8. HD. 04.10.2018 T. E: 2111, K: 16801-
Eklenti niteliğinde olan su kanalının yarar sağlaması için asıl taşınmaza sürekli olarak özgülendiği ve bir şeye ilişkin tasarruf aksi belirtilmedikçe onun eklentisini de kapsayacağı- Taşınmazın satın alındığı tarihte dava konusu sulama kanalının mevcut olduğu, davacının taşınmazı bu haliyle görerek ve bilerek satın aldığı dosya kapsamında sabit olduğundan taşınmazın eklentisi durumda olan sulama kanalının kaldırılması için davacının harcadığı bedeli isteyemeyeceği-
Teferruat niteliğinde olduğu anlaşılan mahcuzlar rehin kapsamında kaldığından, ipotek akit tablosunda yazılı olmasalar da İİK. mad. 83/c uyarınca taşınmazdan ayrı haczedilemeyecekleri- Taşınmaz rehninin kapsamı içinde teferruat (eklenti) üzerinde hak sahibi olan 3. kişilerin bu hakları korunması gerektiğinden, üçüncü kişi bankanın haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı olduğu kabul edilerek, mahkemece, mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
TMK. bütünleyici parçayı(mütemmim cüz) düzenleyen mad. 684, eklentiyi (teferruat) düzenleyen mad. 686 ve 687 hükümleri de dikkate alınmak suretiyle; elektrik mühendisi, fen bilirkişisi ve hukukçu (bütünleyici parça- eklenti arasındaki farklar konusunda bilgi ve ehiyet sahibi) bilirkişiden oluşacak yeni bir bilirkişi heyetine inceleme yaptırılarak, davaya konu mahcuzların, otelin bütünleyici parçası veya eklentisi olup olmadığının tespit edilmesi, bu hususları gösterir hüküm kurmaya ve denetime elverişli rapor alınması,bundan sonra dosyadaki diğer bilgi ve belgeler de dikkate alınarak uyuşmazlık hakkında bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme neticesinde yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı-
Mütemmim cüz niteliğindeki şeylerin, bütünden ayrı haczedilemeyeceği- Kamu düzenine aykırı olan işlemlere karşı da süresiz şikayet yoluna gidilebileceği-
TMK. mad. 686 uyarınca, teferruat niteliğinde olduğu anlaşılan mahcuzlar rehin kapsamında kaldığından, ipotek akit tablosunda yazılı olmasalar da, bunların İİK. mad. 83/c uyarınca taşınmazdan ayrı haczedilemeyecekleri-
Bilirkişi raporunda, şikayete konu trafoların, taşınmazın mütemmim cüzü niteliğinde olduğu belirtildiğinden, mahkemece İİK. mad. 83/c gereğince mahcuzlar üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği-
"Haczedilen trafoların, taşınmazın mütemmim cüzü olduğu, taşınmaz üzerinde ipotek bulunması nedeniyle ipotek kapsamında bulunan trafonun, İcra İflas Kanunu'nun 83/c maddesi uyarınca taşınmazdan ayrı haczinin mümkün olmadığı" gerekçesiyle "trafolar üzerindeki haczin kaldırılması"na ilişkin başvurunun İİK’nun 83/c maddesine dayalı haczedilmezlik şikayeti olduğu- Bilirkişi incelemesi sonucu verilen raporda; şikayete konu trafoların, "taşınmazın mütemmim cüzü niteliğinde olduğun"a dair görüş bildirildiği anlaşıldığından, mahkemece İİK'nun 83/c maddesi gereğince mahcuzlar üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği, "İİK. mad. 82/2 uyarınca şikayette bulunulduğu"ndan bahisle bu madde çerçevesinde inceleme yapılarak şikayetin reddi yönünde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Mütemmim cüz niteliğindeki şeylerin, bütünden ayrı haczedilemeyeceği- Kural olarak eklentilerinin taşınmazdan ayrı olarak haczedilebileceği- Eklenti niteliğinde olduğu tespit edilen mahcuzların, ipotek akit tablosunda yer alması halinde taşınmazdan ayrı haczedilemeyecekleri- Rehnin, taşınmazı, bütünleyici parçaları ve eklentileri ile birlikte yükümlü kılacağı ve taşınmazın haczi, onun bütünleyici parçalarını ve eklentilerini de kapsayacağından, TMK mad. 862 uyarınca da bütünleyici parça ve eklentilerinin haczinin mümkün olmadığı, ilgili maddenin uygulanabilmesi için, haczedilen malların, yasa maddelerinde gösterildiği şekilde bütünleyici parça ve eklenti olduklarının belirlenmesinin yeterli olduğu-