Yerel mahkemece keşif günü belirlenmeden ve tanıklara davetiye çıkarılmadan celsede dosyanın bilirkişiye verilmesine karar verildiği, HMK hükümlerine aykırı olarak davalının savunma ve ispat hakkını etkin biçimde kullanmasını teminen, dinlenilmesini talep ettiği tanıkları dinlenilmeksizin, savunma hakkı kısıtlanarak karar verildiği, o halde mahkemece davalının tanıkları usul hükümlerine uygun biçimde çağrılarak dinlendikten sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek davaya etkisi üzerinde durularak sonucuna göre gerektiğinde kusur raporu alınması için keşif yapılarak olayın meydana geliş şekli tam olarak açıklığa kavuşturup karar vermek gerekeceği-
Tanık deliline dayanılıp, tanık isim ve adreslerinin bildirilmesi için 2 haftalık kesin süre verildiği, ancak; kesin sürenin sona ermesinden sonra tanık listesinin mahkemeye sunulduğu, fakat karar duruşmasında tanıkların duruşma salonu dışında hazır oldukları beyan edildiği ve duruşma sırasında tanıklar hazır bulunduğunda, emredici hüküm olan HMK 243/1. maddesi uyarınca tanıkların dinlenilmesi gerektiği-
Yargılama sırasında davacı vekili, söz konusu eylemi vuku bulduğunu belirten tanığın dinlenilmesinden vazgeçtiğini beyan ettiğinden, mahkemece davalı tarafa 6100 sayılı HMK’nın 196’ncı maddesi uyarınca tanığın dinlenilmesinden vazgeçilmesine açıkça izin verip vermediğinin sorulması, vazgeçmeyi kabul etmediği takdirde 6100 sayılı HMK’nın 243 ve devamı maddeleri uyarınca anılan tanık dinlenildikten sonra tüm dosya içeriği birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi, vazgeçmeyi kabul etmesi hâlinde ise mevcut delil durumuna göre sonuca gidilmesi gerekeceği-
Yasal sebep bulunmadıkça gösterilen tanığın dinlenmemiş olmasının savunma hakkını kısıtlayan önemli bir usul hatası olduğu- Davalı tanığının beyanlarını almak için gerekli tanık ücretleri ve tebligat giderlerini karşılamak üzere usulüne uygun şekilde ihtarda bulunulması, ihtarın sonucu uyarınca yargılamanın devam ettirilmesi hususu gözetilmeden davalının savunma hakkının kısıtlanması suretiyle karar verilmesinin doğru olmadığı-
8. HD. 11.04.2019 T. E: 2018/3249, K: 4058-
Muhdesatın tespiti isteği-
Tanık deliline dayanmış ve fakat tanık listesi sunmamış tarafa, tanık listesi sunması için kesin sürenin ön inceleme sonunda verilmesinin gerekli olduğu, davalı vekilinin ön inceleme duruşmasında tanık listesini sunmuş olmasına göre, tanıklarının dinlenilmesi gerektiği halde, mahkemece hatalı gerekçeyle talebin reddi hatalı ise de, işbu dosya bakımından mevcut delil durumuna göre davalı tanıklarının dinlenmesinin sonuca etkili olmayacağı anlaşıldığından bu konuda bozma yapılmadığı-
Hukuki dinlenilme hakkının açıklama ve ispat hakkını da içerdiği- Mahkemece her iki taraftan da üçer tanık dinleneceği belirtilerek tanık sayısına sınırlama getirilmiş ve bu nedenle davacı taraf dinlenen tanıklarının birinden vazgeçmiş, davalı tarafın bildirdiği tanıkların da bir kısmı dinlenmemiş olup mirasbırakanın dava konusu taşınmazlar dışında başkaca mal varlığı bulunup bulunmadığı üzerinde de durulmamış olduğu, taraflardan da bilgi alınmak suretiyle mirasbırakanın başkaca mal varlığı bulunup bulunmadığının araştırılması, varsa kayıtlarının dosyaya getirtilmesi; öte yandan, davalı tarafça bildirilen tüm tanıkların dinlenmeleri yönünde HMK'nın 243. maddesi uyarınca işlem yapılması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, bir kısım davalı tanıkları dinlenilmeksizin savunma hakkı kısıtlanmak suretiyle hüküm kurulmasının hatalı olduğu-
6100 sayılı HMK'nun 243. maddesinde tanıkların davetiye ile çağrılacağının ancak davetiye gönderilmeden taraflarca hazır bulundurulan tanığın dinleneceğinin belirtildiği, davalı vekilince, süresinde verilen tanık listesinde ismi geçen tanığın 3. celsede hazır edilmesine karşın dinlenilmemesinin, HMK'nun 243. maddesi uyarınca yerinde olmadığı-
Tanıkların usulüne uygun olarak çağrılıp dinlenilmemesi, toplanan tüm delillerin birlikte değerlendirilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, verilen hüküm tesisinin hukuki dinlenilme hakkının (HMK. mad. 27) ihlali niteliğinde olduğu-