TMK.'nun 686. maddesine göre teferruat niteliğinde olduğu anlaşılan mahcuzlar rehin kapsamında kaldığından ipotek akit tablosunda yazılı olmasalar da İİK. 83/c uyarınca haczedilemeyecekleri; mahkemece, İİK. 83/c kapsamında, mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-
Türk Medeni Kanununun 686. maddesine göre teferruat niteliğinde olduğu anlaşılan mahcuzlar rehin kapsamında kaldığından ipotek akit tablosunda yazılı olmasalar dahi İİK'nun 83/c hükmü uyarınca haczedilemeyecekleri, bu haczedilmezlik şikayetin İİK'nun 16/2. maddesi gereğince her zaman, taşınmaz üzerinde lehine ipotek tesis edilen alacaklı veya mahcuzların mülkiyetine sahip bulunan borçlunun icra mahkemesine yapabileceği-
Teferruat niteliğinde olduğu anlaşılan mahcuzların, rehin kapsamında kalmalarından dolayı ipotek akit tablosunda yazılı olmamaları halinde dahi İİK mad. 83/c hükmü uyarınca haczedilemeyecekleri- Haczedilmezlik şikayetini taşınmaz üzerinde lehine ipotek tesis edilen alacaklı veya mahcuzların mülkiyetine sahip bulunan borçlunun icra mahkemesine yapabileceği ve bu şikayetin herhangi bir süreye tabi olmadığı-
Şikayete konu menkullerin geminin oluşturulup, işletilmesi, korunması ve gemiden yararlanılabilmesi için bütünleyici parça ve eklenti olarak gemiye bağlanmasının mümkün olup olmadığının tespit edilip, bu tespitler yapılırken aynı gemi ipoteği nedeniyle karara bağlanan dosyalarda rapor veren bilirkişilerden faydalanılarak, olmaması halinde söz konusu raporlarda belirlenen menkullerle aynı menkuller olup olmadığı hususunda görüş sorularak sonuca gidilmesi gerektiği-
Şikayete konu menkullerin geminin oluşturulup, işletilmesi, korunması ve gemiden yararlanılabilmesi için bütünleyici parça ve eklenti olarak gemiye bağlanmasının mümkün olup olmadığının tespit edilip, bu tespitler yapılırken aynı gemi ipoteği nedeniyle karara bağlanan dosyalarda rapor veren bilirkişilerden faydalanılıp, olmaması halinde söz konusu raporlarda belirlenen menkullerle aynı menkuller olup olmadığı hususunda görüş sorularak sonuca gidilmesi gerektiği-
Dava konusu baz istasyonunun yönetmelikte belirtilen limit değerlere ve güvenlik mesafesine uygun olup olmadığı, davacının sağlığına zarar verip vermediği konusunda tarafların göstermiş oldukları deliller toplanıp yine yukarıda açıklanan Yönetmelik ve Tebliğname hükümleri dikkate alınarak belirlenecek uzman bilirkişiler marifetiyle keşif yapılarak alınacak bilirkişi raporları ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesinin gerekeceği, Komşuluk hukukundan kaynaklanan hallerde elatmanın önlenmesi davası açılabilmesi için, kural olarak bir zararın doğmuş olması gerekeceği, ancak, istisnai durumlarda, henüz zarar doğmadığı halde, yakın gelecekte zarar doğacağı pek muhtemel veya muhakkak ise bu hak kullanılabilineceği, bu nedenle baz istasyonlarının uzun vadede sağlığa zarar verebileceği, baz istasyonlarından psikolojik olarak etkilenildiği vs. şeklindeki kanıtlanması mümkün olmayan soyut iddialarla açılan davaların dinlenmesi mümkün olamayacağı, Somut uyuşmazlıkta, yapılan araştırmalar ve dosyaya ibraz edilen 30.04.2012 günlü elektrik mühendisi bilirkişilerinin raporu ile tüm dosya kapsamına göre davaya konu baz istasyonunun limit değerlere ve güvenlik mesafelerine uygun olarak kurulduğu ve işletilmekte olduğu anlaşılmakla, hükme esas alınan 04.04.2012 günlü psikolog bilirkişinin raporunda davacının baz istasyonundan olumsuz yönde etkilendiği belirtilmekle, Psikolojik etkilenme soyut bir kavram olup, bireylerin durumuna göre değişkenlik gösterebileceğinden, bu nedenle, baz istasyonunun kararın gerekçesinde belirtilen soyut değerlendirmeler dışında davacının sağlığına zarar verdiği bilimsel delillerle de kanıtlanamadığından davanın reddine karar verilmesinin gerekeceği-
Kural olarak eklentinin taşınmazdan ayrı olarak haczi mümkün olup, İİK mad. 83/c uyarınca taşınmaz üzerinde rehin olması halinde taşınmazından ayrı eklentinin haczedilemeyeceği-
Sağlığa zarar verdiği iddiası ile davalı GSM şirketine ait baz istasyonunun kaldırılması; birleştirilen dava, baz istasyonunun kurulu olduğu davalı UEDAŞ'a ait elektrik trafosunun yola tecavüzlü olduğu idiası ile yola elatmasının önlenmesi isteğine ilişkin davada komşuluk hukukundan kaynaklanan hallerde elatmanın önlenmesi davası açılabilmesi için, kural olarak bir zararın doğmuş olması gerekeceği, istisnai durumlarda, henüz zarar doğmadığı halde, yakın gelecekte zarar doğacağı pek muhtemel veya muhakkak ise bu hak kullanılabileceği bu nedenle baz istasyonlarının uzun vadede sağlığa zarar vereceği/verebileceği, baz istasyonlarından psikolojik olarak etkilenildiği/etkilenileceği vs. şeklindeki kanıtlanması mümkün olmayan soyut iddialarla açılan davaların dinlenmesi mümkün olamayacağı, bilirkişi kurulundan rapor alınarak tüm dosya kapsamına göre dava konusu baz istasyonunun limit değerlere ve güvenlik mesafesine uygun olarak kurulup kurulmadığı ve davacının sağlığına zarar verip vermediği bilimsel delillerle kanıtlanarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği, birleştirilen 2011/116 esas sayılı dava yönünden ise; trafo binasının kamunun kullanımında olan yolu işgal ettiği iddiasıyla elatmanın önlenmesi ve kal istenmesine rağmen mahkemece bu konuda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi de bozmayı gerektireceği-
Sağlığa zarar verdiği iddiası ile davalı GSM şirketine ait baz istasyonunun kaldırılması isteğine ilişkin açılan davada,komşuluk hukukundan kaynaklanan hallerde elatmanın önlenmesi davası açılabilmesi için, kural olarak bir zararın doğmuş olması gerekir. Ancak, istisnai durumlarda, henüz zarar doğmadığı halde, yakın gelecekte zarar doğacağı pek muhtemel veya muhakkak ise bu hak kullanılabilir. Bu nedenle baz istasyonlarının uzun vadede sağlığa zarar vereceği/verebileceği, baz istasyonlarından psikolojik olarak etkilenildiği/etkilenileceği vs. şeklindeki kanıtlanması mümkün olmayan soyut iddialarla açılan davaların dinlenmesi mümkün olmadığı gibi mahkemece, davaya konu baz istasyonunun 21.04.2011 tarihli Yönetmelik hükümlerine göre limit değerlere ve güvenlik mesafelerine uygun olarak işletilmekte olup olmadığı hususunda aynı yönetmelik ve tebliğnamede belirlenen ölçüm sertifikası almış uzman bilirkişilerden oluşan kuruldan rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, BTK'da görevli bilirkişinin düzenlediği rapora itibar edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmasının bozmayı gerektireceği-
Dava konusu baz istasyonlarının davacıların sağlığına zarar verdiği bilimsel delillerle kanıtlanması gerekirken, insanlara ve çevreye zarar vereceği korkusu doğurduğu şeklindeki soyut değerlendirme ve gerekçe ile davanın kabulüne karar verilemeyeceği, ayrıca davacının torununun ölümünün ve davacının oğlunun baş ağrısı çekmesinin de baz istasyonundan kaynaklandığı ispatlanamadığından, davaya konu baz istasyonlarının 21.04.2011 tarihli Yönetmelik hükümlerine göre limit değerlere ve güvenlik mesafelerine uygun olarak işletilmekte olup olmadığı hususunda aynı yönetmelik ve tebliğnamede belirlenen ölçüm sertifikası almış uzman bilirkişilerden oluşan kuruldan rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, BTK'da çalışan bilişim uzmanı bilirkişinin düzenlediği rapora itibar edilerek karar verilmesinin bozmayı gerektireceği-
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • 7
  • 8
  • 9
  • kayıt gösteriliyor