3. HD. 29.02.2016 T. E: 2015/4952, K: 2783-
Kamu hizmeti görmekle yükümlü davalı idareye 2918 sayılı Karayolları Trafik Yasası ile karayollarında mal ve can güvenliği yönünden gerekli işaretlemeleri yaparak önlemleri almak ve aldırmak görevlerinin verilmiş olmasının, bunun ihlali nedeniyle oluşacak zarardan dolayı idarenin özel hukuk hükümlerine tabi olacağı sonucunu doğurmayacağı, hizmet kusurundan kaynaklanan zararlar yönünden idare aleyhine tam yargı davasının idari yargı yerinde açılması gerektiği-
Davacı sigorta şirketine zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı aracın karıştığı trafik kazasında hasarlanan üçüncü kişiye ait araçtaki hasarın davacı sigorta şirketi tarafından karşılandığı, ancak trafik kazasına alkollü araç kullanarak davalı sigortalının sebebiyet verdiği iddia edilmekte ve bu nedenle ödenen tazminatın rücuen davalı sigortalıdan tahsili istenmekte olup, davacı sigorta tarafından sigortalının halefi olarak değil aradaki poliçe hükümlerine göre sigortalıdan tazminat talep edildiği anlaşıldığından uyuşmazlığın Asliye Ticaret Mahkemesinin görevine girdiği dikkate alınarak davanın esasına girilerek tarafların delillerinin toplanması iddia ve savunmalarının değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Dava tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 4/1-a maddesi gereği her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olup olmadığına bakılmaksızın TTK'da düzenlenen hususların ticari dava olduğu, TTK 5/1.maddesi gereği ticari davalara bakmakla görevli mahkemenin Asliye Ticaret mahkemeleri olduğu, 6102 sayılı TTK'nın yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden itibaren yasanın 5/3 maddesi gereği asliye hukuk mahkemeleri ile asliye ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki işbölümü olmaktan çıkıp görev ilişkisi haline geldiği, somut davada davalılar arasında zorunlu mali sorumluluk sigortacısı da bulunduğu, sigorta hukuku 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 6.kitabında 1401 ve devamı maddelerinde, zorunlu sorumluluk sigortası ise 1483 ve devamı maddelerinde düzenlendiğinden TTK da düzenlenen hususlardan olması nedeniyle dava ticari dava olup asliye ticaret mahkemesi görev alanı içinde bulunmakta olup mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerektiği-
Sigorta şirketi ile davalı sürücü arasında sigorta hukukuna dayanan sözleşme ilişkisi bulunduğu ve davanın sigorta şirketinin sorumluluğuna dayanılarak açıldığı, davanın ticari dava olup Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiği-
Gemi bir manevrayı yapmak veya yapmamak suretiyle yahut nizamlara riayetsizlik yüzünden başka bir gemiye yahut gemide bulunan can veya mallara çatma olmaksızın, bir zarar verirse ''Çatma Olmaksızın Zarar'' kısım hükümlerinin tatbik olunacağı- Çatma da TTK'da deniz ticaretine ilişkin hükümler arasında düzenlendiğinden ve Yasa'nın 4. maddesi uyarınca TTK'nın 4. kitabında yer alan deniz ticaretine ilişkin ihtilaflar D.cilik İhtisas Mahkemelerinin görevinde bulunduğundan mahkemece işin esasına girilmek suretiyle bir karar vermek gerektiği-
Tasarrufun iptali davalarının mutlak ticari dava niteliğinde olmayıp şahsi nitelikte ve borçlunun tasarruflarına yönelik olduğu- Tasarrufun iptali davalarına asliye hukuk mahkemesinde bakılması gerektiği-
Asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğuna dair Yargıtay bozma ilamı bağlayıcı olduğundan, bu ilâm doğrultusunda asliye hukuk mahkemesince davaya bakılması gerektiği-
Taraflar tacir ve çekişme konusu taşınmazlar üzerinde ticari faaliyet yapıyor ya da yapacak olsalar da, uyuşmazlığın tarafların ticari işletmesiyle ilgisinin bulunmayıp, ticari bir uyuşmazlıktan söz edilemeyeceğinden çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkin davanın genel mahkemelerde görüleceği-
6102 s. TTiK.’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden, 6502 s. Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un yürürlüğe girdiği 28.05.2014 tarihine kadar olan süreçte kart çıkaran kuruluşlar tarafından kredi kartı hamili tüketiciye karşı açılacak davalar ticari dava niteliğinde olup asliye ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiği-