Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin uyarlanmasına ilişkin koşulların gerçekleşip gerçekleşmediği, buradan varılacak sonuca göre sözleşme bedelinin yeni asgari ücret çerçevesinde hesaplanacak bedele uyarlanmasının mümkün olup olmadığı- Özel Dairece sadece asgari ücretin kamu düzenine ilişkin olduğundan bahisle ilk karar bozulup sözleşmenin uyarlanmasına ilişkin koşulların gerçekleşip gerçekleşmediği yönünden bir inceleme yapılmadığından bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesi gerektiği-
Anlaşmalı boşanma sonucu (12.12.2002 tarihinde) döviz cinsinden hüküm altına alınan iratların Türk Lirasına uyarlanması istemli eldeki davada; boşanma tarihinden dava tarihine kadar geçen 18 yıllık süre sonunda, kadının gelirinde ve mal varlığında artış olduğu, buna karşılık erkeğin ise maddi anlamda güçsüzleştiği, nafaka yükümlüsü erkeğin emekli sınıfında kabul edildiği, geliri ile orantılı yaşam standardı, ortak çocuğun anne ve babasının ekonomik durumlarına ilişkin ifadeleri bir bütün olarak gözetildiğinde, açılan davanın dürüstlük kuralına aykırı olmadığı- Aradan geçen uzun süre içerisinde tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında gerçekleşen esaslı değişiklik, yoksulluk nafakasının niteliği ve amacı, makul insanlardan beklenen öngörü, davanın on sekiz yıl sonra açılmış olması, esaslı değişikliğin nafaka yükümlüsünden kaynaklanmaması, taraflar arasındaki menfaat dengesinin orantısız hale gelmesi ve özellikle dürüstlük kuralı uyarınca, aradan geçen uzun yıllar sonucunda artık ifanın borçludan beklenebilir olmadığı ve TBK m. 138 hükmünde belirtilen uyarlama koşullarının gerçekleştiği- "Aradan geçen zaman içerisinde tarafların ekonomik durumlarında bir değişiklik olmadığı, döviz kurundaki değişikliğin davacı tarafından öngörülebilecek bir durum olduğu" görüşü ile "Sözleşmenin uyarlanması koşulları oluşmuş ise de kadın yararına daha uygun miktarda yoksulluk nafakasına karar verilmesi gerektiği" görüşünün HGK çoğunluğunca benimsenmediği-
Covid-19 salgın hastalığı sebebiyle alınan idari yasak ve tedbirlerin etkin olduğu dönemle sınırlı olmak üzere, davacı kiracının TBK m.138 uyarınca uyarlamaya dayalı olarak kira bedelinin tenzili talepli dava açmakta haklı bulunduğu ve makul, hakkaniyete uygun bir kira bedelinin belirlenmesi gerektiği- "Kira bedelinin davalı tarafından sembolik olarak belirlenmesi, yasal düzenlemeler ile belediye tarafından kiralanan işyerleri bakımından kira bedeli ödemelerinin ertelendiği, boş kalan dükkânlar yönünden kira bedelinin tahsil edilmeyeceği hükmü getirildiğinde somut olay bakımından uyarlama şartlarının oluşmadığı"na ilişkin karşı görüşün kabul edilmediği-
Uzun süreli kira sözleşmelerinde edimler arasındaki dengenin aşırı bozulması ve sözleşmenin taraflar açısından çekilmez hale gelmesi durumunda kira parasının günün ekonomik koşullarına uyarlanması için her zaman uyarlama davası açılabileceği, bu nedenle mahkemece, uyarlama davalarında uygulanması gereken kurallar tek tek ortaya konularak, konularında uzman üç kişilik bilirkişi kurulundan (inşaatçı- emlakçı-kira hukuku konusunda uzman bilirkişi) ayrıntılı ve açıklayıcı rapor alınmak suretiyle karar verilmesi gerektiği- 2002 başlangıç tarihli 30 yıl süreli kira sözleşmesine ilişkin olarak 11 yıl sonra 2013 yılında kira bedelinin uyarlanması istemiyle açılan davada, mahkemece hak ve nesafete göre belirleme yapılmasında isabetsizlik olmamakla birlikte, hükme esas alınan bilirkişi raporunda; kiralanan taşınmazın konumu ve özellikleri belirtildikten sonra resen yapılan araştırma sonrası Emniyet Müdürlüğünce bildirilen dört adet emsal değerlendirilerek, 2019 yılı itibariyle taşınmazın m²'ye ödenen kira bedeli tespit edilmiş ve neticede 2019 yılı itibariyle taşınmazın aylık kira bedeli belirlenmiş olup, bu haliyle raporun; kiralanan bakımından kira bedeli tespitine gerekli ve yeterli emsal incelemesi içermediği, soyut ifadelerle ve takdire bağlı belirleme yapıldığı, dava tarihi itibariyle değerlendirme yapılmadığı, bu nedenle de denetime elverişli olmadığı- Mahkemece; öncelikle gerekirse yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulundan, taraflarca sunulan tüm emsalleri değerlendiren ve taşınmazın dava tarihi itibariyle boş olarak yeniden kiraya verilmesi halinde getirebileceği brüt kira bedelini belirleyen denetime elverişli rapor alınması, sonrasında bu bedelden davalının eski kiracı olduğu gözetilerek hakkaniyete uygun bir miktarda indirim yapıldıktan sonra kira bedelinin brüt olarak tespiti gerektiği-
Kira sözleşmenin kurulması sonrasında ekonomik değişiklikler ile rayiç kira artışları ve kiralananın durumuna ilişkin değişimlerin özel bir uyarlama hükmü olan TBK m. 344 uyarınca  açılacak davada değerlendirileceği, genel uyarlama hükmü olan TBK m. 138'in uygulanamayacağı- TBK m. 344 hükmünün henüz yürürlüğe girmemesi nedeniyle uygulamadığı durumlarda ise uyuşmazlığın 818 sayılı eBK ile 6570 sayılı kanun ve yerleşik Yargıtay kararlarına göre çözümlenmesi gerektiği- Uyuşmazlık konusu 12.11.1972 tarihli ve 49 yıl süreli kira sözleşmesinde ilk yıl sonrasındaki kira dönemleri için artış şartı kararlaştırılmamış olup uzun süreli kira sözleşmelerinde başlangıçta kararlaştırılan edimler arasındaki dengenin daha sonradan değişen koşullar nedeniyle aşırı bozulması ve sözleşmenin taraflar açısından çekilmez hale gelmesi durumunda sözleşmedeki mevcut kira parasının günün ekonomik koşullarına uyarlanması için her zaman uyarlama davası açılabileceği-  Uzman üç kişilik bilirkişi kurulundan, sözleşmenin kurulması anındaki ve dava tarihindeki tüm bu veriler, kiralananın niteliği, kullanma alanı, konumu, bölgedeki kira parasını da etkileyecek normalin üstündeki imar ve ticaret değişiklikleri, emsal kira paraları, vergi ve amortisman giderlerindeki artışlar, döviz kurlarındaki ani ve aşırı iniş ve çıkışlar ile ülkeyi sarsan ciddi ekonomik kriz veya doğal afetlere bağlı ödeme esaslarının yeniden düzenlenmesini gerektirecek olayların varlığı araştırılıp değerlendirilmek suretiyle bir rapor alınması ve dava tarihi itibariyle sözleşmedeki kira parasının uyarlanmasına karar verilmesi gerektiği- Sözleşmede artış şartı olmadığına göre, mahkemece; kira bedelinin tespiti ve uyarlama sonucu yeni kira bedelini belirlenmediği takdirde, sözleşme yazılı kira bedelinin dışında geçmişe dönük olarak başka bir kira bedeli esas alınarak kira alacağına hükmedilebilmesinin mümkün olmadığı- Dava yoluyla kira bedelinin belirlenmesi halinde, kira bedelinin tespitine veya uyarlamaya ilişkin hükümler kesinleşmedikçe alacak talebine konu edilemeyeceği gibi geriye etkili sonuç doğurmayacağı-
Asgari ücretin kamu düzenine ilişkin olduğu, bilirkişi tarafından belirlenen tutarın davalıdan tahsili gerektiği ancak davalı harçtan muaf olmadığı halde harç alınmamasında isabet bulunmadığı-
Uzun süreli kira sözleşmelerinde edimler arasındaki dengenin aşırı bozulması ve sözleşmenin taraflar açısından çekilmez hale gelmesi durumunda kira parasının günün ekonomik koşullarına uyarlanması için her zaman “uyarlama” davası açılabileceği-
Taraflar arasındaki taşıma sözleşmesinin imzalanmasından sonra UKOME kararı gereğince taşıma işini yapacak araçların Y. S. S. Köprüsünden geçme mecburiyetinin getirilmesi karşısında, sözleşmenin yapılması sırasında öngörülemeyen olağanüstü bir durumun (öngörülebilen bir hususun sonuçları açısından bir öngörülemezliğin)  sonradan ortaya çıktığı ve buna bağlı olarak TBK 138'de öngörülen uyarlamanın ilk koşulunun gerçekleştiği kabul edilerek uyarlamanın diğer koşullarının mevcut olup olmadığının incelenmesi gerektiği- "İstanbul ili dahilinde taşıma faaliyetinde bulunan davacı şirketin Y. S. S. Köprüsünün faaliyete geçebileceği ve köprünün faaliyete geçtiği zaman UKOME tarafından ticari araçların yeni köprüye sevk edileceği, dolayısıyla geçiş ücretlerinin değişeceği ve mesafenin uzayacağı hususlarını öngörülebilecek bir durumda olduğu, zira yapılan her yeni köprünün İstanbul trafiğini rahatlatmak amacıyla yapıldığı ve kamuoyuna köprünün açılacağı tarihin aylar evvelinden ilan edildiği gözetildiğinde köprünün açılması ve UKOME’nin ticari araçların yeni köprüye sevk etmesinin "öngörülemeyen veya öngörülmesi beklenmeyen hâl" olarak kabulünün mümkün olmadığı, sözleşmenin uyarlanması için gereken bu şartın oluşmaması nedeniyle uyarlamanın söz konusu olamayacağı" şeklindeki görüşün HGK çoğunluğunca benimsenmediği-
Kira bedelinin arttırılarak uyarlanması talebi- Mahkemece; uyulan bozma ilamında açıklanmış olan uyarlama davalarında uygulanması gereken kurallar, belirtildiği şekilde tek tek ortaya konulmalı ve konularında uzman üç kişilik bilirkişi kurulundan, tüm bu veriler, kiralananın niteliği, kullanma alanı, konumu, bölgedeki kira parasını da etkileyecek normalin üstündeki imar ve ticaret değişiklikleri, emsal kira paraları, vergi ve amortisman giderlerindeki artışlar, döviz kurlarındaki ani ve aşırı iniş ve çıkışlar ile ülkeyi sarsan ciddi ekonomik kriz veya doğal afetlere bağlı ödeme esaslarının yeniden düzenlenmesini gerektirecek olayların varlığı araştırılıp değerlendirilmek suretiyle bir rapor alınmalı ve hasıl olacak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • ...
  • kayıt gösteriliyor