Arabuluculuk konusu uyuşmazlıkların "işçi-işveren ilişkisinden kaynaklanan alacaklar" olarak belirtildiği ancak dava konusu alacaklar bakımından anlaşma sağlandığı veya sağlanamadığının açıkça belirtilmemiş olduğundan dava şartı olan arabuluculuk faaliyetinin yerine getirilmediği-
Yabancılık unsuru taşıyan bir iş sözleşmesinin varlığı karşısında, Türk hukukuna göre açılmış bir davada davalı tarafça en geç cevap dilekçesi ile yabancı hukukun uygulanması gerektiği yönünde itirazda bulunulmaması yahut en geç ön inceleme duruşmasında tarafların hukuk seçimi konusunda anlaşmamış olmaları durumunda uyuşmazlığa uygulanacak olan hukukun Türk hukuku olarak zımnen seçilmiş olduğunun kabulünün gerektiği- Dosyada "ibraname-feragatname" başlıklı belgede "fazla mesai ödemesi" açıklamasıyla parayı davacının tamamen ve nakden aldığının yazılı olduğu belgenin bulunduğu ve banka kayıtlarında da davacıya ücret ödemesi açıklamasıyla "ibraname-feragatname" başlıklı belgede yazan alacak kalemlerine ilişkin ödemeler yapıldığı anlaşıldığından fazla çalışmaya ilişkin miktar içeren ibranamenin ve banka kaydının dikkate alınarak ödenen miktarın yapılan hesaplamadan mahsup edilmesi gerektiği-
Yurt dışına sefer yapan tır şoförlerinin salt tanık deliline dayanarak fazla çalışma ücreti talep etmeleri mümkün olmadığı- Davacının çalışmaları konusunda yurt içi - yurt dışı çalışması olarak ayrım yapılmış olduğu, davacının ev nakliyesi işi yaptığı ve yine yurt içinde iken yük götürüp getirdiği dönemler de ayrı ayrı değerlendirilerek fazla çalışma ücreti alacağı hesaplanmış olduğu, uluslararası tır şoförü olarak çalıştığı noktasında taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmadığına göre davacının yapılan işin niteliği itibarıyla yurt dışında tır şoförü olarak çalıştığı dönemlerde fazla çalışma ücretine hak kazanmasının mümkün olmadığı, pasaport kayıtlarına, yurda giriş çıkış kayıtlarına göre tespit edilecek bu dönemler için fazla çalışma ücreti talebinin reddinin gerektiği- Dava dilekçesinde kıdem tazminatı dışındaki alacak kalemlerine dava tarihinden, ıslah dilekçesinde de artırılan kısımlara temerrüt tarihinden itibaren faiz işletilmesini talep etmesine rağmen, davacının talebi aşılarak kıdem tazminatı dışındaki alacakların tamamına temerrüt tarihinden itibaren faiz işletilmesinin yerinde olmadığı-
Fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarına ilişkin davada, işe giriş çıkış kayıtlarının davalı işyerinden getirtilmesi gerektiği belirtilmişse de davalı tarafça ibraz edilmeyen kayıtların mahkemece re’sen getirtilmesinin taraflarca getirilme ilkesine aykırılık teşkil edeceği-
Ö.istan'ın ulusal bayram ve genel tatil günlerinin tespit edilerek bu günlere ait çalışılmadan hak kazanılan ücret miktarının, ülkemiz ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışılarak hak kazanılan genel tatil ücreti alacağından mahsubunun gerektiği- Davacının kabul edilen yıllık ücretli izin günlerinin fazla çalışma ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağı hesabından dışlanması gerektiği-
Hafta tatili ücreti alacağı bakımından mahkemenin hükmüne esas aldığı bilirkişi raporu ile kabul ettiği miktar arasında ihtilaf bulunduğu uyuşmazlıkta, uyuşmazlık konusu olan 2.000TL hafta tatili ücreti alacağının açık biçimde direnme kararının verildiği tarihte geçerli olan 3.200TL tutarındaki temyiz edilebilirlik sınırının altında olduğu gerekçesiyle temyiz isteminin reddi gerektiğine-
Asıl işveren-alt işveren ilişkisinin mi yahut ihale makamı-müteahhit ilişkisinin mi bulunduğu- İşçilik alacaklarından davalıların birlikte mi sorumlu olduğu- Fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınması-
22. HD. 05.03.2019 T. E: 2017/20739, K: 5047-
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçinin iddiasını ispatla yükümlü olduğu, bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiğinin varsayılacağı, fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeleri ve işyeri iç yazışmalarının delil niteliği taşıdığı, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda, tanık beyanları ile sonuca gidilebileceği, bununla beraber herkesçe bilinen genel bazı vakıaların da bu noktada göz önüne alınabileceği, işyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemeyeceği, aynı ilkelerin, ulusal bayram ve genel tatil alacağının ispatı bakımından geçerli olduğu-
Fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarına yönelik talep bakımından, alacak iddiasının tanık anlatımlarına dayandırılması sebebiyle, davanın kabul edilmesi halinde, hesaba esas alınan süre ve alacağın miktarı nazara alınarak uygun oranda takdiri indirim yapılması gerekliliği söz konusu olacağı ve hakimin takdir yetkisine bağlı olarak yapılacak indirim oranı baştan belirli olmayacağından, söz konusu alacakların belirsiz alacak olduğu, kıdem tazminatı, yıllık ücretli izin ve ücret alacakları bakımından ise, davacı, çalışma süresini, kendisine en son ödenen aylık ücret miktarını, kullandırılmayan yıllık izin ücreti alacağını, belirleyebilecek durumda olduğundan, dava konusu kıdem tazminatı, yıllık ücretli izin ve ücret alacaklarının gerçekte belirlenebilir alacaklar olduğu ve dolayısıyla belirsiz alacak davasına konu edilemeyeceği- 
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • kayıt gösteriliyor