Aynı fatura ile çeşitli nitelikteki eşyaların hep birlikte satılmış olmasının (gösterilmesinin) hayatın olağan akışına uygun düşmeyeceği–
Artık değere katılma alacak isteği-
Haciz yapılan adresin borçlu tarafından kapatıldıktan hemen sonra üçüncü kişinin aynı adreste faaliyete başladığının anlaşılması, borçluya ait tabelanın haciz mahallinde bulunması ve davacı tarafından sunulan faturaların tek başına ispata yeterli olmaması nedeniyle mahkemece “üçüncü kişi tarafından açılan istihkak davasının reddine” karar verilmesi gerekeceği-
Davacının işyerinde amirine hitaben "ekmeğimle oynayanın ekmeğiyle oynarım” dediği sabit olup davacının söz konusu eylemi değerlendirildiğinde, davacının iş sözleşmesinin feshi haklı neden ağırlığında olmasa da davacının eylemlerinin işyerinde olumsuzluğa neden olduğu anlaşıldığından, feshin geçerli nedene dayandığının kabulü gerektiği-
Davacının, dava dilekçesinde 1999 yılı Temmuz ayı içerisinde olayın meydana geldiğini belirttiği, tanık M. D.’ın da 18.9.2000 tarihli ifadesinin de davacı ile beraber geçen sene Temmuz ayında Kemeraltına gittiklerini ve olayın meydana geldiğini söylediği, oysa davacının davalı şirkete ait fabrikaya gitmesinin ve yetkililerle görüşmesinin, dosyadaki belgeye göre 22.6.1999 tarihinde olduğuna göre, dava konusu olayın Haziran ortalarında gerçekleşmiş olmasının gerekeceği, davacının kendisi için bu denli önemli olduğunu iddia ettiği bir olayın hangi tarihte, en azından hangi ayda meydana geldiğini bilmemesinin düşünülemeyeceği, olayın gerek gerçekleşme tarihi, gerekse biçimi konusunda kuşkulu bir durum mevcut olup dosyadaki delillerin davanın kabulü için yeterli görülmeyeceği-
Davacının, tanık beyanları, boşanma ve eldeki dosyadaki diğer delillerle ziynetlerin elinden alındığını, evden ayrılırken ziynetleri yanında götürmediğini, ispat edemediği, davacı vekilinin, yemin deliline dayanmayacaklarını belirttiği, hal böyle olunca mahkemece; ziynetlerin davacı kadının elinden alındığının ispatlanamadığı, ayrıca davacının evden ailesi ve yakınları ile birlikte bir kısım kişisel eşyalarını alarak ayrıldığı hususu birlikte değerlendirildiğinde davacının davasının reddine karar verilmesi gerekeceği-
Borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla, üçüncü kişilerle yaptığı muvazaalı işlemlerin, iyiniyetli alacaklıların haklarını ihlal etmeyeceği (onlara karşı hüküm ifade etmeyeceği)-
Muris muvazaasından söz edebilmek ve 1.4.1974 tarih ½ sayılı İçtihadı Birleştirme Kararını uygulayabilmek için temlikin mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla yapıldığının kanıtlanması zorunlu olup; sırf bedelsizlik ya da alıcının yaşının küçük olması mirasbırakanın mal kaçırmayı amaçlamadığı durumlarda önem arz etmeyeceği- Somut olayda, dinlenen davacı tanıkları mirasbırakanın çocuklarıyla problemi olmadığını ve çocukları arasında ayrım yapmadığını; davacılardan ...’nin eşi, diğer davacıların da annesi olan ve 2014 yılında öldüğü anlaşılan ...’in temliki bilmemesi hayatın olağan akışına ters düşeceği; temliki bildiği halde yaşadığı sürece dava açmadığını bu nedenle; muvazaa iddiasının kanıtlandığından söz edilemeyeceği-
Kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, hafta tatil ücreti, yıllık izin ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.