Yıl ve ay olarak doğru rakamları taşıyan tanzim tarihinin -vade tarihinin tanzim tarihinden sonraki tarihi taşıması halinde- gün olarak hatalı belirtilmiş olmasının, senedin bono olma niteliğine etkili olmayacağı—
Ciro silsilesindeki bozukluğun lehtar ile keşideci arasındaki ilişkiyi etkilemeyeceği (lehtarın keşideci hakkında takipte bulunmasına ciro silsilesindeki bozukluğun engel teşkil etmeyeceği)—
Takibe konu edilen senedin taraflar arasındaki sözleşmenin teminatı ve «cezai şartı» olarak düzenlenmiş olduğunun anlaşılması halinde «bono» niteliğini taşımayacağı—
Tebligat K. mad. 21 uyarınca, tebliğ tarihinin “ihbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih” olarak düzenlendiği- Ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği tarihten yasal 7 günlük süre geçtikten sonra yapılan şikayet süresinde olmadığı- “Takip dayanağı senet örneğinin gönderilmediği” hususunun 7 günlük şikayet süresi içinde icra mahkemesine bildirilmesi gerektiği ve bu durumda, icra mahkemesince “takibin iptaline” değil “ödeme emrinin iptaline” karar verilmesi gerekeceği–
«Bono» niteliğinde bulunmayan ancak vâde tarihi içeren senette, borçluya daha önce bononun ödemesi için ihbarda bulunulmamışsa, alacaklının «takip tarihi»nden değil, «vade tarihi»nden itibaren faiz talep edebileceği—
Bonoyu elinde bulunduran kimse, son ciro «beyaz ciro» olsa dahi -TTK. 598 (şimdi; Yeni TTK. mad. 686) uyarınca- kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılacağı—
İlk cironun lehtara ait olması gerekeceği, aksi takdirde ciro silsilesinin kopmuş olacağı ve bu nedenle takip yapan kişinin yetkili hamil sayılmayacağı—
Yasal süresi içinde muhatap bankaya ibraz edilmemiş olan çekin, takip konusu yapılamayacağı—
Son ciro beyaz ciro olsa dahi, bonoyu elinde bulunduran kişinin, kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşılması halinde «yetkili hamil» sayılacağı; senet lehtarının senet arkasındaki cirosunun iptal edilmiş olması halinde, bu ciro «yok» hükmünde sayılacağından, takip alacaklısına ve onun cirantasına senetteki hakkın ciro yoluyla geçemeyeceği—
TTK. 598 (şimdi; Yeni TTK. mad. 686) ve 720 (şimdi; Yeni TTK. mad. 808) hükümlerinin tedavülü (dolaşımı) sona ermiş senetler hakkında uygulanamayacağı, tedavülden sonraki ciroların «alacağın temliki» sonuçlarını doğuracağı (TTK. 602; şimdi; Yeni TTK. mad. 690 ve 750; (şimdi; Yeni TTK. mad. 839) tedavülü sona erip, ibraz edilmiş ve muhtelif cirolar görmüş senetlerde, cirantalar atlanmak suretiyle istenen müracaat borçlularına başvurularak senet bedelinin tahsili ile senedin iadesinin mümkün olduğu, bu durumda ayrıca yeniden ciro imzasına gerek bulunmadığı (ciro silsilesi içerisinde imzası bulunan ve senedi elinde bulunduran müracaat borçlusunun «cirantanın» -senet kendisine ayrıca ciro «geriye ciro», «dönüş cirosu» edilmemiş dahi olsa- yetkili hâmil sayılacağı)— Ancak vadesi veya ibraz günü gelmemiş başka bir deyişle ciro olanağı bulunan senetlerde, cirantalar atlanmış ise, bu durumda bu kişinin «yetkili hâmil» sayılmayacağı—