Mahkemece, birden fazla alacaklı bulunması nedeniyle, İİK.nun 140. maddesi gereğince, icra müdürlüğünce sıra cetveli yapılarak alacaklının ihale bedelini yatırması gerekip gerekmediği belirlendikten sonra, alacaklı aleyhine fark doğduğu tespit edilir ise alacaklıya ihale bedelini yatırmak üzere süre verilmesi yönünde işlem yapılması gerektiğine karar verilmesi gerekirken, ipotek alacağının ihale bedelinden ayrıca hükme hacet kalmaksızın İİK.nun 361. maddesinin uygulanması suretiyle geri alınmasının mümkün olmadığına dair somut olaya uygun olmayan gerekçe ile şikayetin kabulü yönünde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
şikayetçinin 04.05.2010 tarih ve 10:52 saatli haczi, 2. sırada alacaklısı ve 28.04.2010 tarihli haciz sahibi .... haczinden sonraki tarihli olsa bile, sıra cetveline göre 3. sırada garameten paylaştırılmasına karar verilen .... E. sayılı takip dosyası kapsamında 04.05.2010 tarihinde saat 15:08 itibariyle konulan ihtiyati haciz saati itibari ile önce bulunduğundan bu dosya alacağı ile garameye girmeksizin müstakilen 3. sırada ve .... E. sayılı takip alacağının ise 4.sırada yer alması gerektiği-
İpotek resmi senedinde ki bedelin, taşınmazın satın alınması amacıyla kullandırılan konut finansman kredisinin teminatını teşkil ettiği, ayrıca dava dışı bankaya başka sebeplerle doğmuş ve doğacak borçlarının da teminat kapsamında kalacağının ipotek akit tablosuna yazılmasına rağmen, başka ticari faaliyetleri olsa da kullanmış olduğu konut finansman kredisi bakımından tüketici sıfatına haiz olacağı, ipotek resmi senedinde belirtilen kayıtların ipotek resmi senedinin düzenlendiği tarihteki tüketici kanunu çerçevesinde haksız şart sayılacağı-
Hacizlerin ihtiyaten konulduğu dosyalarda hacizde sıranın belirlenmesinde ihtiyati haciz tarihi değil, ihtiyati haczin kesin hacze dönüşme tarihinin esas alınacağı, her iki dosyadaki ihtiyati hacizlerin kesin hacze dönüşme tarihleri aynı olduğundan ve saat itibariyle hangisinin önce olduğu belirlenemediğinden 6183 sayılı AATUHK'nin 21/1 maddesine göre sıra cetvelinin hukuka uygun olduğu-
Hukuki nitelendirme hakime aittir. Gerek icra dairesine sunulan ve gerek red kararının kaldırılması için mahkemeye verilen dilekçelerin değerlendirilmesinden şikayetçinin talebinin, önceki sıra cetvelinin düzenlendiği tarihten itibaren dosya alacağına işleyen faizin, dosyaya sonradan gelen hak ediş tutarından ödenmesine ilişkin olduğunun anlaşıldığı- Şikâyetçi alacaklının bu döneme ait faize hak kazandığı tartışmasız olduğu gibi (eğer üzerinde haczi varsa) dosyaya sonradan gelen hak edişin paylaştırılması için yapılacak sıra cetvelinden de bu alacağını almak hakkı bulunduğu- Vakıaların sunulması taraflara, hukuki niteleme ve dolayısıyla istem dilekçesini yorumlamak hakime ait olduğundan, alacaklının bu talebinin yeniden sıra cetveli yapılmak suretiyle bakiye alacağın tarafına ödenmesi olarak anlaşılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği- Hal böyle olunca yerel mahkemece, dosyaya gelen sonraki tarihli hak ediş tutarının yeni bir sıra cetveli yapılmak suretiyle paylaştırılmasına karar verilmesi gerekirken önceki kararda direnilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Bedeli paylaşıma konu taşınmaz üzerinde şikayet olunan banka lehine konut finansmanı kredisinden kaynaklı ipotek tesis edilmiş ve şikayete konu sıra cetvelinde bankanın konut kredisinden kaynaklanan alacağı yanında, kredi kartından ve kredili mevduat hesabından kaynaklanan alacakları da ipotek kapsamına dahil edilerek, bankaya 1. sırada pay ayrıldığı, bedeli paylaşıma konu taşınmaz üzerindeki ipoteğin konut finansmanı kredisinin teminatı olduğu, İpotek akdinde yer alan, ipoteğin nakdi ve gayri nakdi diğer tüm kredi sözleşmelerinden kaynaklanan, doğmuş ve doğacak tüm alacakların teminatı olmak üzere tesis edildiğine ilişkin kayıtlar, yanıltıcı mahiyette olduğundan tüketici olan borçlu yönünden yazılmamış sayılacağı, bu sebeple, bankanın kredi kartından kaynaklanan alacağının ipotek kapsamında olmadığı-
İcra müdürlüğünce yapılan maaş hacizlerinin ve yapılması gereken kesintilerin İİK. mad. 355 uyarınca bildirilmesi üzerine, borçlunun görev yaptığı kurumca düzenlendiği anlaşılan ve maaş hacizleri ile ilgili yapılan sıralamanın "sıra cetveli" niteliğinde olmadığı- Mahkemece sadece muvazaanın tespit ile işlemin iptaline karar verilmesiyle yetinilmesi gerekirken, kurum tarafından yapılan sıralamanın sıra cetveli niteliğinde olduğu kabul edilerek hüküm kurulmasının hatalı olduğu-
İcra müdürlüğü'nce düzenlenen ve maaş haczine ilişkin yapılan sıralamanın İİK mad. 140/1 uyarınca sıra cetveli niteliğinde olup, ispat yükünün davalıda olduğunun kabulü doğru görülmediği, muvazaa iddiasına dayalı olarak açılan iptal davasında ispat yükü yönünden uyuşmazlığın genel ilkelere göre çözülmesi gerektiği-
Yedieminlik ücretinin, muhafaza tedbirine konu takip dosyasından başka bir dosyada ayrı bir takip konusu yapılması halinde, yedieminlik ücretinin öncelikle ödenmeyeceği- Yedieminlik ücretinin satış bedelinden öncelikle ödenmesi mümkün olmadığından, satış tutarının, bütün alacaklıların alacağını tamamen ödemeye yetmeyeceğinin anlaşılması halinde, icra dairesince alacaklıların bir sıra cetveli yapılması gerektiği-