Şikayet konusu takibe konu senetten dolayı tahsilatı yapılan borcun olmadığının menfi tespit davasında tespit edilmesi üzerine iadesi istenen paraya temerrüt faizinin ödeme tarihinden itibaren işletilmesine ilişkin icra dairesi işleminin düzeltilmesi davasında, menfi tespit davası sonucunda takibe konu senetten dolayı borcun tahsil edilen kadar olmadığı tespit edildiğine göre, borçlulara icra dosyasına yatırdığı meblağı herhangi bir hükme hacet kalmadan aynı takip dosyası üzerinden alacaklıdan talep etmelerinde bir usulsüzlük bulunmayacağı, ancak iade borçlusunun (alacaklı) muhtıra tebliğ edilip temerrüde düşürülmeden faizden sorumlu tutulamayacağı, böyle bir davada mahkemece şikayetin kısmen kabulü ile muhtıra talep elden faiz alacağı kısmı yönünden iptalinin gerekeceği-
İ.İ.K.nun 72/5. maddesi gereğince dava borçlu lehine hükme bağlanır ve borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötüniyetli olduğu anlaşılırsa talep halinde alacaklı aleyhine tazminata hükmedilmesi gerekeceği-
Taraflar arasındaki menfi tespit davasında, mahkemece dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçunun ceza yargılaması sonunda verilen hükmün kesinleşmesi de beklenerek varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir hüküm kurulmak gerekeceği-
TTK.’ nun 690. maddesi yollaması ile bonolarda da uygulanması gereken 642/2. maddesi uyarınca hamil süresinde ödememe protestosu çekmezse cirantaya karşı başvuru hakkını kaybeder. Anılan yasa hükmü karşısında somut olayda “perdenin aralanması teorisi”nin uygulanması doğru değildir. Davacı ile davalı arasında başka ciranta bulunmadığından, taraflar arasında temel ilişki bulunabileceğinden, davalının temel ilişkiye dayanarak davacıya başvuruda bulunması ve alacağını talep etmesi mümkün ise de, dava konusu icra takibinde sadece bonoya dayanılarak kambiyo hukukuna göre takipte bulunulduğundan, uyuşmazlığın TTK.’ nun 642/2. maddesi uyarınca çözümlenmesi gerektiğinden davanın kabulü yerine somut olaya uygun düşmeyen gerekçelerle reddine karar verilmiş olmasının hükmün bozulmasına neden olacağı-
İcra takibinden önce açılacak olan menfi tesbit davalarında yetkili mahkemenin HUMK''nun 9 vd. (şimdi; HMK.'nun 6 vd.) maddelerine göre genel hükümlere göre belirleneceği-
İİK. mad. 72'ye dayalı olarak icra takibinden sonra açılmış olan menfi tespit davasında , icra dosyası içerisindeki temliknamede takip konusu alacağın bir kısmının üçüncü kişilere temlik edildiği anlaşıldığından, mahkemece davalının icra takibinde halen alacaklı bulunduğu ve temlik edilen alacaklar yönünden davacıya seçimlik hakkı sorularak işin esasının incelenmesi gerekeceği-
Davacının "senedin anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu" yolundaki iddiasını yazılı delille ispat etmesi gerekeceği-