Mirasın gerçek reddinde, mirasçıların, mirası kayıtsız şartsız reddettiğine ilişkin sözlü veya yazılı beyanı, bozucu yenilik doğurucu hak niteliğinde olup, Sulh Hakimi tarafından tutanakla tespit edilmekle hukuki sonuç doğuracak olup, mahkemece, talepte bulunanların mirasçı olduğu ve yasal süresi içinde başvurduğu anlaşıldığı takdirde, red beyanının tespit ve tesciline karar verileceği-
Mirası red beyanından ancak mirasçıların tamamının muvafakati veya açılacak olan reddin iptali davasının kabulü halinde dönülebileceği-
Yasal mirasçı tarafından süresi içinde yapılmış mirasın kayıtsız şartsız reddine ilişkin yazılı veya sözlü beyanın, tutanakla tespit edilmiş olması koşuluyla sulh hakimine ulaştığı andan itibaren sonuç doğuracağı, mirasçının bu sıfatının mirasbırakanın ölümü anından geçerli olmak üzere ortadan kalkacağı-
Türk Medeni Kanununun 605/2. maddesinde düzenlenmiş olan terekenin hükmen reddi davalarında sulh hukuk mahkemesi görevli olup, Türk Medeni Kanununun 605/1. ve 609. maddelerinde mahkemenin ne şekilde işlem yapacağının gösterildiği-
Miras bırakanın ölümü üzerine geride kalan hak sahiplerine sosyal güvenlik kanunları gereğince bağlanacak olan dul ve yetim maaşı, bu kişilerin kanundan doğan hakları niteliğinde olduğundan, terekeye dahil olmadığı ve terekeye dahil olmayan bir hakkın hak sahiplerince hariç tutulmasının da mirasın reddini şarta bağlı hale getirmeyeceği-
Mirasın kayıtsız ve şartsız reddine ilişkin beyanların bozucu yenilik doğurucu nitelikte olup, sulh hakimine ulaşmakla hukuki sonuç doğuracakları, sulh hukuk mahkemesinin görevinin mirası ret edenlerin mirasçı olup olmadıkları ve mirası reddin süresinde olup olmadığının tespitinden ibaret olduğu-
Mirasın kayıtsız koşulsuz reddine ilişkin beyan, tutanakla tespit edilmiş olması koşuluyla sulh hâkimine ulaştığı andan itibaren sonuç doğuracağı ve miras bu tarihten itibaren reddedilmiş sayılacağından; ret tarihi, buna ilişkin beyanın sulh hakimine ulaştığı tarih olup, ret tarihi ile davanın açıldığı ve müdahale talebinde bulunulduğu tarihler arasında altı aylık hak düşürücü sürenin geçtiği-
Ret tarihi, buna ilişkin beyanın sulh hakimine ulaştığı tarihtir. Türk Medeni Kanununun 617/1.maddesinin açık hükmü karşısında, ret tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında altı aylık hak düşürücü sürenin geçtiği anlaşıldığından ve hak düşürücü süre de geçtiğinden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinin doğru bulunmayacağı-
Türk Medeni Kanununun 605/1.maddesine dayalı mirasın kayıtsız ve şartsız reddine ilişkin davanın sulh hukuk mahkemesinin görevi içinde bulunacağı-
Mirasın reddi; mirasçılar tarafından sulh hukuk mahkemesine yazılı ya da sözlü beyanla kayıtsız şartsız yapılması gerekeceği, mirasın reddine karşı da reddeden mirasçının alacaklılarının redde itiraz davalarını ‘ret tarihinden’ itibaren (6) ay içerisinde açmaları, bu sürenin geçirilmesinden sonra açılan davanın reddi gerekeceği-