Davalının evlilik öncesi cinsel ilişki yaşamış olması (başka birinden hamile kalması ve evlilik birliği içinde doğum yapması) boşanma davasında davalı için kusur oluşturmasa da, koşullarının varlığı halinde evliliğin nispi butlan ile iptali davasına konu olabileceği- Evlilik birliği kurulmadan önceki nedenlere dayanılarak boşanma davası açılamayacağı- Evlilik birliği kurulduktan sonra davalıdan kaynaklanan başkaca bir kusurlu davranış da ispatlanamadığından boşanma davasının reddi gerektiği-
Davacı-davalı kadın dava dilekçesinde, eşinin kalıcı hastalığı bulunduğunu ve askere gitmediğini, erkeğin niteliklerinde birlikte yaşamayı kendisi için çekilmez duruma sokacak derecede yanıldığını, ayrıca kendisi veya altsoyunun sağlığı için ağır tehlike oluşturan bu hastalığın kendisinden gizlenerek evliliğin gerçekleştiğini, aldatıldığını beyan ederek, Türk Medeni Kanununun 149/2 ve 150. maddeleri uyarınca nisbi butlan sebebi ile evliliğin iptaline karar verilmesini, davalı-davacı erkek de birleşen dava ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı (TMK m. 166/1) boşanma talep edilen davada davacı-davalı kadının davasında, delillerin nisbi butlan sebebi ile (TMK m. 149, 150) evliliğin iptali hakkı yönünden değerlendirilerek sonucu uyarınca karar verilmesi, davalı-davacı erkek tarafından açılan boşanma davasında ise, kadının açtığı nisbi butlan sebebi ile evliliğin iptali davasının, boşanma davası açısından bekletici sorun oluşturacağı gözetilerek, boşanma davasının tefrik edilerek kadının açtığı nisbi butlan sebebi ile evliliğin iptali davasının sonucu beklendikten sonra boşanma davası hakkında olumlu ya da olumsuz karar verilmesi gerektiği-
Nitelikte yanılma sebebiyle evlenmenin iptali davasında, işin esasına girmek gerekirken, mahkemece, 6100 sayılı HMK'nun 119. maddesine ilişkin olarak yanlış değerlendirme yapılmak suretiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin hatalı olduğu-
Davalı-davacıda evlenmeden önce mevcut olan epilepsi hastalığının, davacı ve altsoyu için ağır bir tehlike arz edip etmediği bilirkişi raporu ile belirlendikten sonra hüküm kurulması gerekeceği-
Taraflar 12.11.2011 tarihinde evlenmiş, dava ise 19.12.2011 tarihinde açılmış olup; davanın süresinde açıldığı kabul edilerek evliliğin iptali davasının esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken 07.05.2012 tarihli ıslah dilekçesi ile evliliğin iptalinin istendiği ve bu tarihe göre de Türk Medeni Kanununun 152. maddesi gereğince hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesi ile davanın usulden reddinin doğru görülmediği-
Eşinin evlenmeden önce küçük düşürücü bir suç işlemiş olduğunu evlendikten sonra öğrenmesi halinde diğer eşin, nisbi butlan sebebiyle evliliğin iptalini talep edebileceği-
Evlenmenin nispi butlanı davasında şahısta yanılma durumunda bu davanın hak düşürücü sürenin geçtiğinden bahisle reddedilmesinin doğru olmadığı, davaya konu evlilikte akdin geçerli biçimde oluşmadığı diğer bir anlatımla evliliğin yoklukla sakat olduğu yokluk yaptırımının süreye tabi olmaksızın her zaman ileri sürülebileceği-
Davalı kadının evlilik öncesi "prematüre over yetmezliği" rahatsızlığını eşinden gizlemesi, eşini sağlığı konusunda yanıltması ve aldatması, davacının bu sebeple güveninin sarsılmış olmasının nispi butlan sebeplerini oluşturabileceği- Evlilik birliği içinde davalı kadının çocuğunun olmaması, yumurtalık rezervinin azalması/tükenmesi davalı kadın tedaviden kaçınmadıkça boşanma sebebi olmayacağı-
Tarafların evlenmelerine rağmen bir araya gelmemesi evlenmenin iptali şartları arasında düzenlenmediği halde, davanın kabulü ile evliliğin iptaline karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Davalının, evlenmeden önce iki yıldan beri bir başka kadınla fiilen beraber yaşıyor olmasının, yasanın 149/2.maddesinde öngörülen ve evliliğin butlanını gerektirecek nitelikte vasıfta hata oluşturmayacağı-