Kabul edilen parseller yönünden verilen pay oranları ile veraset belgesindeki pay oranları birbirleriyle örtüşmediği gibi kabule ilişkin hüküm fıkrasında bulunan pay oranları tekil niteliğinde yazılmış olup, tüm parselleri kapsayıp kapsamadığı konusunda da duraksamanın söz konusu olduğu, bundan ayrı bir kısım parseller bakımından miras payı oranında (1/5’er) iptal ve tescile karar verildiği halde diğer bir kısım parseller bakımından ise davalıların üçüncü şahıs durumunda olduğu ve kazandırıcı zamanaşımından kazanacakları gözetilerek 1/10’ar pay oranında iptal ve tescile karar verilmesinin de doğru olmadığı-
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi hükmüne göre; zilyetliğin bu Kanun’da yazılı belgelerden birisi ile ispatı yoluna gidilmeyen hallerde, zilyedin aynı çalışma alanı içinde kazanabileceği miktarın sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönümü geçmeyeceği, mahkemece Tapu Sicil Müdürlüğü ve Hukuk Muhakemeleri Yazı İşleri Müdürlüğü’nden gerekli araştırma yapılmış ise de belgesizden edinilen taşınmazlar olup olmadığının Kadastro Müdürlüğü’nden sorulmadığı, belgesizden edinilen taşınmaz bulunup bulunmadığı Nusaybin Kadastro Müdürlüğünden sorularak, gerek mahalli bilirkişi beyanlarına gerekse de 22.12.2009 tarihli ziraat mühendisi bilirkişi raporuna göre taşınmazların sulama imkanı bulunduğunun nazara alınmasının ve toplanan deliller değerlendirilerek sonucuna göre bir karar vermek gerekeceği-
Pay devrine ilişkin senetteki imzaların davalılara alt olup olmadığı araştırılmadığı gibi, mahallinde keşif ve uygulama yapılmadan eksik inceleme ve araştırma ile hüküm tesis edilemeyeceği-