«İhalenin feshi talebinin reddi»ne ilişkin kararların maddi anlamda kesin hüküm (HUMK. 237; şimdi; HMK. 303) teşkil ettiği (ve bu nedenle bu kararlara karşı «yargılamanın iadesi» yoluna başvurulabileceği)
Takip dayanağı ilamın kesinleşmeden takibe konulamayacak ilamlardan olması ve ilamda da faize ilişkin herhangi bir hüküm bulunmaması halinde, ilamda belirlenen alacağa ancak kesinleşme tarihinden itibaren faiz istenebileceği–
Tazminat (alacak) ilamında, faize hükmedilmiş olması halinde, ilam tarihinden itibaren faiz istenebileceği–
Takip dayanağı ilamda «davalıdan alınmasına» karar verilen «ilam harcı», «ilamda yazılı yargılama giderleri (ve vekalet ücreti)» için, ilam tarihinden itibaren faiz istenebileceği–
İİK. mad. 289 uyarınca konkordato müddeti içinde "rehinli alacaklar müstesna olmak üzere borçlu aleyhine hiçbir takip yapılamayacağı ve evvelce başlamış takipler duracağı", ihtiyati haczin ise alacaklıların haklarını temin için borçlunun mallarına konan tedbir olup icra takibinden veya açılacak davadan öncede uygulanabileceği; ihtiyati haczin takip muamelesi de sayılamayacağı-Borçlunun konkordato isteminden vazgeçmesi sebebi ile konkordato mühleti kaldırıldığından, ihtiyati haciz uygulamasının borçlunun konkordato projesini sonuçsuz bırakacağından da söz edilemeyeceği-
Mahkemece verilmiş olan ilamın Yargıtay’ca kısmen onanmış kısmen bozulmuş olması halinde, kesinleşen bölümünün takip konusu yapılabileceği–