Dosya arasında bulunan sıra cetveline ilişkin bilirkişi raporu incelendiğinde davalı şirketin alacak miktarının toplam .............. olduğu, 16.05.2017 tarihli sıra cetvelinde geçen alacak miktarların ise ihale edilen taşınmazın bedeli dikkate alınarak yapılan hesap sonucu taraflara ödenecek tutarların belirlendiği, bu nedenle davalının alacağının tamamının ödendiği yönündeki Bölge Adliye Mahkemesi değerlendirmesinin yerinde olmadığı-
Üzerinde ipotek kurulmuş bulunan taşınmazın tapuda "arsa" olarak kayıtlı bulunması ve daha sonra üzerine bina (fabrika binası) yapılmış olması halinde, arsa üzerindeki ipoteğin bu fabrika binasını da kapsayacağı, ancak arsa üzerindeki ipoteğin fabrika binası içinde bulunan menkulleri (makineleri) mütemmim cüz ve teferruat olarak kapsamayacağı- Fabrika binası, ipotekli arsanın mütemmim cüzi olsa da, onun teferruatı niteliğinde olduğu iddia edilen haczedilen menkuller arsanın eklentisi sayılamayacağından, haczedilip satılabileceği- Haczedilen menkullere ilişkin ipotek senedi ve tapu sicilinde bir kaydın mevcut olmadığı da gözetildiğinde menkul satışı yapılan dosyada üçüncü kişi şikayetçi bankanın icra müdürlüğünce re'sen ihalenin kaldırılması talebi ile şikayette bulunmakta sıfatının bulunmadığı-
12. HD. 08.06.2023 T. E: 2022/11948, K: 4110
Muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davasında, şikayetçinin taraf olmadığı alacaklı ile borçlu arasında düzenlenen rehin gibi resmi belgeler bulunması halinde dahi şikayet edilen alacaklının alacağını başka delillerle ispatlaması gerektiği- Rehin tarihi itibariyle rehin veren banka borçlusu  A.Ş'nin lehine rehin verilen davalıya bir borcu bulunmadığı- Sıra cetvelinin düzenlendiği tarih itibariyle kayıtlarda bulunan rehin bedeline göre oldukça az miktarda olan alacağın sonuca etkisi bulunmadığı- Kendi borcunu ödemede temerrüde düşen borçlunun, taşınmazını üçüncü kişi lehine rehin vermesinin muvazaa yapıldığına karine olduğu- " İtiraza konu alacağın noterlik tarafından yapılmış rehin sözleşmesine dayalı olduğu, rehin sözleşmesinin resmi belge vasfında bulunduğu gibi sözleşmeye konu alacak ve ilişkinin de ispat külfeti kendisinde olan davalının ticari defter ve kayıtlarıyla doğrulandığı, davalı alacağının muvazaalı olmadığının" kabul edilemeyeceği- Mahkemece; davacının davasının kabulü ile sıra cetvelinde davalıya ayrılan payın, yargılama giderleri ve vekalet ücreti de dahil olmak üzere öncelikle davacıya ödenmesine, artan kısım bulunması halinde, davalıya bırakılmasına karar verilmesi gerektiği-
Şikayetçinin şikayetine dayanak ve UYAP sistemi üzerinden görüntülenebilen, aktif haciz tablosu uyarınca borçlunun emekli ikramiyesi sıra cetveli düzenlenerek taraflara tebliğ edilmeden icra müdürlüğü işlemiyle alacaklılar arasında paylaştırılmış olduğundan, bahsi geçen tablonun sıra cetveli niteliğinde olduğunun kabulü gerektiği-
Taşınır reninin paraya çevrilmesi yolu ile takipte rehin sözleşmesinin borçlunun kullandığı tüm kredilerin teminatını kapsadığı ileri sürülerek sıra cetveline yönelik yapılan şikayette, takibin rehin limitini aşmamak kaydıyla başlatıldığı, takipteki faiz, icra vekalet ücreti, masraf v.b. alacak kalemlerinin limit dahilinde kalmasının zorunlu olduğu, bu alacak kalemleri yönünden alacaklının genel haciz yolu ile ayrı bir takip yapmasının mümkün olduğu, rehin limiti dışında alacaklıya ödeme yapılmasına yasal olanak bulunmadığı-
Dosya alacağı üzerine konulan haciz sonucu tahsil edilen paranın yapılan sıra cetveline göre tüm alacaklıların alacaklarını karşılamadığı, icra müdürlüğünce hacze konu paranın getirtildiği tarih esas alınmak suretiyle davacı alacaklının alacağının belirlenerek sıra cetveli yapıldığı anlaşıldığından, sıra cetveline itiraz davası kabul edilmiş olsa dahi ödemenin sıra cetvelinde esas alınan alacak miktarının dikkate alarak yapılması gerekeceği, icra müdürlüğünce yapılan hesap tablosu sonucu belirlenen güncel alacak miktarına göre davalı alacaklıya ödeme yapılmasının İİK'nun 138. maddesi ile ............ Bölge Adliye Mahkemesi ......... Hukuk Dairesi'nin söz konusu ilamına göre mümkün olmadığı-
İhalenin alacağa mahsuben yapılması halinde, ihale alıcısı tarafından ihale bedelinin ne kadarının ödenip ödenmeyeceğinin, İİK.m.140 uyarınca sıra cetveli yapıldıktan sonra netleşeceği- Bu nedenle Bölge Adliye Mahkemesince "ihale bedelin ödendiği ve tescile engel kalmadığı" yönündeki eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde tesis edilen hükmün isabetsiz olduğu- İhalede alacağa mahsuben satın alınan taşınmazın, alıcı adına tescili için ihalenin kesinleşmiş olması yeterli midir, yoksa ayrıca düzenlenmiş olan sıra cetvelinin de kesinleşmiş olması gerekir mi?
Takip dışı haciz alacaklısı üçüncü kişinin geçerli haczinin bulunup bulunmadığı icra müdürlüğünce yapılacak sıra cetveline itiraz edilmesi halinde tartışılacak bir husus olup itirazlarını ileri sürebilmesi için öncelikle sıra cetveli yapılması gerekeceğinden, bu itirazlar sırasında tartışılması gereken rüçhaniyet durumu ve haczin geçerli olup olmadığı hakkında sıra cetveli yapılmadan önce icra müdürlüğünün karar verme yetkisi olmadığı-
Birden fazla alacaklı bulunması halinde, İİK 140. maddesi gereğince icra müdürlüğünce sıra cetveli yapılarak ihale alıcısının ihale bedelini yatırması gerekip gerekmediği belirlendikten sonra ihale alıcısı aleyhine fark doğduğu tespit edilir ise ihale bedelini yatırmak üzere süre verilmesi yönünde işlem yapılması gerektiği-