Şayet çocuk reşit olduğu halde eğitimi devam ediyorsa eğitimi sona erinceye kadar ana ve babanın bakım borcunun devam edeceği, bu durumda çocuğun ana ve babasına karşı yardım nafakası davası açabileceği-
Mahkemece davacının talebine uygun olarak ihale feshedildiğine göre, işbu kararı temyiz etmekte davacının hukuki yararı bulunmadığı gibi temyiz talebinin de kötüniyetle yapıldığı anlaşıldığından HMK.nun 368. maddesi yollamasıyla aynı yasanın 329. maddesi uyarınca kararı temyiz eden davacı vekilinin takdiren 2.500,00 TL disiplin para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesi gerekeceği-
Fazla çalışmanın belirlenmesinde ara dinlenme sürelerinin de dikkate alınması gerektiği- Fazla çalışmaların uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde takdiri indirim yapılması gerektiği- Fazla çalışmanın tanık anlatımları yerine yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilemeyeceği- Fazla çalışmaların yazılı delil yerine tanık beyanlarına dayalı olarak hesaplanması halinde, işçinin normal mesaisinin üzerine sürekli olarak aynı şekilde fazla çalışması mümkün olmadığından; hastalık, mazeret, izin gibi nedenlerle belirtildiği şekilde çalışamadığı günlerin olması kaçınılmaz olup, bu durumda karineye dayalı makul indirim yapılması gerektiği- Fazla çalışma ücretinden karineye dayalı makul indirime gidilmesi sebebiyle reddine karar verilen miktar bakımından, kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına avukatlık ücretine hükmedilemeyeceği- İzinli günler için fazla mesai hesabı yapılamayacağı-
22. HD. 12.02.2018 T. E: 2017/22967, K: 2752-
Türk Medeni Kanununun 477. maddesi gereğince kayyım atanmasını gerektiren sebebin ortadan kalkması nedeni ile kayyımlık kararının kaldırılması istemi-
Kural olarak, muhdesatın aidiyetinin tespiti davaları, tapulu taşınmazlarda kamulaştırma ve ortaklığın giderilmesi davalarına hasren asıl davada verilen süre içinde ya da asıl davalar derdest iken muhdesat sahibinin talebi nedeni ile açılacağı, istisnai olarak; 3402 sayılı Kadastro Kanun'nun 19. maddesi gereğince kadastro sırasında, öncesi tapulu yada tapusuz bir taşınmaz üzerinde kalıcı nitelikte muhdesat var ise ve tespit malikinden başka kişiye ait ise bu takdirde tutanağın beyanlar hanesinde gösterilmek üzere muhdesatın kime ait olduğu şerh edileceği-
Küçüğün annesinin kızlık hanesine annesinin aile soy ismi ile tescil edilmiş olmasının, çocukla koca arasında yasal olarak kurulmuş olan soybağını ortadan kaldırmayacağı-
Muhtesatların tespiti ayni hakka ilişkin olup, zamanaşımına tabi olmadığından, alacağın tahsili söz konusu olduğu takdirde, yöntemine uygun bir biçimde zamanaşımı def’inin ileri sürülmesi ve davacının böyle bir tespiti istemesinde hukuki yararının bulunduğunun kabulünün gerekeceği-
Yaklaşık 3 yıla yakın bir süreye ilişkin TİS artışlarından kaynaklanan alacaklarını belirlemesi davacı işçinin eğitim ve sosyal durumu dikkate alındığında davacı işçiden beklenemeyeceği gibi, söz konusu alacakaların belirlenebilmesi için işverende bulunan bilgi ve belgelerin verilmesi gerektiğinden ve tahkikata ihtiyaç duyulduğundan, mahkemece davanın belirsiz alacak davası olarak görülmesinin ve davanın kabulüne karar verilmesinin yerinde olduğu-
Taşınmazın muhammen bedeli (119.715 TL) ve ihale bedeli (130.100 TL) gözetildiğinde, bu taşınmaz yönünden zarar unsuru gerçekleşmediğinden anılan bu taşınmaz bakımından şikayetçinin ihalenin feshini istemekte hukuki yararının bulunmadığı ve bu durumda ihalenin feshi istemin hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi ve işin esasına girilmeden ihalenin feshi talebinin reddine karar verildiğinden şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilememesi gerektiği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.