“Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin muvazaalı olduğu”nu ileri süren davalının bu savunmasını isbat etmekle yükümlü olduğu–
İ. sözleşmesinin 05.02.1947 tarihli ve 20/6 sayılı İBK uyarınca "yazılı delil" ile kanıtlanabileceği; yazılı delilin bulunmaması halinde delil başlangıcı niteliğini taşıyan bir belgenin varlığı "inanç sözleşmesinin HMK. mad. 202 uyarınca 'tanık' dahil her turlu delile ispatlanabileceği; yazılı delil başlangıcının olmaması halinde ise ikrar veya yemin gibi kesin delillere başvurulabileceği- Davacının yemin deliline başvurması halinde davacıya bu hakkin mahkemece hatırlatılması gerekeceği-
«Ödeme yaptığı kişinin, senet bedelini, senet alacaklısı adına almaya yetkili olduğunu» davacı borçlunun isbat etmesi gerekeceği–
Davacı ödeme emrinin davalıya tebliğinden sonra otuz günlük ödeme süresini beklemeden, 05/01/2012 tarihinde açmış olduğu dava ile tahliye isteminde bulunmuş olup, tahliye davasının süresinde açılmaması sebebiyle tahliye davasının reddine karar verilmesi gerekeceği-
Her ne kadar bordrolarda fazla çalışma tahakkuku var ise de bordrolar imzasız olduğundan bunun ödenip ödenmediği banka kayıtlarına göre tespit edilmesi gerekip davacıya alacaklarının ödenip ödenmediğinin banka kayıtları getirtilerek değerlendirilmesi gerektiğinden davacının fazla çalışma ücreti alacağı talebinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğu-
Temerrüt nedeniyle tahliye ve 55.000.-TL kira alacağının tahsili istemi-
İ. sözleşmeleri, tarafların karşılıklı iradelerine uygun bulunduğu için, onlara karşılıklı borç yükleyen ve alacak hakkı veren geçerli sözleşmeler olduğu ve taraflarına TBK çerçevesinde nispi haklarını talep etme olanağını verdiği- Yazılı bir belge ibraz etmeyen davacıların dava dilekçesinde ve delil listesinde ''diğer yasal deliller vs.'' demek suretiyle yemin deliline de dayandığından, davacılara yemin teklif etme haklarının hatırlatılması ve bu haklarını kullanmaları halinde sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
11. HD. 20.04.2016 T. E: 2015/14912, K: 4411-
Çekin «bedel hanesi»nin boş olarak düzenlendiğinin uyuşmazlık konusu olmaması halinde, «anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu»nun ispat yükünün davacıya ait olduğu–
Bozma kararına uyan mahkeme, bununla bağlı olduğundan ister aynı oturumda, ister daha sonraki oturumlarda olsun, bundan dönerek eski hükümde direnemeyeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.