Maddi olayları ve yasak eylemleri saptayan ceza mahkemesi kararının, taraflar yönünden kesin delil niteliğini taşıyacağı, ancak bu bağlayıcılık ve kesin delil niteliğinin, ceza davasında yargılanan kişi yönünden söz konusu olacağı, ceza mahkemesinde sanık olarak yargılanan kişi dışında başkaları hakkında açılan hukuk davasında bu kuralların uygulanamayacağı- Kaçak elektrik bedelinden borçlu olunmadığına yönelik açılan menfi tespit davasında, davacı tarafın sorumlu tutulabileceği kaçak elektrik bedelinin Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından yayımlanan kararı esas alınarak değerlendirilmesi gerektiği-
Hukuk hakimi, ceza mahkemesi ilamının, maddi olguya ilişkin tespitleriyle bağlı olduğundan, haksız eylem nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkin davada,yargılamanın yenilenmesine karar verildiği anlaşılan ceza davası sonucunun bekletici mesele yapılması gerektiği-
Haksız eylem nedeniyle manevi tazminat istemi-
Hükmün açıklanmasının ertelenmesi yönündeki ceza mahkemesi kararları hukuk hakimini bağlayıcı olmadığı-
Ceza mahkemesince belirlenen maddi olgunun hukuk hakimini bağlayacağı- Manevi tazminat istemli davada, basın yolu ile hakaret, iftira suçundan dolayı açılan ceza mahkemesindeki davanın sonucunun beklenmesi gerektiği-
Ceza mahkemesince verilen beraat hükmünün görülmekte olan davada mahkemeyi bağladığından ve ceza mahkemesinin kesinleşmiş kararının görülmekte olan dava yönünden de kesin hüküm oluşacağından söz edilemeyeceğinden, mahkemece; öncelikle idarece yapılan tahakkuka dayanak kaçak elektrik tespit tutanaklarının ve İcra Müdürlüğünün takip dosyalarının dosya içerisine celbi istenmesi, uzman elektrik veya elektrik elektronik mühendisi olan bilirkişi veya bilirkişi kurulundan davalı kurumun davacı taraftan isteyebileceği normal tüketim ve kaçak elektrik bedelinin tutanak tarihinde yürürlükte bulunan Elektrik Tarifeleri Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve bu yönetmelik gereğince yayınlanan usul ve esaslarda açıklanan yönteme göre hesaplanması için rapor alınması, davacının sorumlu tutulabileceği bedelinin duraksamasız belirlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Davacı, oynanan spor karşılaşmalarının tümünün sonuçlarını doğru tahmin edip kuponlarda belirlenen oranlara göre ikramiyeye hak kazandığını ileri sürmüş olup, bu maçlar nedeniyle şike yaparak iddia isimli oyun için kupon doldurarak kamu kurum ve kuruluşların zararına olarak nitelikli dolandırıcılık suçundan davacı hakkında dava açıldığına göre; yargılama konusu maçlarda şike eyleminin sabit olup olmadığının araştırılması gerektiğinden, mahkemece, TBK. mad. 74 uyarınca, davacı hakkında devam eden bu ceza davası sonucunun bekletici mesele (HMK. mad. 165) yapılarak hasıl olacak sonuca uygun karar verilmesi gerektiği-
Ceza mahkemesince verilecek mahkumiyet kararı ve ceza mahkemesinde kabul edilen maddi vakıalar hukuk mahkemesini bağladığından, açılmış bir ceza davası var ise ceza davasının sonucunun beklenmesi gerektiği-
Davacının iş sözleşmesinin şirket yönetim kurulu üyesi hakkında gerçek dışı ve suç teşkil eder nitelikteki isnatlarda bulunduğu, iş yerinde huzur kaçırıcı konuşmaları ve bazı kişiler hakkında asılsız dedikoduları olduğu gerekçesiyle 4857 sayılı İş Kanunu'nun 25/II-b hükmü uyarınca feshedildiği somut olayda, davacı hakkında iftira suçundan açılan ceza davasının sonucunun beklenmesi ve ceza davasında tespit edilen maddi olgular çerçevesinde oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
5510 sayılı Kanunun 56/2. maddesine dayalı olarak Kurumca açılan ve yersiz ödenen aylıkların geri alınmasına ilişkin davalar ile hak sahibi tarafından açılan Kurum  işleminin iptali ve aylık bağlanması talebine ilişkin davalarda özellikle, boşanılan eşle kurulan ilişkinin “fiili olarak birlikte yaşama olgusu” kapsamında yer alıp almadığı, ilişkinin niteliği ve başlangıç tarihinin açıkça ortaya konulması gerektiği- Mahkemece, hak sahibi ile boşandığı eşinin yerleşim yerlerinin, adres değişikliği ve nakilleri tarihleriyle saptanması, muhtarlık ve Nüfus Müdürlüğü gibi özel ve kamu kurumlarındaki bilgi ve belgelerden yararlanılması, ilgililerin elektrik, su, telefon aboneliklerinin hangi adres ve tarihte kimin adına tesis edildiğinin saptanması, seçmen bilgi kayıtlarındaki adresler ile mevcut ise 4857 s. Kanun gereği ücret ödemelerinin yapılabileceği banka kayıtlarının sorgulanması ve böylelikle boşanılan eşle fiili olarak birlikte yaşama olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği konusunda varılacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-