Adi ortaklığın hükmi şahsiyeti bulunmadığından, aktif ve pasif dava ehliyetinin  bulunmadığı- Ortakların, ortaklık borçlarından dolayı alacaklılara karşı doğrudan doğruya ve sınırsız olarak tüm varlıklarıyla sorumlu olacakları- Mahkemece; itirazın kaldırılması isteminin pasif husumet yokluğu nedeni ile reddinin gerektiği-
Taraf ehliyeti bulunmayan adi ortaklık aleyhine takip yapılmasının usulsüz olduğu, bu husus hakkında ortaklardan her birinin süresiz şikayet hakkı olduğu, o halde, istemin kabulüne ve adi ortaklık yönünden takibin iptaline karar verilmesi gerektiği-
Şikayete konu takipte, borçlu olarak adi ortaklığı oluşturan şirketler yanında ayrıca adi ortaklığın gösterildiği anlaşıldığından, adi ortaklığın tüzel kişiliği ve dolayısıyla taraf ehliyeti bulunmadığından adi ortaklık hakkında yapılan takibin hukuken geçerliliğinin bulunmadığı-
Adi ortaklığın tüzel kişiliği olmamakla birlikte ilamda davalı olarak ''......'' adi ortaklığı şeklinde gösterildiği- Takibin adi ortaklık hakkında başlatılmasının ilama uygun olduğu- Her bir ortağı ayrı ayrı icra emri tebliğ suretiyle takibin devamının da mümkün olduğu-
Adi ortaklığın hükmi şahsiyeti bulunmadığından taraf ehliyeti yok ise de, takipte borçlu olarak gösterilen ve iş ortaklığını oluşturan şirketlerden birisi olan şikayetçi şirketin, olayda hukuki yararı olduğundan şikayet hakkının olduğunun kabulü gerekeceği-
Kesinleşmiş icra takibinden kaynaklanan temerrüt nedeniyle tahliye istemi-
Adi ortaklığın tüzel kişiliği bulunmadığından taraf ehliyetinin de olmadığı- Alacaklı olarak gösterilen adi ortaklığın taraf ehliyetinin bulunmaması nedeniyle takibin iptaline karar verilmesi gerektiği- Taraf ehliyeti ile ilgili olan hususun kamu düzenine ilişkin olup süresiz şikayete tabi olduğu ve mahkemece re’sen nazara alınmasının gerekeceği-
Bir ortak tarafından adi ortaklığa ilişkin olan sermaye payının istenmesi, ortaklığın faaliyetlerinden dolayı uğradığı zararın veya kar payının talep edilmesinin, aynı zamanda ortaklığın feshini ve tasfiyeyi de kapsayacağı- Bilirkişi raporları arasındaki çelişki varsa hakimin çelişkiyi gidermeden karar veremeyeceği-
Adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi için dava açıldığı ve halen derdest olduğu anlaşıldığından, dava konusu bağımsız bölümlerin hangi tarafa ait olacağı hususunun belirlenmesi için adı geçen adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi davasının sonucunun beklenmesi gerekeceği-
Aasa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde bağımsız bölümlerin satışının ne şekilde yapılacağı konusunda açık bir hüküm olmayıp, arsa sahiplerince verilen vekaletname kullanılarak yine yüklenicilere ait dava konusu bağımsız bölümler üçüncü kişilere satılmış, aksi ileri sürülüp kanıtlanmadığına göre taahhüt ettikleri işin BK'nın 520 vd. maddelerinde düzenlenen adi ortaklık hükümlerine göre yüklenilmiş olduğu ve bu durumda BK'nın 534. madde hükmü uyarınca şirkete ait şeyin, alacak ve ayni haklar elbirliği halinde ortaklara ait olacağı ve adi ortaklığa ait olup ta satılan bağımsız bölümler nedeniyle arsa sahiplerinden talepte bulunulabilmesinin mümkün olmadığı-