Türk Medeni Kanunu’nun 303/4. maddesinde düzenlenen ”Bir yıllık süre geçtikten sonra gecikmeyi haklı kılan sebepler varsa, sebebin ortadan kalkmasından başlayarak bir ay içinde dava açılabilir.” hükmünün Anayasa Mahkemesi’nin 2011-116 Esas 2012-39 Karar ve 15.03.2012 tarihli kararı ile iptali kararı
Davalı erkeğe dava dilekçesi tebliğine ilişkin mazbatada, tebligattan haberdar edilen kişi sadece imzadan imtina etme hakkına sahipken isim vermekten de imtina ettiğinden dava dilekçesi tebliğinin usulsüz olduğu, davalının savunma hakkının kısıtlandığı-
Kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan hasar tazminat istemi-
Her türlü adli evrakın -icra emri, ödeme emri, 103 bildirisinin, satış ilanı icra mahkemesi (merci) kararı, duruşma tebligatı, şikayet dilekçesi vb. gibi- takip dosyasında kendisini bir vekille temsil ettiren tarafa değil, vekiline tebliği gerekeceği–
İhalenin feshini talep eden borçluya usulüne uygun duruşma davetiyesi tebliğ edilerek, taraf teşkili sağlanmadan ve borçlunun hukuki dinlenme hakkı kısıtlanarak sonuca gidilemeyeceği-
Mahkemece "davalı vekilinin mazeretinin kabulü ile yeni duruşma gün ve saatinin Uyap Avukat Portalı üzerinden öğrenilmesine" karar verilmişse de, davalının vekili olmadığı halde duruşma gününün Uyap Avukat Portalı üzerinden öğrenilmesine karar verilerek davalıya yeni duruşma günü tebliğ edilmemiş olmasının ve yargılamaya yokluğunda devam edilerek savunma hakkı kısıtlanarak karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Trafik kazasından kaynaklanan tazminat istemi-
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporlarının ve ıslah dilekçesinin davalı E...'ye tebliğ edilmeden, rapora ve ıslah dilekçesine itiraz etme veya beyanda bulunma hakkı verilmeden Anayasa ve HMK ile koruma altına alınan hukuki dinlenilme ve savunma hakkı kısıtlanarak davalı aleyhine hüküm kurulması doğru görülmediği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.