Davalının elinde bulunan bononun hukuki değerini kaldırıcı bir kaydın davalının ticari defterlerinde bulunmaması halinde, bononun geçerliliğini koruyacağı– 6102 sayılı yeni TTK.'ndan önceki dönemde "ticari defterlerle ispat" konusunda yapılmış olan aşağıdaki açıklamalar, yeni TTK.'ya önceki (6762 sayılı) TTK.'nun 82 vd. maddelerinde yer almamışsa da, aynı konu yeni 6100 sayılı HMK.'nun "ticari defterlerin ibrazı ve delil olması" başlıklı 222. maddesinde yeniden düzenlenmiş olduğundan, bu yeni düzenlemede yürürlükten kalkmış olan önceki 6762 sayılı TTK.nun 83. maddesinde bulunan "tamamlayıcı yemin"e yer verilmemiş bulunduğundan; bundan böyle ticari defterlere ilşkin önceki açıklama ve içtihatlar HMK. nun 222. maddesi çerçevesinde -"tamamlayıcı yemin"e başvurulmaksızın- geçerliliğini sürdürecektir.
«Hile» nedenine dayanan iptal davalarının BY. mad. 125’deki on yıllık süreye bağlı kalınmadan -hilenin öğrenilmesinden itibaren bir yıl içinde olması koşulu ile- on yıl geçtikten sonra da açılabileceği–
Senedin «teminat» olduğuna ilişkin iddianın, senedin bu durumunu bilmeden ciro yoluyla senedi devralan hâmile karşı da ileri sürülemeyeceği–
Dava konusu senetlerin tanzim tarihinden sonra -ayyaşlık nede- niyle verilmiş olan- vesayet kararının senetlerin tanzim tarihinde borç-lunun vesayet altına alınmasını gerektirecek durumda bulunduğu ka-nısını uyandırmaması halinde, tek başına senetlerin iptalini gerektirmeyeceği–
Alacaklı olduğunu ileri süren kişinin gönderdiği ihtarnameden sonra, borçlunun «borcu bulunmadığının tesbiti için» açtığı davanın «olumsuz tesbit davası» olduğu ve bu durumda davacının bu davayı açmakta hukuki yararının mevcut sayılması gerektiği–
«Senedin anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu» iddiası ile açılan olumsuz tesbit davaları sonucunda, iddianın kanıtlanması halinde, «anlaşmaya aykırı olarak doldurulan senet kısmına ilişkin olarak davacının borçlu olmadığına» şeklinde karar verilmesi gerekeceği–
Dava dışı üçüncü kişinin davacıya teslim edilmek üzere davalıya verdiği hâmiline yazılı çeki, davacı hakkında icraya koyan davalı-alacaklının «çeki önce davacıya verdiğini ve daha sonra aralarındaki ortaklık hesaplaşması sonucunda davacının çeki kendisine verdiğini» savunan alacaklının, bu savunmasını isbat yükü altında bulunduğu–
Borçlu tarafından açılan olumsuz tesbit davasında, «paraya çevrilmemesi» koşuluyla verilen teminat mektubunun, alacaklının icra takibine devam etmesini (teminat mektubunun paraya çevrilmesini) engellemeyeceği–
Senedin son hâmile karşı açtığı senet iptali davasını kaybeden borçlunun, cirantaya karşı borçlu olmadığını tesbit ettirmek için, olumsuz tesbit davası açabileceği–
İkinci (şimdi; üçüncü) haciz ihbarnamesinden sonra açılan olumsuz tesbit davasının «7 günlük süreden sonra açıldığı» gerekçesi ile reddedilmesi halinde, davalı yararına ayrıca % 40 (şimdi %20) tazminata hükmedilemeyeceği–