TÜRK BORÇLAR KANUNU > - Genel Hükümler > - Borç İlişkisinin Kaynakları > - Haksız Fiillerden Doğan Borç İlişkileri > - D. Yargılama > Madde 74 - I. Ceza hukuku ile ilişkisinde
İtirazın iptali davasında, ceza davasında verilecek kararın kesinleşmesi beklenerek, ceza dosyası kapsamı ile bu dosya kapsamı bir bütün halinde değerlendirilerek sonuca uygun bir karar verilmesi gerektiği-
Ceza mahkemesince verilecek mahkumiyet kararı ve ceza mahkemesinde kabul edilen maddi vakıalar hukuk mahkemesini bağladığından, açılmış bir ceza davası var ise ceza davasının sonucunun beklenmesi gerektiği-
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkin davada; Davalı hakkında görülen ceza yargılamasında alınan bilirkişi raporunda, davalının 5/8, sigortalının 3/8 kusurlu olduğu kanaatinin bildirildiği, erteli adli para cezası ile cezalanırılmasına dair verilen kararın temyiz edilmeden kesinleştiği, Mahkemece, eldeki davada, kusur raporu alınmaksızın, işçi sağlığı ve iş güvenliği anlamında yetersiz olan ceza dosyasında alınan kusur raporunun hükme esas alınarak sonuca gidildiği anlaşılmaktadır. Ceza dosyasındaki kusur raporu ve oranlarının işbu davaya dair bağlayıcılığı bulunmadığı nazara alınarak, Mahkemece, iş güvenliği ve işçi sağlığı konularında uzman bilirkişilerden oluşacak kuruldan, 506 Sayılı Kanun'un 26, 4857 Sayılı Kanun'un 57, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü'nün 2 vd. maddelerine uygun olarak düzenlenmiş kusur raporu alınarak, varsa çelişki de giderildikten sonra, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-
Davalı tarafından son celsede sunulan belgede; icra dosyasındaki ana para borcunun ödeme şeklinin belirlendiği, alacaklı davalının ana para dışındaki fer'ilerinden vazgeçtiği ve davacının da bu tarih itibariyle icra dosyası ile eldeki davadan feragat edeceğinin kararlaştırıldığı anlaşıldığından, anılan belgenin taraflardan sadır olduğunun kabulü halinde, içeriğine göre borcun yenilendiği ve tarafların yeniden ödeme şartlarını belirledikleri gözetildiğinde, taraflarca yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceği kabul edilerek bir değerlendirme yapılması gerekeceği- Hukuk hakimi, ceza mahkemesinde verilen beraat kararı ile bağlı değilse de, mahkumiyet ve tesbit edilen maddi olgularla bağlı olduğundan, mahkemece ceza davasının sonucu verilecek karar beklenerek, sonuca uygun bir karar verilmesi gerektiği-
Maddi olayları ve yasak eylemleri saptayan ceza mahkemesi kararının, taraflar yönünden kesin delil niteliğini taşıdığı ve hukuk hakiminin, ceza mahkemesinin kesin mahkumiyet kararıyla bağlı olduğu-