreti alacağı hüküm altına alınmış, hükmü temyiz eden davalı vekili temyiz dilekçesinde; diğer hususların yanı sıra fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücretleri ile yıllık izin ücreti alacağı yönünden kararın hatalı olduğunu, özetle, dosyadaki ücret bordrolarının, banka kayıtlarının değerlendirilmediğini, yıllık izin formlarının dikkate alınmadığını ileri sürmüş  ve Özel Dairece davalının temyiz itirazlarının reddi ile hükmün onanmasından sonra davalı vekilinin emsal dosyalarda verilen kararların Yargıtay 22. Hukuk Dairesi tarafından fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile yıllık izin ücreti yönlerinden bozulduğunu belirtilerek içtihat birliğinin sağlanması adına maddi hata düzeltilmesi talebi üzerine bu kez karar bozulmuş olup, davalının temyiz istemlerinin reddi ile onanmasına karar verilen bir kararın, Özel Dairece esasen savunmanın dayanağını oluşturan, yargılama aşamasında ileri sürülmüş ve temyiz konusu yapılmış nedenlerle bozulduğu, delillerin değerlendirilmesi sonucunda varılan hukukî sonucun yanlışlığı hukukî hata olarak kabul edilse dahi maddi hata olarak kabulünün mümkün olmadığı, bu nedenle onama kararının kaldırılmasını gerektirir maddi hata düzeltim nedenleri bulunmadığından direnme kararının usul ve yasaya uygun olduğu-
İcra ile ilgili olarak Yargıtay icra ve iflas dairesinden verilen ceza kararlarına cumhuriyet başsavcısı otuz gün içinde itiraz edebileceği-
Kamu davalarıyla birlikte açılan ödence davalarının miktarı iki bin beş yüz kuruşu geçtiği takdirde ödenceye dair verilen hükümden miktarına göre ayrıca nisbi harç alınması ve dava konusunun değeri iki bin beş yüz kuruştan fazla değilse hükmolunacak ödence için başkaca nisbi harç alınmamasının gerekeceği-
Cezanın ertelenebilmesi için mahkumiyetin bulunmaması ya da bu mahkumiyetin hukuki sonuçlarıyla birlikte ortadan kalkmış olmasının gerekeceği-
Yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine dair kararın istinaf incelemesinin bölge adliye mahkemeleri tarafından yapılmasının zorunlu olduğu-
Soybağının Reddi-Babalık

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.