Katkı payı alacağı ve artık değere katılma alacağı isteği-
Artık değere katılma alacağı isteği-
İstihkak davası niteliği gereği, şikayet başvurusundan farklı usul ve esasa tabi olduğu gibi uyuşmazlığın şikayet koşullarına göre çözümlenmesi gerekir ki şikayet istemi kabul edilen ve kendisini vekil ile temsil ettiren şikayetçi üçüncü kişi yararına maktu vekalet ücretine hükmedilmesi ve harcın da maktu olarak hesaplanması gerekeceği, hal böyle olunca, davanın nitelendirilmesi konusunda hatalı değerlendirme ile usulen açılmış istihkak davası olmadığı halde, yazılı olduğu şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Sağ eş tarafından, diğer mirasçılara karşı açılan katılma alacağı isteği-
Değer artış payı ve katılma alacağı istekleri-
Borçluya ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, alacaklı tarafından yasal sürede haciz talep edildiği ve borçlu adına kayıtlı taşınmazın tapu kaydına haciz şerhinin işlendiği, alacaklı tarafından süresinde haciz talep edilmiş olmakla, borçlunun İİK'nun 78/4. maddesine dayalı dosyanın işlemden kaldırılması gerektiğine yönelik talebi yerinde olmadığı, mahkemece, istemin şikayet olarak nitelendirilerek yerinde olmadığından reddi gerektiği-
Dava konusu taşınmazın davacı ve davalının aile konutu olduğu, tarafların en son olarak birlikte oturdukları konutun davaya konu edilen konut olması karşısında; dava konusu taşınmaz yönünden aile konutu olma şartlarının gerçekleşmiş olduğu- Davalı eşten dava konusu taşınmazı devralan diğer davalı ve tarafların bakıcısının taşınmazın aile konutu olduğunu bilebilecek durumda olduğu ve satış işlemine davacı kadının açık rızasının bulunmadığı da dikkate alındığında, dava tarihi itibariyle davacı kadının dava açmakta haklı olduğunun kabulü ile yargılama giderlerinin davalılar üzerinde bırakılması ve yargılamada kendisini vekille temsil ettiren davacı kadın yararına vekalet ücretine hükmolunması gerektiği-
Dava dilekçesinde dava türü her ne kadar çek iptali (hasımsız) olarak gösterilmiş ise de; hakim Türk Hukukunu resen uygulayacağından ve hukuki vasıflandırma da hakime ait olacağından davanın esasında menfi tespit davası olduğu, dava şartı olarak arabuluculuğa başvurulmadığından davanın usulden reddi gerektiği- Arabulucuya başvurulmuş olmasının kanunla dava şartı olarak düzenlendiği durumlarda, davacının arabuluculuk faaliyeti sonunda "anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın" aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorunda olduğu- 
Sağ eş tarafından, diğer mirasçılara karşı açılan artık değere katılma alacağı isteği-