İtirazın iptali davası-
İtirazın iptali davası-
Davalı ile 12/07/2012 tarihinde emlak satış sözleşmesini yaptıklarını satış bedeli olarak 120.000,00 TL belirlendiği ancak davalının sözleşmeye aykırı hareket ederek ödemesi gereken komisyon ücretini ödemediğini, alacağın tahsili için başlattığı icra takibine itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptaline, inkar tazminatı ödetilmesine-
Davacı ile davalı-alıcı arasında ayrı, davacı ile dava dışı satıcı arasında ise ayrı taşınmaz tellallık sözleşmeleri yapılmış olup davalı alıcının ve dava dışı satıcının, davacıya karşı ayrı ayrı sözleşmeden doğan sorumluluklarının bulunduğu- Davacı, dava dışı satıcı ile yapmış olduğu sözleşmeden doğan alacağı nedeniyle "satıcıyı ibra ettiğini" belirtmişse de, davalı ile yaptığı diğer sözleşmeden doğan tellallık ücreti alacağını tahsil ettiğine ve davalı alıcıyı ibra ettiğine ilişkin herhangi bir belge bulunmadığından, davalı-alıcının, davacıya karşı sözleşmeden doğan sorumluluğu devam ettiği- "Davacının davalının menfaatlerine aykırı olarak dava dışı taşınmaz sahibi ile de sözleşme yaparak, taşınmaz sahibinden de ücret alması ve taşınmaz sahibini ibra etmesi nedeniyle iyi niyetli olmadığı davalı ile yaptığı tellallık sözleşmesinden dolayı ücrete hak kazanamayacağı" şeklindeki görüşün HGK çoğunluğu tarafından benimsenmediği-
Simsarlık sözleşmesinden kaynaklı alacak isteğine ilişkin davada, davacının satış işlemine aracılık yaptığı tarihte emlak danışmanlığı yapma yetkisinin bulunmamasına karşın davacının, davalı tarafça imza inkarında bulunulmayan 19/10/2011 tarihli yer gösterme belgesi ile hizmet verdiği ortada olduğundan sözleşme gereğince hizmet bedelinin ödenmesi gerektiği-
Tellallık ücretine hak kazanması için mülk sahibi ile akit yapma zorunluluğunun bulunmadığı- Davacı şirket ile davalı arasında imzalanan sözleşme geçerli bir sözleşme olup mahkemece, davacı tarafından sunulan sözleşme dahil tüm deliller ile yine davalılar tarafından sunulan feshe ilişkin cayma tazminatı başlıklı ikinci sözleşme ve diğer deliller değerlendirilerek bir karar verilmesi gerektiği-
Mülk sahibi ile alıcı arasında gayrimenkulün satışına aracılık yapıldığına dair komisyon sözleşmesi gereğince, davalı tarafından taşınmazın satış bedelinin % 3’ü oranında tellaliye ücretinin ödenmesinin taahhüt edildiği; sözleşmenin tamamlanmasından sonra haksız olarak alımdan vazgeçmiş olması nedeniyle sözleşmede öngörülen ve dava konusu yapılan satış bedelinin % 3'ü oranında tellallık ücretinin davalı alıcı tarafından ödemesi gereken tellallık ücreti olup, davalının alıcı sıfatıyla sözleşme gereğince üstlendiği ücreti ödemekle yükümlü olduğu- Bunun dışında talep edilen % 3’ü oranındaki kısmının ise cezai şart niteliğinde bulunduğu- Davalı tacir olmadığından, TBK. mad. 182/son gereğince, hakimin fahiş gördüğü cezai şartları re'sen tenkis etmesi gerektiği ve ceza koşulunun fahiş olup olmadığının, tarafların iktisadi durumu, özel olarak borçlunun ödeme kabiliyeti ile beraber, borçlunun borcunu yerine getirmemiş olması nedeniyle sağladığı menfaat, kusur derecesi ve borca aykırı davranışın ağırlığı ölçü alınarak tayin edilmesi ve hüküm altına alınan ceza miktarının, hak, adalet ve nesafet kurallarına uygun olarak tespit edilmesi gerektiği- Davalının sözleşmenin tamamlanmasından sonra haksız olarak taşınmazı almaktan vazgeçmiş olması nedeniyle sözleşmede öngörülen ve dava konusu yapılan satış bedelinin % 3’ü oranında tellaliye ücretinin ödenmesinin yanında geri kalan % 3’ü oranındaki cezai şarttan da indirim yapılarak davalının sorumlu tutulması gerektiği-
Davacı şirket hükümden evvel tasfiye halinde olduğundan, davada şirketi tasfiye memuru temsil etmesi gerektiğinden, mahkemece bu husus değerlendirilip, usulüne uygun taraf teşkili sağlandıktan sonra karar verilmesi gerektiği-
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • kayıt gösteriliyor