• “1998 ve 1999 Tasarısı”ndaki Gerekçe

     “Madde 686 - Yürürlükteki kanunun 621 inci maddesini karşılamaktadır.

    Madde, İsviçre Medenî Kanununun 644 üncü maddesine paralel olarak üç fıkra hâlinde düzenlenmiştir.

    Yürürlükteki maddenin birinci fıkrasında yer alan ‘temliki tasarruflar’ ifadesi taah-hüt işlemlerini (borçlandırıcı işlemleri) kapsamadığından, sadece ‘tasarruflar’ ifadesi kullanılmıştır.

    Madde arılaştırılmak suretiyle yeniden kaleme alınmıştır. Başkaca hüküm değişikliği yoktur.”



  • “1984 Tasarısı”ndaki Gerekçe:

     

    ‘Madde 609 - Madde, yürürlükteki kanunun 621. madde-sini karşılamaktadır. “Teferruat” terimi çok yerleşmiş olması itibariyle muhafaza edilmiş, ancak yürürlükteki metindeki “bir şeye ait yapılacak temliki tasarruf” deyimi, “bir şeye ilişkin hukukî işlem” şeklinde değiştirilmiştir.

    Madde, kaynak İsviçre Medenî Kanununun 644. maddesi- ne uygun olarak üç fıkra hâlinde düzenlenmiştir. Hüküm deği- şikliği yoktur.’:

     

    III. Teferruat

    1. Tanım

    Madde 609 - Bir şeye ilişkin hukukî işlem, aksi belirtilmedikçe onun teferruatını da kapsar.

    Teferruat, asıl şey malikinin anlaşılabilen arzusuna veya bölgedeki âdetlere göre, o şeyin işletilmesi, muhafazası veya yarar sağlaması için ona devamlı olarak tahsis olunan ve kullanılmasında, birleştirme, takma veya başka bir biçimde asıl şeye tâbi kılınan taşınır maldır.

    Teferruat, asıl şeyden geçici olarak ayrılmakla bu nite-liğini kaybetmez.


  • “1971 Tasarısı”ndaki Gerekçe:

     

    ‘1) Terim ve ifade: 619 uncu maddenin gerekçesinde belirtilen sebeplerle “mahalli örf” yerine, “o yerdeki görüş ve anlayışa göre” anlamına gelen bölgesel töre terimi kullanıl-mıştır. “İşlem, eylem, kapsamak, özgülemek, nitelik” terimleri gerek Anayasa’da, gerek resmî işlerde yerleşmiş bulunduğundan maddede, eskilerinin yerine bu yeni terimler konulmuş, ayrıca kat mülkiyeti kanununda “teferruat” yerine “eklenti” kelimesi kullanılmış ve halk dilinde de yerleşmiş bulunduğundan “teferruat” yerine “eklentiler” terimi kabul edilmiştir. Bir şeyde “eklenti” niteliğinin bulunabilmesi için, asıl eşya ile eklenti arasında bir ilişkinin bulunması gerektiği şartı İsviçre metninde olduğu gibi, belirtilmiştir. Bugün yürürlükte bulunan 621 inci maddede “İstimalde o şeye tabi kılınan” ibaresi, eklentinin tanımı, tarifi, değil, bir sonucudur. Bu nedenle maddenin ikinci fıkrasının ifadesi, kavramı daha açık olarak tanımlayacak biçimde düzeltilmiştir.

    2) Biçim değişikliği: Bugün üç cümleden oluşmuş bir tek fıkra halinde bulunan madde, aslında olduğu gibi, üç ayrı fıkra haline konulmuştur.

    3) Hüküm değişikliği: Yoktur.’:

     

    III. Eklentiler

    1. Tanımı

    Madde 621 - Bir eşyaya ilişkin hukukî işlem, bu konuda bir istisna yapılmadıkça, o eşyanın eklentilerini de kapsar.

    Eklenti, bölgesel töreye veya asıl eşyanın malikinin açık isteğine göre, o eşyaya, işletme, yararlanma veya koruma amacı ile sürekli olarak özgülenen ve birleştirme veya takma yoluyle veya başka bir yolla asıl eşya ile ilgili duruma getirilip ona yarıyan taşınır eşyadır.

    Eklenti, asıl eşyadan geçici olarak ayrılmakla bu nite-liğini kaybetmez.