Davacının «işine ihbarsız ve haksız olarak son verildiğini» iddia etmesi, davalının ise «işi davacının terk ettiğini» savunması halinde, isbat yükünün davalıya düşeceği–
“Kötüniyet tazminatı” istemini içeren davalarda, isbat yükünün davacı işçiye düştüğü–
Senet metnindeki –‘malen’, ‘nakden’ şeklindeki– bedel kaydı davalı-alacaklı tarafından tâlil edilmedikçe, olumsuz tesbit davalarında isbat yükünün –MY.mad. 6 uyarınca– davacı-borçluya düşeceği–
Malen kaydını taşıyan bonoda, «davacı-borçluya nakit verdiğini» belirterek tâlil eden davalı-alacaklının, bu savunmasını yazılı belge ile isbat etmesi gerektiği–
«Taraflar arasında bir sözleşmenin yapılmış olduğunu» iddia eden davacının bu iddiasını isbat etmekle yükümlü olduğu–
Borcu kabul ederek «ödediği»ni ileri süren davalının, bu def’ini isbat etmesi gerekeceği–
Yapılan işin parasının (bedelinin) işin teslimi (bitirilmesi)nden sonra ödeneceği (BK. 364; şimdi; TBK. mad. 479); daha önce her hafta sonu «parça işin bedelini ödediğini» iddia eden iş sahibinin bu iddiasını isbat etmekle yükümlü olduğu–
Borçlunun üzerinde bulunan paranın, zilyetlik karinesi gereğince, borçluya ait sayılacağı–
Bonolarda, senedin dayanağı olduğu ileri sürülen hukuki ilişki ile, senet metnindeki borç sebebinin karşılaştırılarak, isbat yükünün kime düşeceğinin saptanması gerektiği–
İsbat yükünün kime düştüğünü belirten ve ilmi / kazai içtihatlarda benimsenen ölçütler – Evi terk ederken, “ziynetlerinin götürülmesine engel olunduğunu ve zorla elinden alındığını” isbat edemeyen kadının, bunlarla birlikte evden ayrıldığını kabul etmenin hayatın olağan akışına uygun olacağı–