Merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü: TTK.'nun 662. maddesinde zamanaşımını kesen sebepler sayılırken dava açılmasının da zamanaşımını keseceği belirtilmiştir. Maddede mücerret dava açılmasından söz edildiği, bu davanın kimin tarafından açılacak bir dava olduğu hususunda açıklık bulunmadığına ve esasen borçlu tarafından açılan menfi tespit davasında alacaklı durumundaki davalının iddiasını def'i yolu ile de ileri sürdüğü cihetle borçlu tarafından alacaklı aleyhine açılan bir davanın da bu nedenle zamanaşımını kesmesi mümkün olması gerekir. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 22.2.1994 gün ve 1981/10-11-716 Esas, 1994/141 Karar ve yine 20.11.1996 gün ve 1996/12-654 Esas, 1996/805 K. sayılı kararlarında da aynı ilke kabul edilmiştir. Somut olayda bu durumda borçlu tarafından menfi tespit davası açıldığından artık zamanaşımı kesilmiştir. Merciin zamanaşımının gerçekleştiğine ilişkin kararı isabetsizdir. SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile merci kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366. ve HUMK. 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 22.1.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi. 12. HD. 22.01.2002 T. E: 2001/22340, K: 904

Merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü: TTK.'nun 662. maddesinde zamanaşımını kesen sebepler sayı ...