Kiralananın iki anahtarından birisinin davacıya verilmesinin tahliye anlamına gelmediği gibi, kiralayanın kiralanandaki kendine ait olan bir takım menkul malları satışa çıkarmasının da sözleşmenin sona erdirildiği yönünde yorumlanamayacağı-
Kira sözleşmesinde kira bedelinin muayyen olması karşısında kira parası önceden bilinebilir ve hesaplanabilir durumda olup, itirazın iptaline karar verilirken kira alacağı yönünden icra inkar tazminatına da hükmedilmesi gerekeceği-
İtirazın iptali davası-
Kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacak likit nitelikte olup, alacaklı yararına İİK.’ nun 67/2. maddesi hükmü gereği tazminata karar verilmesi gerekeceği-
Davalı şirketin Eski Borçlar Kanunu 101. maddesi hükmü gereğince usulüne uygun temerrüde düşmemiş oldukları gözetilerek icra takibinden itibaren kabul edilen fatura bedeline ilişkin faize hükmedilmesi gerekirken, bu yön gözardı edilerek takipten öncesi için işlemiş faize de karar verilmiş olmasının doğru olmadığı- İtirazın iptali davaları, takibe sıkı sıkıya bağlı dava türlerinden olduğundan, takip dayanağı çek ve fatura bakımından inceleme yapılmasında bir usulsüzlük bulunmadığı-
Davalının temerrüdü gerçekleştiğinden, davacının asıl alacağı yanında gecikme faizinin hesaplanması için mahkemece, karar tarihinden sonra yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 88. ve 120. maddesi de gözetilerek, faiz oranının tartışılması hususunu da içerir denetime elverişli bir bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre bir karar verilmek gerekeceği-
«Davalı (borçlu) tarafından yapılan ödemenin başka bir borca ilişkin olduğunu» ileri süren davacının (alacaklının) bu iddiasını ispatla yükümlü olduğu–
Ödeme emrine karşı süresi içerisinde borca itiraz ettiğinden ve vekile ait vekaletname takip dosyası içinde bulunduğundan, itirazın iptali davasında, ekinde dava dilekçesi bulunan ve üzerinde duruşma gününün yazılı olduğu tebligatın vekile yapılması gerekirken asile yapılmasının hatalı olduğu-
Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde kanunda tanımlanan taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerektiği- 4077 sayılı yasanın 23. maddesinin, bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketci mahkemelerinde bakılacağını öngördüğü- SKonaklama hizmetinin verilmesine ilişkin dava konusu sözleşmenin tarafı olan davalı kulübün tüketici olmadığı anlaşıldığından, davaya bakmakla Tüketici Mahkemesi değil, Genel Mahkemelerin görevli olduğu- Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetileceği- Görevle ilgili konularda kazanılmış hakkın söz konusu olamayacağı-
Aidat alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin davada; davalı tarafça süresinde zamanaşımı def'inde bulunulduğuna göre, mahkemece alacağın bir kısmının zamanaşımına uğrayıp uğramadığı konusunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerektiği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.