2005 yılında satın alma suretiyle edinilen, işyeri niteliğindeki balık lokantası olarak faaliyet gösteren taşınmaza ilişkin katılma alacağı davasında, tapu kaydındaki hisse dikkate alınmaksızın, dava konusu balık lokantasının davalı kadına devredildiği, hisse devrinin balık lokantası için yapıldığı, bu nedenle davaya konu balık lokantasının bozma sonrası karar tarihine en yakın güncel sürüm değeri artık değer kabul edilerek katılma alacağı hesabının yapılması gerekirken, tapuda yazılı hisse üzerinden karar verilmeyeceği-
8. HD. 19.03.2019 T. E: 2017/15089, K: 2856-
Artık değere katılma alacağı isteğine ilişkin davada, aracın ruhsat ve satın alınma bilgileri, kredi sözleşmesi ve kredi borcu ödeme tablosu dahil finans kuruluşu kayıtları, ihtiyaç duyulması halinde eşlerin malın alınmasında katkı olarak kullandıklarını ileri sürdükleri mal varlıklarına ilişkin sair belgeler bulundukları yerlerden getirtilerek uyuşmazlığın çözümünde göz önünde bulundurulması, uyuşmazlığın çözümünde kullanılabilecek değer tespiti, belirleme ve hesaplamaların yapılabilmesi için gerek görülürse konusunun uzmanı bilirkişi veya bilirkişilerden oluşan kuruldan da yardım alınması gerektiği- Davaya konu aracın kredi ile alındığı kabul edilerek boşanma dava tarihi sonrasına sarkan kredi ödemelerinin taşınmazın güncel sürüm değerinden çıkarılması ile elde edilen değerin yarısına katılma alacağı olarak hükmedilmişse de, mahkemece öncelikle araç alımının tamamının mı yoksa bir kısmının mı kredi ile karşılandığının belirlenmesi, tamamının kredi ile karşılanması halinde, çekilen kredinin evlilik içine isabet eden taksit tutarının, toplam taksit tutarına oranlanarak, bulunacak oranın, taşınmazın karar tarihine en yakın güncel sürüm değeri ile çarpılıp, artık değerin tespiti, bu miktarın yarısının davacının katılma alacağı olacağının dikkate alınması, aracın bir kısmının kredi ile karşılandığının belirlenmesi halinde ise, kredi dışındaki ödemenin kişisel mal olduğuna yönelik iki taraf iddiası ispatlanamadığından edinilmiş mal olarak kabulü ile krediyle karşılanan bölümün edinme değerine oranlanması, bu oranın taşınmazın karar tarihine en yakın sürüm değeri ile çarpılması, bulunacak miktar ile kredinin evlilik içine isabet eden ödemelerin, toplam kredi ödemelerine oranlanması ile tespit edilecek oranla çarpımı neticesi bulunacak miktar ile toplanarak artık değerin belirlenip yarısı oranında davacının katılma alacağı olduğunun kabul edilmesi, hüküm kurulurken  tarafların usuli kazanılmış haklarının gözetilmesi gerektiği-
Eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu tarihte satın alınarak, davalı eş adına tescil edilen taşınmazın alınmasında davalının ziynet eşyalarının kullanıldığı, davacının ailesinin de "5.500 TL verdiğine" yönelik kabul yerinde ise de, davalının "780 gr ziynet eşyalarının kullanıldığı" tanık beyanlarına göre kabul edildiğine göre, "tanık beyanlarının bölünmezliği ilkesi" gereğince, davacının kardeşlerinin verdiği 80 gr altının da değer artış payı hesabında dikkate alınması gerektiği- Tasfiyeye konu taşınmazın evlilik birliği içinde davalı eş adına bankadan çekilen 120 ay vadeli 90.000,00 TL bedelli konut kredisinin kullanılarak alındığı, evlilik birliği içinde (boşanma dava tarihine kadar (04.07.2012) 33 aylık kredi taksidinin ödendiği, boşanma dava tarihinden sonraya da 87 aylık kredi taksidinin borç olarak kaldığı anlaşıldığından, kredi borcu mahkemece dikkate alınmasına rağmen, oranlama yapılmadan hesaplama yapılmasının hatalı olduğu- Tasfiyeye konu taşınmazın satın alma bedeli, konusunda uzman bilirkişi tarafından belirlenen taşınmazın tasfiye (karara en yakın) tarihindeki sürüm (rayiç) değeri ile evlilik birliği içinde ödenen kredi borcu ve boşanma dava tarihinden sonraya kalan kredi borcu oranı, peşinat oranı ve davacının kardeşleri tarafından verilen 80 gr altının değer artış payı alacağının hesabında dikkate alınması gerektiği- Mahkemece davalı tarafından sunulan takas-mahsup talebi ve/veya açılmış bir karşı dava olmamasına rağmen, davacı koca adına olan araç nedeniyle alacağın mahsup edilerek takas yapılmasının hatalı olduğu-
Eşler arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu tarihte satın alınan ve davalı eş üzerine tescil edilen taşınmaz üzerinde tarafların katkı payı oranları belirlenirken evlilik tarihinden taşınmaz alım tarihine kadar taraf gelirleri, tasarruf edecekleri miktar, TMK. 152 gözetilerek bulunan katkı payı oranlarının dava konusu taşınmazların dava tarihi ile belirlenen piyasa sürüm değeri ile çarpımı neticesinde bulunacak miktarların dikkate alınması gerektiği- Katkı payı lacağı ile katılma alacağının karşılık olarak takas-mahsup edilebileceği-
Tasfiyede devredilen malvarlığının devir tarihindeki durumu esas alınarak tasfiye(karar) tarihindeki rayiç değerinin esas alınması gerekmekle; mahkemece tasfiyeye konu taşınmazın devir tarihindeki durumu esas alınarak tasfiye tarihindeki(bozma sonrası yeni karar tarihindeki) rayiç değeri belirlenip, bu değer üzerinden talep miktarı da gözetilerek hüküm kurulması gerektiği-
8. HD. 19.09.2018 T. E: 2016/9700, K: 15935-
Davacının davalı ile aynı yoğunlukta çalıştığı ve gelir elde ettiği anlaşıldığından, davacının, dava konusu taşınmazın edinilmesinde katkısının bulunduğunun kabulü gerektiği- Tarafların gelirlerinin ve bu kapsamda davacının taşınmazların edinilmesinde ne oranda katkı sağladığının tespiti mümkün olmadığından, hakkaniyet ve fedakarlığın denkleştirilmesi ilkesi ve TBK  mad. 50, 51 gözetilerek dava konusu taşınmazların dava tarihindeki değeri üzerinden belirlenecek tazminat niteliğindeki bir miktar paranın katkı payı alacağı olarak hüküm altına alınması gerektiği- TMK. mad. 222 kapsamında, yasa ile adi karine olarak edinilmiş mal hükmünde bulunan bir mala ilişkin katılma alacağı talebinde bulunan davacının, malın alımında katkı sağlaması gerekmediği, yasadan dolayı katılma alacağının bulunduğu- Davacı tanığı tarafların 2005-2006 yıllarında köy içindeki eski bir avluya iki katlı yeni bir ev yaptıklarını bildirdiğinden, taraflara uyuşmazlık konusu evin inşaatının başlama ve bitiş tarihlerinin açıklattırılması, bu konuda evin inşaatına başlama ve bitirme tarihlerinin 01.01.2002 tarihinden önce veyahut sonra olup olmadığının belirlenmesi, 01.01.2002 tarihinden önce ise hakkaniyet ve fedakarlığın denkleştirilmesi ilkesi ve TBK. 50, 51  kapsamda uygun bir katkı payı alacağına hükmedilmesi, 01.01.2002 tarihinden sonra ise 4721 sayılı TMK'nun edinilmiş mallara katılma alacağını düzenleyen hükümleri çerçevsinde iddia ve savunma kapsamında toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek uyuşmazlığın çözümüne gidilmesi gerektiği-
Mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan malların tasfiye hesabına katılacağı- Malların mal rejiminin sona ermesi anındaki durumlarının dikkate alınacağı-
Edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu tarihte satın alınmak suretiyle davalı eş adına tescil edilmiş olan taşınmazın, boşanma dava tarihinden yaklaşık 6 ay önce satılarak elden çıkarıldığı, satış tarihinden mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar geçen 6 aylık kısa süre içinde taşınmazın satış bedelinin harcanmış olmasının “hayatın olağan akışına uygun düşmediği” iddiasının davalı eş tarafından kanıtlanması gerektiği, davalı eşin satış bedelinin makul seviyede harcandığını kanıtlayamadığı, o halde TMK.'nin 229/2. maddesi uyarınca davalı eşin, davacı eşin katılma alacağını azaltmak maksadıyla dava konusu taşınmazı elden çıkardığının kabulü ile mal rejiminin sona erdiği anda mevcut kabul edilerek tasfiyeye dahil edilmesi gerektiği-
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • 7
  • 8
  • kayıt gösteriliyor