İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarında davacı borçlunun icra dosyasına takip konusu borcu faiz ve masraflarıyla birlikte nakit olarak yatırmadan, icra dosyasına her an paraya çevrilebilir teminat mektubu ibraz ederek icra takibini durdurabileceği- Eğer daha önce malları üzerine haciz konmuşsa bu teminat mektubu karşılığında malları üzerindeki haczi kaldırabileceği-
Keşidecinin 5 yaşında başlayıp hayatı boyunca devam edecek zeka geriliği nedeniyle, bononun tanzim tarihi itibariyle hukuki ehliyete sahip olmadığının anlaşılması halinde, bu borca kefil olmuş olan kişilerin de borçtan dolayı sorumlu tutulamayacakları–
Olumsuz tesbit davasının kabulü halinde, davacı - borçlu yararına % 40’dan (şimdi %20'den) az olmamak üzere «haksız takip tazminatı»na hükmedilebilmesi için, öncelikle davacının bu hususu dilekçesinde talep etmiş olması ve ayrıca alacaklı tarafından yapılmış olan icra takibinin hem «haksız» hem de «kötüniyetle» yapılmış olduğunun kanıtlanması gerektiği (İİK. 72/V)- Alacaklının «kötüniyetli» sayılabileceği/sayılamayacağı durumlar–
Senetteki «kefil şahit» ibaresindeki kefil kelimesinin sonradan yazılmış olduğunun davacı tarafından kanıtlanamaması halinde bu ibarenin «aval»i ifade ettiği–
Kendisine üçüncü haciz ihbarnamesi» tebliğ edilen üçüncü kişi, takip alacaklısına karşı 15 gün içinde olumsuz tesbit davası açabileceği (bu süre geçtikten sonra açılan davanın ‘süre aşımı nedeniyle’ reddi gerekeceği)–
«Nakden» kaydını taşıyan bir bonoda, davalı alacaklının kasabada yaşayan dar gelirli bir kişi olması ve davacı borçlunun ise 70 yaşında zengin bir kişi olup davalı ile arasında hiçbir arkadaşlık ve iş ilişkisi bulunmaması - 29.6.1996 tarihinde düzenlenmiş olan 7.000.000.000 TL’lik senedin geçersiz sayılmasını gerektirir mi?–