CMK'nun 141 ila 144. madde hükümlerinin 1 Haziran 2005 tarihinden itibaren yapılan işlemler hakkında uygulanacağı, 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’na aykırılık nedeni ile kamu davası açılan somut olayda; suç tarihi 25/07/2008 olup, davacı hakkında yukarıda anılan dönemden sonra soruşturma işlemlerinin yürütüldüğü, elkoyma tarihi itibari ile devlete karşı açılacak olan tazminat davalarında CMK'nun 141 ve 142. maddeleri uyarınca; ağır ceza mahkemeleri görevli olduğundan, dava dilekçesinin davalı İl Özel İdaresi yönünden görev yönünden reddedilmesi gerektiği-
Kural olarak; yayın yoluyla kişilik haklarına saldırının varlığını kabul için ; haberde gerçeklik,kamu yararı ve toplumsal ilgi, güncellik ve konu ile ifade arasında düşünsel bağlılık sınırlamalarından herhangi birinin bulunmamasının gerekeceği, davacının tazminat istemine konu haber yazılarının maddi olgulara dayandığı, dayanılan olguların doğru olması halinde olayın yorum ve eleştirisinin hukuka aykırılığından söz edilemeyeceği, hatta Cumhuriyet Savcısı olan davalının olayı soruşturma şeklinin eleştirisinin, olayın önemi ve gelişmeler dikkate alındığında eleştiri sınırları içerisinde olduğu, ne var ki, davacıya isnat edilen eylemin haber yazının özüne bakıldığında ölen M. Göktepe’ nin fotoğraflarının saklanması ve ya da en azından kaybından sorumlu olunması olduğu, davacı Cumhuriyet Savcısının habere konu fotoğrafları bizzat çektirerek resmi tutanaklara geçtiği, sanıklar hakkında verilen görevsizlik kararında açıkça belirtip, düzenlenen dizi pusulasına da eklediği dosya kapsamı il
Sulh Hukuk Mahkemesince verilen görevsizlik kararının kesinleştiği ve 10 günlük hak düşürücü süre içinde davacı tarafın dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi için herhangi bir müracaatta bulunmadığı, dosyanın mahkemece kendiliğinden (resen) görevli mahkemeye gönderildiği anlaşılmakta olup, anılan tarih itibariyle yürürlükte olan 1086 sayılı HUMK’un 193. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği-
Tasarrufun iptali davasına ilişkin uyuşmazlığın Bankacılık Kanunu’ndan kaynaklanmadığı ve ticari işletme ile de ilgili olmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi gerekeceği-
“İhtiyati tedbir kararının uygulanmayacağına” dair karar veren icra memuru, “infaz memuru” sıfatıyla değil, “icra memuru” sıfatıyla hareket etmiş olduğundan, bu işlemine karşı şikayetin icra mahkemesince çözümleneceği–
Haczedilmezlik şikayetine konu yapılan hususlardan birinin vergi dairesince konulan haciz işlemi olduğu, bu işlem idari nitelikte olup, bu nedenle anlaşmazlığın çözümü vergi mahkemelerinin görevine girdiğinden, Mahkemece, yargı yolu nedeniyle şikayet dilekçesinin reddine kararı verilmesi gerekirken görevsizlik kararı verilmesi doğru olmadığı gibi; ..... 2. İcra Müdürlüğü’nün 2004/1553 esas sayılı dosyasından konulan haczin kaldırılmasına ilişkin şikayet Mahkemenin görev alanında olup, bu şikayet bakımından işin esasının incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken bu hususta olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesinin doğru olmadığı-
Nişan, nikah masrafları, takı yol giderleri vs. giderleri için talep edilen maddi tazminat ile eski eşin anne ve babasına karşı açtığı manevi tazminat taleplerinin Borçlar Kanunu'na dayandığından; bu taleplere ilişkin davalara genel görevli mahkemelerce bakılması gerektiği-
Davanın, kira ilişkisine dayalı olarak kiracı tarafından kiralayan hakkında, depozito bedelinin iadesi için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olduğu- Taraflar arasındaki uyuşmazlığın kira sözleşmesinden kaynaklandığı ve sulh hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği-
Dava dilekçesinde vasiyetnamenin açılmasının ve mirasçılık belgesi verilmesinin istenildiği, vasiyetnamenin açılıp okunması hakkında bir karar verilmeden vasiyetnamenin tenfizi hakkında inceleme yapılmasının doğru olmadığı, vasiyetin tenfizi talep edilen taşınmazın dava tarihindeki değerinin araştırılarak görevli mahkemeyi belirledikten sonra davanın esasına girilmesinin gerektiği, mahkemece; ikinci sıradaki talep yönünden öncelikle görevsizlik kararı verilip, birinci talep konusunda verilecek kararın sonucunun beklenilmesinin gerektiği-
Davacı kadının, babasının düğünde kendisine hediye ettiği ve mülkiyeti babasına ait olan aracın evlilik birliğinin devamı sırasında koca tarafından satıldığını ileri sürerek, bu sebeple maddi tazminat talep etmesinin, Türk Medeni Kanununun ikinci kitabından kaynaklanmayıp Borçlar Kanununda yer alan genel hükümlere tabi olduğu ve aile mahkemelerinin görevi dışında olduğu-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.