Trafik kazası sonucu gerçekleşen ölüm nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin davada; mahkemece daha önce verilen karar, davalıların temyizi üzerine ile davalılar lehine bozulmuş olup, mahkemece bozma ilamına uyulmuş ve bozma ilamı doğrultusunda yeniden hüküm tesis edildiği, ancak; bozma sonrası davacı yönünden hüküm altına alınan manevi tazminat miktarı daha önce hüküm altına alınan manevi tazminat miktarından bir miktar yüksek olduğu ve önceki kararı davacılar temyiz etmediğinden davalılar yararına gerçekleşen usuli kazanılmış hak kuralına aykırılık söz konusu olduğu; o halde, daha önceki kararı temyiz etmeyen davacı yönünden manevi tazminatın 2.500 TL’den 5.000 TL’ye çıkarılarak yeniden hüküm tesis edilmesinin usul ve yasaya uygun düşmediği-
Trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin davada; mahkemece, tefhim edilen kısa kararda davacılar lehine hükmedilen destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin olarak temyiz itirazlarının reddine karar verildiğinden, dolayısıyla bu kalem yönünden hüküm kesinleştiğinden karar verilmesine yer olmadığına denildiği, ancak gerekçeli kararın hüküm fıkrasında ise her bir davacı lehine ayrı ayrı destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin hüküm tesis edildiği, buna göre; kanuni düzenleme de dikkate alınarak, tefhim edilen kısa karar ile gerekçeli karar arasındaki çelişkinin giderilmesi için usul ve yasaya aykırı kararın bozulması gerektiği-
Trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin davada; davacılar vekilinin, ıslah dilekçesi ile talep ettiği miktara hükmedilmesi, HMK'nun 176/2. maddesine aykırı olup, anılan dilekçesi ile talep edilen miktarın usulden reddine karar verilmesi gerektiği-
Haksız eylem nedeni ile tazminat istemine ilişkin davada; davalı kendisini vekille temsil ettirdiği ve mahkemece maddi tazminat davasının kısmen reddine karar verildiği halde davalılar yararına vekalet ücretine hükmedilmediği, mahkemece bozma sonrası verilen hükümde maddi tazminatın reddedilen kısmı üzerinden davalılar lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1 maddesi uyarınca davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken hükmedilmemiş olması doğru değil ise de bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, kararın düzeltilerek onanması gerektiği-
Trafik kazasına bağlı ölüm nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin davada; adı geçen davalılar yönünden husumetten ret kararı temyizde incelenmediğinden kesinleşmemiş olup, kesinleşmiş bir karar olmadığı gözetilerek haklarında bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın usulden reddine karar verilmesinin doğru görülmediği ve davacılar yararına; davacılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı söz konusu olup, her bir davacının davalı şirkete yönelik maddi ve manevi tazminat talepleri ayrı ayrı reddedildiğine göre, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca, her bir davacının reddedilen maddi ve manevi tazminat talebi yönünden davalı şirket yararına ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken tek vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığı, hükmün bu nedenle de davalı şirket yararına bozulması gerektiği-
Haksız eylem nedeniyle uğranılan maddi zararın giderilmesi istemine ilişkin davada; davalılardan savcılık ve emniyet genel müdürlüğü birer kamu tüzel kişisi, tüzel kişiliğin eylem ve işlemleri kamusal nitelikte ve kamu hizmeti kavramı çerçevesinde olup, istemin ileri sürülüş ve olayın gerçekleşme biçimine göre davanın anılan davalılara yöneltilmesinin nedeni de davalı idarelerin hizmet kusurundan doğan zararın ödetilmesi istemi olduğundan, İYUK'nun 2/1-b maddesi gereğince, bu tür istemlerin tam yargı davası olarak idari yargı yerinde açılacak davada ileri sürülmesi gerektiği; mahkemece, davalılar yönünden uyuşmazlığın çözümünde idari yargı yerinin görevli olduğu benimsenerek yargı yolu bakımından mahkemenin görevsizliği nedeni ile dava dilekçesinin reddine karar verilmesi gerektiği-
Trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalmaya dayalı tazminat istemi- Hizmet kusuru bulunduğu ileri sürerek davalı yönünden idari yargının görev alanına giren uyuşmazlıkta yargı yolu caiz olmadığından dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği- Destekten yoksun kalma tazminatının varsayımlara dayalı hesaplanamayacağı, destek alacaklısı olan davacının ancak eşinin ölüm tarihi ile kendisinin yeniden evlendiği tarih aralığı için tazminata hak kazanabileceği, mahkemece davacı için, davaya konu kaza tarihi ile davacının yeniden evlendiği tarih arasındaki süre için tazminatın hesaplanması hususlarında, daha önce rapor düzenleyen bilirkişiden hükme esas alınan rapordaki veriler kullanılarak ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli bir rapor alınıp oluşacak sonuca göre (kazanılmış haklar da gözetilmek suretiyle; güncel asgari ücretler kullanılmayarak ve işlemiş/işleyecek dönem hesabında yeni tarihler esas alınmayarak) karar verilmesi gerektiği- Bekar ve çocuksuz olan desteğin, ileride evleneceği ve en az iki çocuk sahibi olacağı kabul edilerek, desteğin evleninceye kadar gelirinin yarısını kendi ihtiyaçları yarısını da anne ve babası için ayıracağı varsayılarak bu dönemde desteğe iki anne ve babaya birer pay vermek suretiyle desteğin tüm gelirine oranlandığında evlenmeden önceki dönem içinde anne ve babanın her birine %25 pay verilmesi gerektiği, desteğin ileride evlenmesi ile birlikte desteğe iki eşe iki anne ve babaya birer pay verilerek, yine desteğin tüm gelirinin oranlanarak anne ve babaya %16 şar pay ayrılması, desteğin bir çocuğunun olması durumunda iki pay desteğe, iki pay eşe bir pay çocuğa ve birer pay anne ve babaya ayrılmak suretiyle desteğin tüm gelirine oranlandığında anne ve baba için %14 er pay verilmesi daha sonra ikinci çocuğun doğacağı varsayılarak bu kez desteğe iki, eşe iki, çocukların her birine birer ve anne ve babaya birer pay verilerek desteğin tüm gelirine oranlanarak anne ve babaya 12,5 er pay verilmesinin uygun olacağı, daha sonra anne ve babadan yaşam tablosuna göre hangisi destekten çıkacaksa kalan kişiye diğerinin payının ilave edilerek destek tazminatlarının varsayımsal hesabının yapılması gerektiği-
Kaza tarihi dikkate alındığında, ölümlü trafik kazasına dayalı davada (desteğin annesi, babası ve eşi için 50.000,00'er TL, kardeşi için 30.000,00 TL olarak) takdir olunan manevi tazminatların “bir miktar fazla” olduğu-
Trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemi-
Destekten yoksun kalma nedeniyle maddi tazminat istemi-