Kooperatif ana sözleşmenin 14 ncü maddesinin ikinci fıkrasına göre ilk ihtarnamenin şekli bakımdan incelenmesine başlanılıp ödemesi 30 gün geciktirilmemiş aidat borcunun yer aldığı bu ihtarnameye dayalı olarak ihraç kararı verilemeyeceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken şekli nedenlerden sonra inceleme sırası gelen ihtarnamelerin gerçek borcu yansıtmadığı yönünde esasa ilişkin nedene dayanılması yerinde değil ise de kararın sonucu itibariyle doğru olduğu-
Kredi kartı üyelik sözleşmesinin imzalanma tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 4077 sayılı Kanun uyarınca taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre faizin belirlenmesi ve bu hususa ilişkin bilirkişi raporunun da değerlendirilmesi gerekirken 6098 sayılı Kanun'un 88 ve 120 inci maddelerinin uygulanmasının doğru olmadığı -
İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile başlatılan icra takibinin dayanağı olan ipoteğin, 07.01.2008 tarihli olup 310.000,00 TL bedelli üst sınır ipoteği niteliğinde olduğu; üst sınır ipoteğinde asıl alacak, faiz ve diğer giderler üst sınırı aşamayacağı-
Uyuşmazlık, şahsi borç nedeniyle verildiği iddia olunan senetten kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibinde, senedin veriliş amacından farklı olarak doldurularak icraya konulduğu ve davalının açığa imzanın kötüye kullanılması suçunu işlediği iddiasına dayalı olarak takibe konu senet nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ve tazminat istemine ilişkindir...
Davacı tarafından ariyet verilen malzeme ve ekipman bedeli talep edilmiş ise de, davalı bayii tarafından keşide edilen 06.04.2012 ve 10.04.2012 tarihli ihtarnamelerden anlaşılacağı üzere davalının ekipmanı teslime hazır olduğunu belirterek gelip teslim alınmasının talep edildiği, ekipmanın davacı tarafından teslim alınmaması sonucunda bedelinin talep edilmesinin mümkün olmadığı, sözleşmenin devamı süresince bayinin vadeli satış istemi bulunmadığı, Enerji Petrol'ün de vadeli satış yapılmayacağına dair bir bildiriminin olmadığı, bayiye akaryakıt verilmemesi sonucunda bayinin sözleşmeyi haklı olarak feshettiğinin kabulünün gerektiği, taahhütnamede cezai şart düzenlenmiş ise de ilişkinin devamı sırasında taahhüt edilen tutarın altında mal alımına karşılık satış yapmaya devam eden davacı Enerji Petrol'ün bu tutumunun, birleşen dosya davalısı şirkete cezai şartın uygulanmayacağına dair haklı bir güven oluşturduğu, davalının bu duruma güvenerek ilişkiye devam ettiği gerekçesi ile cezai şart talebinin de reddi gerektiği-
Uyuşmazlık, dava ve takip konusu bononun, davacı asıl borçlu şirkete kullandırılan kredinin teminatı olarak düzenlenip düzenlenmediği, davacıların takip konusu bono sebebiyle borçlu olup olmadıkları, takip tarihi itibarıyla talep edilebilir bir alacağın bulunup bulunup bulunmadığı noktalarında toplanmaktadır...
Dava, davacının devraldığı işletmenin genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan kredi borcunun davalı ipotek veren tarafından ödendiği iddiasıyla başlatılan icra takibi nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespiti ve istirdat istemine ilişkindir...
Bir senedin "teminat senedi" olduğunu iddia eden tarafın, bunu yazılı delille ispat etmesi gerektiği-
Uyuşmazlık, taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle davalı tarafından satılan CNC tezgahının ayıplı çıkması sonucu bu satım nedeniyle verilen senetlerin bedelsiz kaldığı iddiasına dayalı menfi tespit istemine ilişkindir...
Dosya kapsamında incelenen takibe konu bonolarda üç imza bulunduğu, düzenleyen dava dışı şirket (E) Ltd. Şti. kaşesinin dışında iki imza, diğer imzanın ise (F) tarafından isminin yanına, açıkça "avalimdir" yazılarak atıldığı, bu durumun davalının cevap dilekçesi ile de kabulünde olduğu, dava dışı (E) Ltd. Şti. nin vekil olarak dava dışı F'yi tayin ettiği, şirketin yetkilisi olarak noterde şirketi davacının temsil ettiği noterde düzenlenen vekaletname ile görüldüğü, davacının dava dışı (F)'ye verdiği şahsi bir vekaletnamenin bulunmadığı, davacının aval olmadığı, bonolar üzerinde imzası bulunmadığından, mahkemece menfi tespit davasının reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığı-