TMK 28. maddesi ve 04.05.1978 tarih 4/5 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca ölü kişi aleyhine açılan davanın dinlenmesi olanağı yok ise de, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK'nun 124. maddesinde bu konuda değişik düzenlemelere yer verildiğinden anılan yasal düzenlemenin de somut olayda değerlendirilerek sonuca gidilmesi gerekeceği-
Türk Medeni Yasası'nın 28. maddesi uyarınca, ölümle şahsiyet son bulacağına göre davacı ve mirasçının yargılama sırasında ölmüş oldukları gözetilerek anılan kişilerin mirasçılarının miras payları oranında adlarına tescile karar verilmesi gerekirken ölü kişiler adına tescil hükmü kurulmuş olmasının doğru olmadığı-
Davanın davalıya ait aile konutu olarak özgülenen taşınmazın, davacı eşin rızası alınmadan üçüncü kişi durumdaki diğer davalıya yapılan devrinin Türk Medeni Kanununun 194/1. maddesine dayanılarak iptali isteğine ilişkin olduğu, gerçek kişilerin kişiliği ve medeni haklardan yararlanma ehliyetinin ölümle sona ereceği, bu nedenle ölmüş olan kişinin taraf ehliyetinin olmadığı, dava tarihinden önce ölmüş kişiye karşı dava açılamayacağı, ölmüş kişi adına da dava açılamayacağı, bu durumda davaya ölenin mirasçılarına karşı devam edilmesinin gerekeceği-
Kazada düşük sonucu kaybedilen sağ doğmayan ceninden dolayı, kişilik kazanamadığından, destek hesabı yapılamayacağı-
Geçit hakkı kurulması istemine ilişkin davanın üzerinden geçit hakkı tesisi istenen taşınmaz malikine yöneltilmesi gerekeceği, kayıt maliki ölmüş ise, kişilik haklan sona ermiş olan ölü kişi aleyhine dava açılması olanağı bulunmadığından davanın doğrudan mirasçılara yöneltilerek açılması gerekeceği-
Ölü kişi hakkında takip yapılamayacağı gibi, bu şekilde başlatılan bir takibin mirasçılara da yöneltilemeyeceği– (Not: 6100 sayılı yeni HMK’ nun 124/4 maddesindeki “dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hakim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir.” şeklindeki yeni düzenleme nedeniyle, bu kararlar önemini yitirmiştir…
Tescil davalarında Hazine ve diğer kamu tüzel kişileri yasal hasım durumunda olduğundan, yargılama giderlerinden sorumlu tutulmayacakları-
Ölen kişi aleyhine dava açılamayacağı ve açılan davanın mirasçılara tebligat yapılarak veya ıslah edilerek sonuçlandırılamayacağı– Not: 6100 sayılı yeni HMK’ nun 124/4 maddesindeki “dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hakim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir.” şeklindeki yeni düzenleme nedeniyle, aşağıdaki karar (konuya ilişkin önceki 04.05.1978 T. ve 475 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararını hükümsüz hale getirdiğinden) önemini yitirmiştir...
Çocuğun, sağ doğmak şartıyla anne rahmine düştüğü andan itibaren medeni haklardan yararlanma (hak) ehliyetine sahip olduğu, bu düzenleme itibariyle, anne karnındaki çocuğun sağ doğmak koşuluyla babasının ölümü nedeniyle tazminat isteme hakkına (hak sahibi olmaya) ana rahmine düştüğü gün başladığı-
Dava tarihinden önce ölen kişinin taraf ehliyetini yitireceği, aleyhine dava açılamayacağı, dava tarihinde şahsiyeti sona ermiş olan kimsenin mirasçılarına ardıllık kuralı uygulanamayacağından tebligat yapılmak veya dava ıslah edilmek suretiyle davaya devam edilemeyeceği-Not: 6100 sayılı yeni HMK’ nun 124/4 maddesindeki “dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hakim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir.” şeklindeki yeni düzenleme nedeniyle, aşağıdaki karar (konuya ilişkin önceki 04.05.1978 T. ve 475 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararını hükümsüz hale getirdiğinden) önemini yitirmiştir...