Bilirkişi raporunda davalı kurumun kazanın meydana geldiği karayolu kenarında oto korkuluk bulundurmaması nedeniyle olayda % 25 oranında; davacıların desteğinin ise %75 oranında kusurlu olduğunun belirlendiği, manevi tazminat yönünden kısmen kabul kararı verilmesine karşın, maddi tazminat yönünden talep üzerinden davacıların desteğinin kusuru oranında indirim yapılmaksızın tam kabul kararı verilmesinin doğru olmadığı-
Trafik kazasına bağlı ölüm nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin davada, aracın sürücüsünün kaza anında yasal sınırın çok üstünde 158 promil alkollü olduğu ve kazanın meydana gelmesinde % 75 kusurlu olduğu, buna göre, davacıların desteğinin alkollü olduğunu bildiği kişinin sürücülüğünü yaptığı araca binme şeklinde gerçekleşen eyleminde zararın oluşumundaki katkı bakımından müferafik (bölüşük) kusurunun bulunduğu-
Verilen ilk hükmün bozma kapsamı dışında kalmakla kesinleştiği ve davacılar yararına usuli kazanılmış hak doğduğu gözetildiğinde mahkemece bozma ilamına uyulduktan sonra, hakkındaki hüküm kesinleşmiş olan davalı ...'un bozma ilamından yararlandırılarak hakkında yeniden karar verilmesi usul ve yasaya uygun olmadığından kararın bozulması gerektiği-
Tazminat davası-
Ölümle neticelenen trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin davada; davaya konu kaza nedeniyle ilgili kuruluştan, sigorta poliçesi kapsamında davacılara ödeme yapıldığı, ancak mahkemece kazaya karışan araca ait sigorta poliçesi kapsamında, davacılara tazminat ödenip ödenmediğine ilişkin bir araştırma yapılmadan maddi zarara hükmedildiği iddia edildiği; bu durumda, öncelikle aracın kaza tarihinde geçerli trafik sigortası olup olmadığı, sigorta şirketi tarafından herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığı, yapılan ödemenin hangi zarar kalemi karşılığı yapıldığı araştırılmalı ve mahsubu gerektiği takdirde yapılan sigorta ödemesinin güncellemesi yapılarak zarar belirlenip sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Cami minaresinin yıkılması sonucu gerçekleşen ölüm nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin davada; dava konusu tapu kayıtları celp edildikten sonra, ilgili Cami İnşa ve Koruma Derneği'nin 1995 yılında lağvedildiğinin belirtilmesine göre; bu tarihte yürürlükte bulunan 2908 sayılı Dernekler Kanunu’nun 8. ve 55. maddeleri doğrultusunda bu derneğe ait Dernek Tüzüğü getirtilerek derneğin feshi işleminin tamamlanıp tamamlanmadığının araştırılması, tamamlanmış ise tasfiye işleminin ne şekilde yapıldığı, Dernek ilgili sicilden terkin edilmiş ise mal varlığının devredildiği dernek, kişi veya kuruluşun ve adresin saptanması ve oluşacak sonuca göre hüküm kurulması gerektiği-
Hukuk hâkimi, ceza mahkemesinin beraat kararı ile bağlı değil ise de; hem öğretide hem de kökleşmiş yargı kararlarında ceza mahkemesince belirlenen maddi olgunun hukuk hâkimini bağlayacağı-
Trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin davada; TTK'nun geçici 7. maddesinin 2. fıkrasında "Davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirket veya kooperatiflere bu madde hükümleri uygulanmaz." hükmü bulunduğu, devam eden davalar için terkin hükmünün uygulanmayacağı düzenlemesine rağmen, davalılardan ilgili limited şirketin resen sicilden terkin edildiği, bu durumda mahkemece, davacılar vekiline uygun süre verilerek dava açıldıktan sonra kanuna aykırı olarak resen terkin edildiği anlaşılan davalı şirketin ihya edilmesi ve yeniden sicile kaydının sağlanması suretiyle usulünce taraf teşkili sağlandıktan sonra esas hakkında karar verilmesi gerektiği-
Mahkemece verilen ilk kararın davalılardan biri için temyiz etmemesi üzerine kesinleştiği, bu nedenle kararı temyiz etmeyen davalı bakımından yeniden hüküm tesisinin usul ve yasaya uygun görülmediği-
Trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatına-