Ölümlü trafik kazası nedeniyle, destekten yoksun kalma tazminatı istemi-
17. HD. 05.10.2020 T. E: 2019/3255, K: 5076-
Şehit yakınları tarafından açılan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin davada; herhangi bir karışıklık ve hak kaybına sebebiyet verilmemesi için öncelikle müteveffanın olası gelirinin tespiti yönünden İstanbul Ticaret Odası’na yazılan müzekkereye verilen cevabi yazı gerekirse kuruma yıllar itibariyle açıklatılıp raporlar arasında çelişki giderilmek üzere konusunda uzman bilirkişiden ayrıntılı, açık ve denetime elverişli rapor alınarak sonucuna ve tüm dosya kapsamına göre karar verilmesi gerektiği-
Trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin davada; dul kalan eş yararına, destekten yoksun kalma tazminatı hesaplanırken dul eşin yeniden evlenme ihtimaline dikkat edilmesi gerektiği, hesaplama bilinmeyen dönem için farazi bazı kriterlere göre yapılmaktaysa da; mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre, olay tarihinde davacı eşin 25 yaşında olmasına ve çocuğunun bulunmamasına dayanarak evlenme ihtimali belirlenip, hesaplanan destekten yoksun kalma tazminatından %60 oranında indirim yapıldığı, ancak; davacı eşin karar tarihinden önce evlendiği UYAP kayıtlarından anlaşıldığından, davacı eşin evlenme tarihine kadar olan dönem için destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanması gerektiği-
2330 sayılı Yasadan kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkin davada; mahkemece bozma ilamına uyulması neticesinde davalı yararına usulü kazanılmış hak oluştuğu, ancak mahkemece, bozmanın gereğinin tam olarak yerine getirilmediği, bu halde; davalı lehine oluşan usulü kazanılmış hak gözetilmeksizin bozma ilamının ilgili bentlere aykırı olarak davanın kısmen kabulüne kararı verilmesinin usul ve yasaya uygun olmadığı-
Trafik kazası sonucu gerçekleşen ölüm nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin davada; mahkemece daha önce verilen karar, davalıların temyizi üzerine ile davalılar lehine bozulmuş olup, mahkemece bozma ilamına uyulmuş ve bozma ilamı doğrultusunda yeniden hüküm tesis edildiği, ancak; bozma sonrası davacı yönünden hüküm altına alınan manevi tazminat miktarı daha önce hüküm altına alınan manevi tazminat miktarından bir miktar yüksek olduğu ve önceki kararı davacılar temyiz etmediğinden davalılar yararına gerçekleşen usuli kazanılmış hak kuralına aykırılık söz konusu olduğu; o halde, daha önceki kararı temyiz etmeyen davacı yönünden manevi tazminatın 2.500 TL’den 5.000 TL’ye çıkarılarak yeniden hüküm tesis edilmesinin usul ve yasaya uygun düşmediği-
Trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin davada; mahkemece, tefhim edilen kısa kararda davacılar lehine hükmedilen destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin olarak temyiz itirazlarının reddine karar verildiğinden, dolayısıyla bu kalem yönünden hüküm kesinleştiğinden karar verilmesine yer olmadığına denildiği, ancak gerekçeli kararın hüküm fıkrasında ise her bir davacı lehine ayrı ayrı destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin hüküm tesis edildiği, buna göre; kanuni düzenleme de dikkate alınarak, tefhim edilen kısa karar ile gerekçeli karar arasındaki çelişkinin giderilmesi için usul ve yasaya aykırı kararın bozulması gerektiği-
Trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin davada; davacılar vekilinin, ıslah dilekçesi ile talep ettiği miktara hükmedilmesi, HMK'nun 176/2. maddesine aykırı olup, anılan dilekçesi ile talep edilen miktarın usulden reddine karar verilmesi gerektiği-
Haksız eylem nedeni ile tazminat istemine ilişkin davada; davalı kendisini vekille temsil ettirdiği ve mahkemece maddi tazminat davasının kısmen reddine karar verildiği halde davalılar yararına vekalet ücretine hükmedilmediği, mahkemece bozma sonrası verilen hükümde maddi tazminatın reddedilen kısmı üzerinden davalılar lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1 maddesi uyarınca davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken hükmedilmemiş olması doğru değil ise de bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, kararın düzeltilerek onanması gerektiği-
Trafik kazasına bağlı ölüm nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin davada; adı geçen davalılar yönünden husumetten ret kararı temyizde incelenmediğinden kesinleşmemiş olup, kesinleşmiş bir karar olmadığı gözetilerek haklarında bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın usulden reddine karar verilmesinin doğru görülmediği ve davacılar yararına; davacılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı söz konusu olup, her bir davacının davalı şirkete yönelik maddi ve manevi tazminat talepleri ayrı ayrı reddedildiğine göre, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca, her bir davacının reddedilen maddi ve manevi tazminat talebi yönünden davalı şirket yararına ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken tek vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığı, hükmün bu nedenle de davalı şirket yararına bozulması gerektiği-