Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerine konu edimlerin katma değer vergisi doğurmasının söz konusu olamayacağı; sözleşmeye derc edilen vergi yükümlülüğünün, zaten doğmamış bir vergi alacağının ödenmesi mükellefiyeti de getirmeyeceği- Yapısı gereği arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin türünün “götürü bedelli” olup, arsa maliklerinin arsa payı devretmekten başka borçları bulunmadığı; bu anlamda sözleşmenin ifasından doğacak borçların tamamından yüklenici sorumlu olduğu; bu sözleşmenin kendine özgü (sui generis) bir sözleşme olup arsa malikleri için ticari nitelikte değilken, yüklenici için ticari nitelikte olduğu- Yükleniciye ait bir edimin, sözleşme ile dahi olsa arsa maliklerine devrine de yasal olanak bulunmadığı-
Tarımsal kredi sözleşmesi uyarınca dava dışı asıl borçlu Mecit A.'a kullandırılan kredi borcunun asıl borçlu ve kefillerden tahsili için başlatılan icra takibine vaki davalı kefilin itirazının iptali istemi-
Riziko tarihinde yürürlükte bulunan poliçe genel şartları uyarınca, aracın anahtar ile çalınması halinin teminat dışında bırakıldığı, dosya kapsamında yer alan kanıtlar değerlendirildiğinde, aracın yedek anahtarı olmadığının, aracın davacı tarafından 2013 yılında satın alındığının anlaşıldığı, aracın tek anahtar ile satın alındığı ileri sürülmüş olup, diğer anahtarın bulunmadığının beyan edildiği, aracın anahtar ile çalınmadığı, rizikonun tazminat kapsamında kaldığı hususunda kanıt yükünün davacıda olduğunun kabulü gerekeceği-
İki tarafın da tüketici sıfatına haiz olmadığı davanın tüketici mahkemesinde değil genel mahkemede görülmesi gerektiği-
İcra takibi yapan yabancı alacaklının teminat göstermek zorunda olduğu, bu yükümlülüğün uluslararası sözleşme ile ortadan kaldırılabileceği–
Dava dışı asıl borçlunun kullandığı tüketici kredisine kefaleti nedeni ile ödenmeyen borç için davalı banka tarafından başlatılan takibe vaki itirazın iptalini istemine ilişkin davada, Tüketici kredisinin teminatı olarak şahsi teminat verildiği hallerde, kredi veren, asıl borçluya başvurmadan, kefilden borcun ifasının isteyemeyeceği, davacının menfi tespit davası açmada hukuki yararının olduğunun kabulü gerekeceği-
Asıl ve birleşen davalar için her dava hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması gerekeceği-
6111 sayılı Yasanın 17/21. maddesinde değişiklik yapan 6456 sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği tarihi izleyen 8 ayın sonuna kadar il tarım müdürlüğüne başvurulması halinde, daha önce dava konusu edilmiş ve/veya icra takibi başlatılmış alacaklar için davaların sonlandırılacağı ve icra takiplerinin durdurulacağından bahisle; davalının kefil olarak imzaladığı ortaklar sözleşmesine dayalı olarak kullandığı tarımsal kredi borcunu ödememesi nedeniyle davacı bankanın, alacağının tazmini amacıyla başlattığı icra takibine vaki itirazın iptali davasının, davalının mensubu olduğu kooperatifin yasal sürede başvuruda bulunduğu ve talebinin kabul edilerek, davacı bankaya talimat gönderdiği dikkate alınarak, sonlandırılması gerektiği-
Hakim bozma ilamına uymak zorunda olmayıp eski kararında direnebileceği; ancak, bozma nedenlerinin kamu düzenine ilişkin ve dolayısıyla hakimin kendiliğinden (resen) göz önünde bulundurması gereken nedenlerden olmaması halinde taraflar veya vekillerinin, bozma kararına uyulmasını istemişlerse, artık mahkeme bozma ilamına uymak zorunda olup önceki kararda direnemeyeceği-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.