Borçlu ile kayınpederi arasında yapılan tasarrufun iyiniyet ve bedel farkı gözetilmeksizin bağışlama hükmünde olup iptale tabi olduğu gibi İİK. mad. 280/1 ve 2. gereğince de taşınmazı satın alan ve borçlunun kayınpederi olan 3. kişinin, davalının (borçlunun) durumunu ve amacını bilebilecek kişilerden olduğu-
Borçlunun aynı köy nüfusuna kayıtlı olan davalıya rayicinden çok düşük bedelle satarak yaptığı tasarrufun iptale tabi olduğu- 4.kişi konumunda olan davalının borçlunun damadı olduğu ve borçlunun içinde bulunduğu durumu ve amacını bilebilecek kişilerden olduğu-
Tasarrufun iptal davasında yasanın öngördüğü geriye doğru bir yıllık zamanaşımı süresinin başlangıcı için; geriye doğru bir yıllık sürenin hesaplanmasında dikkate alınacak haciz, borçluya ait herhangi bir malın haczi olup, adreste yapılan hacizle sınırlı olmadığı- Tasarrufun iptali davasının görülebilmesi bakımından aciz vesikasının bir dava şartı olduğu düşünüldüğünde; bu düzenlemelerin paralellik arz ettiği, nitekim 105. maddenin ikinci fıkrasında, haczi kabil malların yetersiz olduğunun anlaşılması halinde dahi haciz tutanağının “geçici aciz vesikası” sayılacağı ve bunun da tasarrufun iptali davasının açılması bakımından aranan dava şartını sağlayacağının vurgulandığı-
İcra dosyası kapsamı ve borçlunun mal beyanı dilekçesinden aciz halinde olduğunun anlaşıldığı; dava konusu taşınmazın tapudaki satış bedeli le bilirkişi tarafından belirlenen rayiç değeri arasında misli fark bulunması nedeniyle dava konusu tasarrufun İİK. mad. 278/3-2 gereğince iptale tabi olduğu- Dava konusu taşınmazın davadan sonra düzenlenen kira sözleşmesine kadar iki yıldan fazla süre ile borçlu ve çocukları tarafından kullanılmasının hayatın olağan akışına uygun olmadığıı ve bu durumun davalı 3.kişinin borçlunun durumunu ve amacını bilebilecek kişilerden olduğunu gösterdiği (İİK. mad. 280)- İİK'nin 283/1 maddesi gereğince dava konusu tasarrufun davacının alacak ve fer'ileriyle sınırlı olarak iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Davalıların dayı yeğen olması nedeniyle ve dava konusu taşınmazın borca mahsuben devredilmiş olması nedeniyle dava konusu tasarrufun İİK'nun 278/3-1, 279/1-2, 280/1 maddeleri gereğince iptale tabi olduğu-
Borçlu ile eşinin dayısı arasındaki taşınmazın satış bedeli ile gerçek değeri arasında fahiş fark bulunduğu ve tasarrufun İİK. mad. 278/l;2 gereğince bağış niteliğinde olup iptali gerektiği- Borçlu ile aynı meslek birliğinin yönetim kurulu üyesi olan davalı ile bu davalının kardeşi olan diğer davalının borçluya ait 6 parça taşınmazı (aynı 2 günde) satın aldıkları ve anılan şahısların borçlunun durumunu bilen veya bilmesi gereken şahıslardan olduğu (İİK. mad. 280/1)-
Davalı borçlu ile 3. kişi arasında ticari ilişki bulunması ve dava konusu taşınmazın tapudaki satış bedeli ile bilirkişi tarafından belirlenen rayiç değeri arasında misli fark bulunması halinde tasarrufun İİK. mad. 278/3-2 ve 280/1 gereğince; davalı 4. kişinin borçlunun kardeşi olması halinde, borçlunun durumunu ve amacını bilebilecek kişilerden olması nedeniyle dava konusu tasarrufun İİK. mad. 280/1 gereğince iptale tabi olduğu- Alacaklının, borcun doğumunun takip dayanağı bonoların veya çeklerin keşide tarihinden önce gerçekleştiğini ileri sürmesi halinde, davacı vekiline takip konusu borcun doğumuna ilişkin temel ilişki konusunda delillerini sunması için süre verilmesi, sunduğu delillerin toplanması, takip konusu bono malen kaydını içerdiğinden davacı ve davalı borçlunun ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması, gerektiğinde davacı ve borçlunun isticvabı ile borcun doğumunun tespiti; belirlenecek tarih yani borcun doğumu iptali istenen tasarruftan sonra ise davanın önşart yokluğundan reddine, aksi takdirde yani borcun, iptali istenen tasarruftan önce doğduğunun belirlenmesi halinde ise şimdiki gibi dava konusu tasarrufların İİK'nun 278/3-2 ve 280/1 maddeler gereğince iptaline karar verilmesi gerektiği-
Muvazaalı işlemin iptaline ilişkin davada, dava konusu taşınmazın davalılardan biri tarafından diğer davalılara satışının yapıldığı, satış işlemi sırasında taşınmaz üzerindeki haciz şerhinin kaldırıldığı yönünde İcra Müdürlüğünün yazısının bulunduğu ancak yazının sahte olduğunun anlaşıldığı, bu nedenle satan davalı hakkında sahtecilik ve dolandırıcılık isnatları ile açılan ceza davasının derdest bulunduğu, taşınmazı satın alan davalıların başvurusu üzerine haciz şerhinin Mahkeme tarafından kaldırıldığı,satış işleminden kısa bir süre sonra satın alan davalılar tarafından taşınmazın değerinin Vergi Hukuku pişmanlık hükümleri uyarınca yeniden ve emsal değerine uygun olarak tapu dairesine bildirildiği, taşınmazı satan davalı ile satın alan davalıların emlak komisyoncusu tarafından bir araya getirildiği dava konusu taşınmaz satım işlemi dışında aralarında bir ilişki bulunmadığı, elden yapılan ödemelerin satın alan davalılardan ... adına olan banka hesap kayıtları ile de tevsik edildiğinin anlaşıldığı bunlardan hareketle, muvazaadan söz edilemeyeceği-
Borçlu ile kardeşi davalı arasındaki tasarrufların 6183 s. K. mad. 28/1-1 ve 30 gereğince iptale tabi olduğu- Mahkemece tasarruf tarihi itibariyle belirlenecek alacak ve fer'ileriyle sınırlı olarak tasarrufun iptaline karar verilmesi gerekeceği- 6183 s. K.'undan kaynaklanan tasarrufun iptali davalarında maktu vekalet ücretine tayin edilmesi gerekeceği-
Borçlu ile kızı arasındaki tasarrufların 6183 s. K. mad. 28/1 madde gereğince bağış hükmünde olup iptale tabi olduğu- Davalı dördüncü kişi savunma dilekçesinde dava konusu taşınmazların bir kısmının satın almadan önce icar suretiyle kullandığını, borçlunun teklifi üzerine taşınmazları satın aldığını belirttiğinden ve davalıların ikametgahının aynı köy oluşu gibi maddi ve hukuki olgular gözönüne alındığında davalı dördündü kişinin borçlunun durumunu ve amacının bilebilecek kişilerden olması nedeniyle dava konusu taşınmazlar yönünden davanın 6183 s. K. mad. 30 gereğince kabulü ile tasarruf tarihine kadar olan davacı alacak ve ferileriyle sınırlı olarak tasarrufun iptaline karar verilmesi gerekeceği- 6183 s. K.'na dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davası sonucunda maktu vekalet ücretine takdir edilmesi gerekeceği-