Hükmün açık, anlaşılır, infaz edilebilir şekilde tesis edilmesi ve de en önemlisi sonradan yazılacak gerekçeli kararın, kısa karara uygun olması gerektiği-
Dava konusu kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin ücreti alacakları bakımından davacının; çalışma süresini, kendisine en son ödenen aylık ücret miktarını, tazminat hesaplamasına esas alınacak aylık ücrete ek para veya parayla ölçülebilen sosyal menfaatleri, hak kazandığı izin süresini, çalışma süresi boyunca varsa kullanmadığı veya karşılığı ödenmeyen izin sürelerini belirleyebilecek durumda olduğu, bu halde, dava konusu kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin ücreti alacaklarının gerçekte belirlenebilir alacaklar olduğu ve dolayısıyla belirsiz alacak davasına konu edilemeyecekleri nazara alındığında, bu alacaklar bakımından hukuki yararın bulunmadığı-
9. HD. 03.07.2018 T. E: 2016/5861, K: 14626-
İlk bozma kararı “eksik inceleme ve araştırmaya” yönelik  olup, kararda "fazla çalışma ve genel tatil ücretine" ilişkin usul ya da esas yönünden yapılmış bir değerlendirmede bulunmadığı, yine bu taleplerin incelenerek temyiz isteminin reddedildiğine ve bozma kapsamı dışında kaldığına dair bir hükmün de yer almadığı görülmüş olup, bu hususların, hükmüne uyulan bozma kararına konu olmadığından kesinleşmemiş olacağı ve bu istemleri etkileyecek bir taraf işlemi de bulunmadığından, Dairenin birinci bozma kararına uyulmakla bu alacak kalemleri yönünden davacı yararına usulü kazanılmış hak doğduğundan da söz edilemeyeceği-
Somut olayda taraflar arasında imzalanan hizmet sözleşmesi ile kararlaştırılan ücret artışlarının tam olarak uygulanıp uygulanmadığı ve davacının nakle tabi personel olup olmadığı hususlarının araştırılarak sonucuna göre davalının zamanaşımı savunması da dikkate alınmak suretiyle fark işçilik alacakları konusunda karar verilmesinin gerekip gerekmediği-
Fark ikramiye alacağının hesaplanmasında, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın 31.10.2020 tarihine kadar geçerli toplu iş sözleşmesinin "İ.iye" başlıklı bölümünde “İşçilere Ocak ve Temmuz aylarında 5'er günlük olmak üzere yılda toplam 10 günlük (5 x 2 = 10) ücretleri tutarında ikramiye ödenir.” şeklindeki hükmü doğrultusunda hesaplama yapılarak sonuca gidilmesinin gerektiği- Temyize konu somut dosyada, dava dilekçesindeki talebe rağmen 01.01.2019 tarihinden itibaren yapılan hesaplamanın hükme esas alınması ve ... 31. İş Mahkemesinin 2019/292 Esas sayılı dosyasının değerlendirilmemesinin de bir diğer bozma sebebi olduğu-
Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının 6772 sayılı Kanun kapsamında ilave tediye ödemekle yükümlü olduğu-
Hafta tatili ücreti alacağı bakımından mahkemenin hükmüne esas aldığı bilirkişi raporu ile kabul ettiği miktar arasında ihtilaf bulunduğu uyuşmazlıkta, uyuşmazlık konusu olan 2.000TL hafta tatili ücreti alacağının açık biçimde direnme kararının verildiği tarihte geçerli olan 3.200TL tutarındaki temyiz edilebilirlik sınırının altında olduğu gerekçesiyle temyiz isteminin reddi gerektiğine-
Davalı işyeri 6772 s. Kanun kapsamında kaldığından, davacıya yılda 4 tam maaş tutarında ikramiye verilmesinin mümkün olmadığı, davacıya 6772 s. Kanun gereği, 52 günlük ve ... gereği de en fazla 2 maaş tutarında yevmiye verilebileceğinden toplamda yılda 112 günlük ikramiye ödenmesi gerektiği- Davalı, işyerinde işçilere yılda 4 tam maaş tutarında ikramiye verildiğini iddia etmiş, davacının dosyada bulunan iki aya ilişkin ücret bordrosunda ayrı ayrı 10'ar günlük ikramiye tahakkukunun bulunduğu görülmüş olup, 2006 yılından sonraki tarihlere ait Toplu İş Sözleşmelerinde, işçilere aylık ücretleri tutarında olmak üzere yılda 4 tam maaş ikramiye verileceği düzenlenmiş olduğundan, işverenin yılda 4 tam maaş tutarında ikramiye vermesinin 6772 s. Kanun'un Ek 1. maddesine açıkça aykırı olduğu- Davalı işyeri 6772 s. Kanun kapsamında kaldığından, yılda en fazla 2 tam maaş tutarında ikramiye verilmesinin mümkün olduğu- Davacının sendikaya üye olduğu tarih ile Toplu İş Sözleşmesinden yararlanmaya başladığı tarih ilgili sendikadan araştırılarak, davacının dönem bordroları ise işyerinden getirilerek, yılda 4 maaş tutarında ikramiye ödenip ödenmediği belirlenip, yılda 112 gün yevmiye ödenmişse, davanın reddine karar verilmesi, ödenmediği taktirde ise aradaki fark tespit edilerek bu farka hükmedilmesi gerektiği-
Her ne kadar bordrolarda fazla çalışma tahakkuku var ise de bordrolar imzasız olduğundan bunun ödenip ödenmediği banka kayıtlarına göre tespit edilmesi gerekip davacıya alacaklarının ödenip ödenmediğinin banka kayıtları getirtilerek değerlendirilmesi gerektiğinden davacının fazla çalışma ücreti alacağı talebinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğu-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.