TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar 743 sayılı TKM'nin 170. maddesi uyarınca eşler arasında mal ayrılığı rejimi, 01.01.2002 tarihinden boşanma davasının açıldığı tarihe kadar 4722 sayılı Kanun'un 10. maddesi gereğince, eşler başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmedikleri takdirde TMK'nun 202. maddesine göre edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu- Dava dilekçesinde "her türlü yasal kanıt" demekle aynı zamanda yemin deliline de dayandığının kabulü gerektiği- Edinilmiş mallara katılma rejimi geçerli iken banka kredisi kullanılmak suretiyle satın alınan ve bu kredi için yapılan ödemelere ilişkin davacının katılma alacağı bulunduğunun kabulü gerektiği-
Taraflar arasındaki sözleşmelerde, alacaklı bankanın teminat göstermekten muaf tutulmuş olmasının, yasanın teminata ilişkin amir hükmünün nazara alınmamasını gerektirmeyeceği gibi alacaklı bankanın sıfatı ve talebe konu alacağın niteliği itibariyle ihtiyati haciz için teminat gösterilmesinin zorunlu olduğu-
Çekişme konusu taşınmazların ecrimisil talep edilen dönemde kim ya da kimlerin tasarrufunda olduğunun her bir taşınmaz yönünden ayrı ayrı saptanıp, davalılar yönünden ecrimisil koşullarının oluşup oluşmadığı değerlendirilip, 4 numaralı bağımsız bölümde tarafların 1/2 pay üzerinde elbirliği üzere malik olduklarının gözetilerek hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Usul ekonomisi gereği, mahkemece dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmeden dosya üzerinden görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddedilebileceği-
Türk Medeni Kanunu’nun 303/4. maddesinde düzenlenen ”Bir yıllık süre geçtikten sonra gecikmeyi haklı kılan sebepler varsa, sebebin ortadan kalkmasından başlayarak bir ay içinde dava açılabilir.” hükmünün Anayasa Mahkemesi’nin 2011-116 Esas 2012-39 Karar ve 15.03.2012 tarihli kararı ile iptali kararı
Davalı erkeğe dava dilekçesi tebliğine ilişkin mazbatada, tebligattan haberdar edilen kişi sadece imzadan imtina etme hakkına sahipken isim vermekten de imtina ettiğinden dava dilekçesi tebliğinin usulsüz olduğu, davalının savunma hakkının kısıtlandığı-
Kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan hasar tazminat istemi-
Her türlü adli evrakın -icra emri, ödeme emri, 103 bildirisinin, satış ilanı icra mahkemesi (merci) kararı, duruşma tebligatı, şikayet dilekçesi vb. gibi- takip dosyasında kendisini bir vekille temsil ettiren tarafa değil, vekiline tebliği gerekeceği–
İhalenin feshini talep eden borçluya usulüne uygun duruşma davetiyesi tebliğ edilerek, taraf teşkili sağlanmadan ve borçlunun hukuki dinlenme hakkı kısıtlanarak sonuca gidilemeyeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.