Davacı şirketin sunulan projesinde, faaliyet gelirlerini arttırmak amacıyla yurtdışı piyasalara yöneldiğinin bildirildiği, ancak yurtdışı piyasaya ilk kez yönelen davacı şirketin, planlanan miktarda fiili satış yapıp yapmayacağı, yapsa dahi satışlardan elde edilecek faaliyet kârının öngörülen miktarda olup olmayacağı konusunda belirsizlik bulunduğu, davacı şirketin bu miktar faaliyet gelirini elde edememesi halinde oluşacak nakit açığını ne suretle karşılayacağına dair sermaye taahhüdü ve benzeri bir nakit kaynağı da bildirilmediği görülmüş, açıklanan nedenlerle projenin bu hali ile borçlu kaynakları ile orantılı olmadığı- Tasdik sonrası tanzim edilen rapor içeriklerinin de bu kanaati destekler nitelikte oldukları-
Alacaklıların iflas halinde alacaklarına kavuşma oranının %38.25 olduğu, halbuki alınan en son raporda ve dairenin kabulüne göre konkordato talep eden şirketin konkordato projesindeki alacakların borçları karşılama oranını %48 olduğu bu durumda dahi iflasa nazaran alacaklıların daha iyi durumda olacağı- Şirketin ticari faaliyetine devam ettiği dikkate alındığında bilirkişi tarafından da doğrulanan ve komiserler kurulu raporunda belirtilen hakedişlerden kaynaklanan alacak tutarının alacaklıların alacaklarına kavuşmasını sağlayacak nitelikte devam eden işler nedeniyle şirket malvarlığına girmesi mümkün ve muhtemel bir alacak kalemi olduğu- İİK’nun 305. maddesi gereğince teklif edilen konkordatonun borçlunun kaynakları ile orantılı olduğu, iflasa nazaran alacaklıların daha yüksek oranda tatmin edileceği ve konkordatonun %78.30 oranında alacaklı ve %56.06 oranında alacak tutarı bakımından kabul edilmiş olduğu kısmen çelişkili olmakla birlikte sonuç olarak raporların konkordato tasdik koşullarının bulunduğu bakımından birbirini doğruladığı dikkate alınmaksızın borçlu şirketin iflasına karar verilmesinin hatalı olduğu- Borçlunun duruşmaya davet edilmeden iflasına karar verilmiş olmasının hatalı olduğu-
Mahkemece gerek kayyımlardan gerekse bilirkişi marifetiyle denetime elverişli rapor alınıp davacının gerçek durumu tesbit edilip raporlar arasındaki çelişkilerde giderilerek konkordatoya layık olup olmadığı değerlendirilmeli; malvarlığı ilk raporlarda belirlendiği üzere borçlarından önemli miktarda fazla ise tenzilat talebi değerlendirilerek İİK305/son maddesi de göz önünde bulundurulup bir karar verilmesi gerektiği-
Konkordato talebinde bulunan grup şirketler ve gerçek kişilerin ayrı ayrı projelerini sunmalarından ve malvarlıkları ayrı ayrı değerlendirilmesinden sonra alacaklılar toplantısında her bir grup şirket ve gerçek kişi alacaklıları için ayrı alacaklılar listesi oluşturularak, projeler için ayrı toplantı yapılıp ayrı tutanaklar tutulmak suretiyle ve her bir konkordato talep eden için İİK 302'deki çoğunluk koşulunun ve İİK 305'deki koşulların varlığının mevcut olup olmadığının ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiği- Konkordatonun tasdiki için imtiyazlı alacakların tam olarak ödenmesi ve mühlet içinde komiserin izni ile akdedilmiş borçların ifasının alacaklı bundan açıkça vazgeçmedikçe yeterli teminata bağlanmış olması gerektiği, İİK 206. maddenin birinci sırasında yazılı olan işçilik alacakları imtiyazlı alacaklardan olduğu-
Komiser raporunda konkordato talep eden şirketin kötü niyetine dair bir tespit yapılmadığı gibi talep eden şirketin proje kapsamında tüm taksitleri düzenli olarak ödediği, dava dışı şirkete ait taşınmazın satılmasının konkordato talep eden şirketin kötü niyetli olduğunun kabulü için yeterli olmadığı dikkate alınarak konkordato talep eden şirketin talebinin kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Covid-19 pandemisinin yarattığı olumsuz etkinin konkordatonun tasdiki için bir neden olarak kabul edilemeyeceği- Komiser heyeti raporu ve kayyım raporu incelendiğinde "şirketin işlerine devam etmesi hâlinde borçlarının tamamını ödeyebilecekken, iflâsı hâlinde borçlarının %80’ini ödeyebileceğinin" öngörüldüğü ve talep eden şirketin maddi varlıklarının hemen paraya dönüştürülemeyeceği de dikkate alındığında, şirketin rayiç değer ve borçlarına göre borçlarını ödeyememe tehlikesi içerisinde olduğunun kabulü gerektiği- Satışlardan elde edilecek muhtemel gelirlerin, geçmişe dönük olarak tasdik şartlarının incelenmesinde dikkate alınamayacağı, alacaklıların çoğunluğu tarafından da kabul edilen konkordato projesinin tasdikine karar verilmesi gerektiği-"Konkordato talep eden şirketin borçlarını ödeyememe koşullarını taşımadığı, konkordato talep eden şirket yönünden tasdik şartlarının oluşmadığı" görüşünün HGK çoğunluğu tarafından benimsenmediği-
Alacaklar arasında ayrım yaratacak şekilde, her bir adi alacaklı için farklı vadelerden başlayıp, farklı taksit sayısı ve miktarında ödeme seçeneklerini içeren proje hazırlanmak suretiyle konkordatoda temel ilke olan eşitlik ilkesine aykırı davranılmış olacağı-
Alacaklı tarafından konkordato projesine “Ret” oyu kullanılmışsa da, İİK. 304/1 uyarınca itiraz sebeplerini tasdik duruşmasından en az üç gün önce yazılı olarak bildirmediği ve tasdik duruşmasına katılmadığı anlaşılan alacaklının, İİK. 308/a uyarınca mahkemece verilen tasdik kararını istinaf hakkı bulunmadığı- "İİK 308/a'da belirtilen 'itiraz eden alacaklı' deyiminden sadece tasdik duruşmasından önce itirazlarını yazılı olarak bildirerek tasdik duruşmasına katılan alacakların kastedilmediği, alacaklılar toplantısında ya da yedi günlük iltihak süresi içinde 'Ret' oyu veren alacaklıların da kararı istinaf edebileceği, İİK 308/a'da, konkordato hakkında verilen karara karşı borçlu veya konkordato talep eden alacaklının kararın tebliğinden; itiraz eden diğer alacaklıların ise, tasdik kararının ilânından itibaren istinaf yoluna başvurabileceğinin düzenlendiği, alacaklılar yönünden kanun yoluna başvuru süresi ilândan itibaren başladığına göre, itiraz eden alacaklının tasdik duruşmasına katılma şartının aranmadığı, bu nedenlerle alacaklılar toplantısında ya da iltihak süresi içinde olumsuz oy kullanarak iradesini belli eden alacaklının kanun yoluna başvuru hakkının kabulünün gerektiği" görüşünün HGK çoğunluğunca benimsenmediği-
Mahkemelerin çekişmeli alacaklara ilişkin değerlendirme yapamayacağı- Üçüncü kişi rehniyle teminat altına alınan alacakta alacaklı yanında rehin veren üçüncü kişilerin oy kullanamayacağı- Konkordatoda eşitlik ve kötü niyet ilkesi- Adi ortaklığı oluşturan ortakların ve temlik alan kişinin konkordato projesinde oy kullanamaması-
İİK’nın 285. vd. maddeleri uyarınca geçici ve kesin mühlet kararları verilmesi ve konkordato projesinin tasdiki istemi- Konkordatoda, alacaklılar arasında mutlak eşitliğin sağlanması şart olmayıp, dengeli ve adil bir ödeme planı ortaya konulması, alacaklıların da buna göre tatmin edilmesinin sağlanmasının amaçlandığı- Kabul edenler ile kabul etmeyen alacaklılar arasında ayrım yaratacak şekilde proje hazırlamak suretiyle konkordatoda temel ilke olan eşitlik ilkesine aykırı davranılmasının yerinde olmadığı- Mahkemece, İİK 305/son uyarınca projeyi yetersiz bulan mahkemenin yapılacak değişiklik ile projenin eşitlik ilkesine uygun hale getirilmesini sağlayabileceğine ilişkin düzenleme de dikkate alınarak, re’sen revize proje tanzimi yoluna gidilip, tanzim edilecek yeni ve eşitlik kuralına uygun projenin oylamaya sunularak alacaklıların yasal çoğunluğuyla kabul edilmesi suretiyle gereğinin ifası gerekirken, mevcut projenin tasdiki ve HMK 297. maddesine aykırı şekilde infazı kabil olmayan hüküm kurulmasının hatalı olduğu-