Türk Medeni Kanununun 477. maddesi gereğince kayyım atanmasını gerektiren sebebin ortadan kalkması nedeni ile kayyımlık kararının kaldırılması istemi-
Kural olarak, muhdesatın aidiyetinin tespiti davaları, tapulu taşınmazlarda kamulaştırma ve ortaklığın giderilmesi davalarına hasren asıl davada verilen süre içinde ya da asıl davalar derdest iken muhdesat sahibinin talebi nedeni ile açılacağı, istisnai olarak; 3402 sayılı Kadastro Kanun'nun 19. maddesi gereğince kadastro sırasında, öncesi tapulu yada tapusuz bir taşınmaz üzerinde kalıcı nitelikte muhdesat var ise ve tespit malikinden başka kişiye ait ise bu takdirde tutanağın beyanlar hanesinde gösterilmek üzere muhdesatın kime ait olduğu şerh edileceği-
Küçüğün annesinin kızlık hanesine annesinin aile soy ismi ile tescil edilmiş olmasının, çocukla koca arasında yasal olarak kurulmuş olan soybağını ortadan kaldırmayacağı-
Muhtesatların tespiti ayni hakka ilişkin olup, zamanaşımına tabi olmadığından, alacağın tahsili söz konusu olduğu takdirde, yöntemine uygun bir biçimde zamanaşımı def’inin ileri sürülmesi ve davacının böyle bir tespiti istemesinde hukuki yararının bulunduğunun kabulünün gerekeceği-
Yaklaşık 3 yıla yakın bir süreye ilişkin TİS artışlarından kaynaklanan alacaklarını belirlemesi davacı işçinin eğitim ve sosyal durumu dikkate alındığında davacı işçiden beklenemeyeceği gibi, söz konusu alacakaların belirlenebilmesi için işverende bulunan bilgi ve belgelerin verilmesi gerektiğinden ve tahkikata ihtiyaç duyulduğundan, mahkemece davanın belirsiz alacak davası olarak görülmesinin ve davanın kabulüne karar verilmesinin yerinde olduğu-
Taşınmazın muhammen bedeli (119.715 TL) ve ihale bedeli (130.100 TL) gözetildiğinde, bu taşınmaz yönünden zarar unsuru gerçekleşmediğinden anılan bu taşınmaz bakımından şikayetçinin ihalenin feshini istemekte hukuki yararının bulunmadığı ve bu durumda ihalenin feshi istemin hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi ve işin esasına girilmeden ihalenin feshi talebinin reddine karar verildiğinden şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilememesi gerektiği-
Taraflar arasındaki kooperatif ihraç kararının iptali davası-
İcra müdürlüğünce yapılan işlemlerin ilama uygun olup olmadığını belirlemek bakımından, mümkünse dayanak ilamdaki bilirkişilerden de yararlanılarak mahallinde keşif yapılarak, olunacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
İtirazın iptali davası-
Şikayete konu sıra cetvelinde kendisine husumet yöneltilen borçluya pay ayrılmadığından, şikayetçinin adı geçen aleyhinde şikayette bulunmasında hukuki yararının bulunmadığı- Sıra cetveline karşı şikayette bulunulması halinde, mahkemenin takdir hakkını duruşma yapılarak kullanması gerektiği- Sıra cetvelinde kendisine pay ayrılan ve şikayet sonucundan etkilenecek olan alacaklılar da yargılamaya dahil edilmesi ve onlar hakkında da hüküm kurulması gerektiği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.