22. HD. 24.10.2016 T. E: 29340, K: 23844-
11. HD. 14.12.2016 T. E: 13159, K: 9559-
22. HD. 10.10.2018 T. E: 2017/15213, K: 21676-
İcra mahkemesince “ihtilafın duruşmalı olarak çözümlenmesine, meşruhatlı davetiye çıkarılmasına, dosyanın bilirkişiye tevdiine” karar verildikten sonra bu karar gereği yerine getirilmeden şikayetin sonuçlandırılması halinde borçlunun taraf teşkili sağlanmadan verilmemiş olan bu kararın bozulmasını isteyebileceği–
Mahkemenin ön inceleme aşamasında nihai karar verebilmesi için dava şartlarından birinin bulunmaması, ilk itirazların yerinde olması, hak düşürücü sürenin geçmiş olması veya zamanaşımı def’inin dinlenebilir olması gerekeceği bu sebepler dışında işin esasına girilerek delillerin değerlendirilmesi sonucu bir karar verilecekse tahkikat aşamasına geçilmesi gerekeceği-
Taraflar arasındaki genel kurul kararının iptali davası-
Sıra cetvelinin, ilk (kesin) haczi uygulayan (koyan) ve haczi düşmemiş olan (asıl) icra müdürlüğünce düzenleneceği—
Fazla çalışma ve genel tatil alacakları yönünden, davacı-karşı davalı haftada kaç saat fazla çalışma yaptığını ve hangi genel tatillerde çalıştığını belirleyebilmekte ise de hakimin hesaplanan miktardan hangi oranda takdiri indirim yapacağını bilebilecek durumda olmadığından fazla çalışma ve genel tatil alacakları belirsiz alacak ve tespit davasına konu edilebileceği - Kıdem, yıllık izin ücreti, ücret alacakları bakımından, talep içeriğinden açıkça anlaşıldığı üzere, davacı-karşı davalı çalışma süresini, ne kadar yıllık izin kullandığını, en son ödenen ücreti ve alması gerektiğini iddia ettiği aylık ücret miktarını belirleyebildiği, tazminat hesaplamasına esas alınacak aylık ücrete ek para veya parayla ölçülebilen sosyal menfaatleri de belirleyebilecek durumda olduğundan   kıdem, yıllık izin ücreti ve ücret alacakları yönünden hukuki yarar yokluğundan davanın usulden reddi gerektiği-
İhale bedelinin kısmen haricen alacaklıya (paydaşa) ve kısmen icra (satış) dosyasına yatırılmasının, ihalenin feshini önlemeyeceği—
Davacılar alacaklarını dayandırdığı adi ortaklığın feshine ilişkin dava henüz sonuçlanmadığından, bunun kesinleşmesi beklenerek dava sonucunda davacıların bir alacağı olduğunun kesinleşmesi halinde TBK. mad.19 gereğince dava konusu satış işleminin iptalinin gerekip gerekmediğinin değerlendirilmesi, aksi durumda (davacıların adi ortaklığın feshi nedeniyle alacağının olmadığının saptanması halinde) ise, davanın reddine karar verilmesi gerektiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.