Taraflarca bedelin yani semenin sonra ödeneceğinin kararlaştırılabileceği, böylesi bir durumda Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 893. maddesi hükmü uyarınca satış bedeli üzerinden ipotek yaptırılması mümkün bulunduğu gibi, Borçlar Kanunu'nun (TBK) 217. maddesi delaletiyle 211. maddesi hükmü gereğince bedel ödenmediği takdirde taşınmazın mülkiyetinin iade edileceğine dair ihtirazi kaydın konulabileceği, böylesi bir olgu tapunun iptali ile eski malike intikaline olanak sağlar ise de, koşulsuz olarak bedelin sonradan ödenmesi taraflarca kararlaştırılmış ise, satıcının hakkı bedel olup ödenmemesi halinde yasal yollara müracaat ederek tahsili sağlanabileceğinden ödememenin, tapu iptal ve tescilin hukuki nedenini teşkil etmeyeceği-
Ret kararının, yasaya uygun olarak ve Yargıtay denetimine olanak sağlayacak şekilde gerekçeli yazılması gerekirken bu husus gözetilmeksizin tensip tutanağının 9. bendinde “ Alacağın varlığı ve miktarı yargılamayı gerektirdiğinden davaya konu olmayan taşınmazın devir ve temlikinin önlenmesi ve yine ipotek tesciline ilişkin tedbir talebinin dosya kapsamı itibariyle reddine, ” şeklinde karar verilmesinin doğru olmadığı-
İnşaatçı ipoteğinin tescili davası açılmış olduğu halde, mahkemece, ara kararla geçici ipotek tesisine, şeklinde ihtiyati tedbir kararı verilmişse de, İhtiyati tedbir yoluyla inşaatçı ipoteğinin, tapu siciline geçici tesciline veya şerhine karar verilemeyeceği, aksi halde ihtiyati tedbir yoluyla uyuşmazlığın esasının çözümleneceği-
E'in ölüm tarihine kadar terekesi 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 701 ila 703 maddesi arasında öngörülen elbirliği mülkiyete tabi olması karşısında davacının, E. mirasçısı sıfatı ile onun dava konusu ettiği pay yönünden tek başına davayı takip olanağının bulunmadığı-
Alacağın esas ve miktarına ilişkin itirazlarda, genel mahkemelerin görevli olduğu-
Davacı arsa sahibi daha sonra fesih hakkını kullansa dahi fesih edilemeyen cezalı süreyle sınırlı olarak gecikme cezası ya da tazminatını isteyebileceği-
Bir taşınmaz üzerinde yapılan yapı veya diğer işlerde malzeme vererek veya vermeden emek sarf ettikleri için malzeme ve emek karşılığı olarak malik veya yükleniciden alacaklı olan alt yüklenicilerin kanuni ipotek hakkının tescilini isteyebilecekleri-
Bedel karşılığı eser akitlerinin tek taraflı irade beyanı ile sonlandırılabilen akitlerden olduğu, davacı yüklenici iş yerinden zorla çıkartılmış olmakla akdin fiilen fesh edilmiş olduğunun kabulü gerekeceği, bu durumda davacı yüklenicinin şartları varsa yaptığı işten dolayı hak kazandığı bedelin ödenmeyen kısmını ve haksız fesih nedeniyle kendisine yaptırılmayan (kalan) işlerden dolayı uğradığı kazanç kaybını talep edebileceği, açılan dava yüklenicinin alacağı için hapis hakkının kullanılması olarak düşünülse bile iş yeri davacı elinde olmadığından hapis hakkının kullandırılmasının sözkonusu edilemeyeceği, öte yandan yüklenicinin TMK.nun 893. vd. maddeleri uyarınca kanuni ipotek hakkı bulunmakta ise de bu davada böyle bir isteme yer verilmediğinden hukuki dayanağı olmayan davanın reddi yerine mülkiyet hakkına sahip davalı belediyenin binadan tahliyesine karar verilmesinin doğru olmayacağı-
Bakım alacaklısının hayatı boyunca bakılıp gözetilmeyi isteme gibi daha az teminatlı bir kişisel hak karşılığında taşınmazının mülkiyetini devrettiği ölünceye kadar bakıp gözetme sözleşmelerinde, yanlar arasındaki bu dengesizliğin giderilmesi amacıyla bakım alacaklısına o devrettiği taşınmaz üzerinde yasal bir ipotek hakkı tanındığı, bakım alacaklısının üç aylık hak düşürücü süre içinde, tapuya tescil ettirmediği taktirde, yasal ipotek hakkını, muvazaalı temlik dışında üçüncü kişilere karşı kullanamayacağı–
Kanun koyucunun, bakım alacaklısı yararına, devrettiği taşınmaz üzerinde kanuni ipotek kurulmasını öngördüğü, bakım alacaklısının, kendisine tanınan bu ipotek hakkını temlik tarihinden itibaren üç aylık süre içerisinde herkese karşı ileri sürebileceği, hak düşürücü olan bu süre geçtikten sonra üçüncü kişilere karşı ipotek hakkını kullanabilmesinin, bu hakkını tapu siciline tescil ettirmesine bağlı olduğu–